Atatürk'ün cenaze namazı kılındı mı?GÜLÜMSÜYOR GİBİ GELMİŞ
Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı bugünkü yazısında, Prof. Aziz Sancar'ın Anıtkabir'i ziyaretinde Fatiha okumasına tepki gösteren kişileri ele aldı. İşte Murat Bardakçı'nın "İdeolojik cehalete uğrayanlara bir hatırlatma!" başlıklı yazısı: Prof. Aziz Sancar’ın Anıtkabir’de Fatiha okumasına veryansın edenlere belgelerle bir hatırlatma: Atatürk’ün kızkardeşi Makbule Hanım tek parti döneminden itibaren ağabeyi için her sene mevlid okutmuş ve bu mevlidler devlet radyolarından da yayınlanmıştı Prof. Aziz Sancar Anıtkabir’de Atatürk’ün ruhuna Fatiha okudu diye birileri akıllarınca kıyametleri kopartıyorlar... Az biraz zahmet buyurup gazete kolleksiyonları gözden geçirildiği takdirde büyük camilerde tek parti döneminden itibaren Atatürk için seneler boyunca mevlid okutulduğu ve bu geleneği Atatürk’ün kızkardeşi Makbule Hanım’ın başlattığı görülür .
Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar geçen gün Anıtkabir’i ziyaretinde Atatürk’ün ruhuna Fatiha okudu diye sosyal medyada birileri veryansın ediyor... BASIN BİLE UNUTMUŞ
Bu kadarla da kalınmamış, “Anıtkabir’de nöbet tutalım ve Sancar bir daha Ata’mızın huzuruna gelmesin” diyen densizler bile çıkmış... ÖRNEĞI ZOR BULUNUR İdeolojik hizipleşmenin boyutlarının nerelere kadar uzandığını ve neleri unutturduğunu aksettirmesi bakımından bu hadiseden daha mükemmel bir örneği arasanız bile herhalde zor bulursunuz...
Bugün bu sayfada 1940’lı ve 50’li senelere ait bazı gazete kupürleri görüyorsunuz: Atatürk’ün ruhuna okutulan mevlidler ile ilgili haberleri... RADYOLARDAN YAYINLANDI
Atatürk için mevlid okutan sadece Makbule Hanım değildi. Gazete kolleksiyonlarını gözden geçirirseniz geçmişte bazı siyasî partiler ile birçok derneğin de aynı şekilde mevlidler okuttuğunu, hattâ bunların devlet radyolarından yayınlandığını görürsünüz. DURMAYIN, SALDIRIN!
Prof. Aziz Sancar’ın Anıtkabir’de Fatiha okumasına karşı çıkıp akıllarınca hakaret edenler! Baksanıza, Darüşşafaka da her sene farketmediğiniz bir iş ediyor; Atatürk’ün ruhuna mevlid okutarak sizlere göre olmayacak bir ayıp ve fena bir iş ediyor... DOLMABAHÇE'DE 11 KİŞİ İLE KILINAN CENAZE NAMAZININ AZ BİLİNEN ÖYKÜSÜ
Atatürk’ün cenaze namazının kılınıp kılınmadığı, bilmeyenler arasında her zaman tartışma konusu olmuştu... "MUSTAFA’MI GÖNDERMEM"
Ben, namaza katılanlardan iki kişiyi yakinen tanıdım. Uzun bir ömür süren ve 1980’lere kadar hayatta olan bu kişilerden birinden 19 Kasım sabahı Dolmabahçe’de yaşananların teferruatını bir değil birkaç defa dinledim ve işittiklerimi onun ağzından aşağıda naklediyorum: TÜRKÇE TEKBIR VE SELÂM Aradan yarım saat geçtikten sonra Ankara’dan yeni talimat geldi. ‘Gözlerden uzak bir şekilde, mümkün olduğu kadar az bir cemaatle, dışarıya da hiçbir şekilde aksettirilmeden kılınsın; kat’iyyen fotoğraf çektirilmesin ve namazın kılındığı protokol kayıtlarına da aksettirilmesin’ deniyordu. Makbule Hanım’ın namazın camilerden birinde kılınması yolunda ısrar edebileceği düşünülerek zamanın Diyanet İşleri Reisi Rıfat Efendi’den (Börekçi) sarayda kılınabileceği konusunda fetva da alınmıştı. Yanlış saymadı isem, cemaat ben dahil olmak üzere 11 kişiden ibaretti. İmamete, Şerefeddin Efendi geçti (dört sene sonra, 1942’de Diyanet İşleri Reisi olacak olan din âlimi Şerefeddin Yaltkaya) ama o senelerde Arapça ezan ile tekbir yasaktı ve ne yapacağımız hususunda kararsızdık... Arapça tekbir getirdiğimiz takdirde devletin, Türkçe okuduğumuz takdirde de Makbule Hanım’ın hışmına uğramamız ve hanımefendinin ‘Yeniden, doğru dürüst kılın’ demesi ihtimali vardı. Tabutun önünde saf tuttuk, Şerefeddin Efendi imamete geçti, tekbiri ‘Tanrı uludur’ diye Türkçe getirdi, namaza başladık ve Efendi diğer üç tekbiri de Türkçe getirdi. Sıra ‘Esselâmü aleyküm ve rahmetulah’ diye selâma gelmişti, Şerefeddin Efendi her iki selâmı da ‘Esenlik üzerinize olsun’ diye yine Türkçe verdi. GÜLÜMSÜYOR GİBİ GELMİŞ
Şerefeddin Efendi selâmları vermek için başını her iki yana çevirdiği sırada çehresinde acı bir tebessümün mevcudiyetini hisseder gibi oldum ama bilmiyorum, belki de yanılmışımdır... https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 01:21 tarihinde yazdırılmıştır. |