Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Özal'a Yaptıklarını Şimdi Bana Yapıyorlar!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Turgut Özal için atılan manşetlerin, yapılan hakaretlerin bugün kendisi için de yapıldığını belirterek, yeni anayasa ve başkanlık sistemi için halkı göreve çağırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da katıldığı toplu açılış töreninde, "Patinaj yapıyoruz. Sürekli patinaj yapan arabayı yürütmek için harcanan güç israftır. Yeni yol başkanlık sistemidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya Yeni Cami önünde düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.

Malatya'da yapımı tamamlanan ve toplam değeri 240 milyon lira olan eser ve yatırımların resmi açılışlarının yapılacağını bildiren Erdoğan, açılışı yapılan eserleri sayarak, bunların yapımında emeği geçen tüm kurum, kuruluş ve özel sektör temsilcilerine teşekkür etti.

Büyüyen, gelişen, modern bir Malatya için son 12 yılda çok önemli yatırımlar yaptıklarını ve bunların devam edeceğini belirten Erdoğan, 3 bin 609 dersliği, 800 yataklı devlet hastanesini, 300 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesini, 150 yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezini Malatya'ya kazandırdıklarını, bölünmüş yol uzunluğunu 36 kilometreden, 336 kilometreye çıkardıklarını söyledi.

Vatandaşların "Malatya seninle gurur duyuyor" tezahüratları üzerine Erdoğan, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. son 2 yılda Malatya'ya 6 kez geldim. Sizin Allahınıza kurban, size olan sevdamız evvel Allah artarak devam ediyor. Sizler bizi bu yolculukta hiçbir zaman yalnız koymadınız, her zaman yanımızda oldunuz, sizinle bu yolları beraber yürüdük. Aşık Veysel gibi 'uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece dedik' ve hakikaten gittik gündüz, gece" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Valilikte aldığı brifingde Malatya'da dersliklerdeki öğrenci sayısının 30'un altında olduğunu öğrendiğini ifade ederek, kendi öğrencilik yıllarında sınıflarında 75, bazı dersliklerde ise 100-110 öğrenci bulunduğunu söyledi.

Malatya'nın, ulaşım altyapı noktasındaki önemine işaret eden Erdoğan, "Hem Malatya için hem de ülkemizin kuzey-güney ulaşım hattı için çok önemli olan Ermenek Tüneli inşallah bu yıl tamamlanıyor" dedi.

Erdoğan, 25 bin seyirci kapasiteli stadyum inşaatının devam ettiğini belirterek, "Barajları, göletleri, sulama tesislerini teker teker saymayacağım, zaten Malatya barajlar noktasında hamdolsun gayet iyi. Bunlar önemli yatırımlar, ama yeter mi? Yetmez" diye konuştu.

Başbakanlığında olduğu gibi cumhurbaşkanlığı döneminde de Malatya'nın potansiyeline uygun yatırımlarının takipçisi olacağını dile getiren Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında Malatya'da düzenlenen ve 100 bini aşkın Malatyalı'nın katıldığı mitingi unutamadığını, o günkü heyecanın sandıklarda kendisini gösterdiğini belirtti.

"Bizim genlerimizde liderlik sistemi var"

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Malatya'nın yüzde 70 gibi bir oy oranıyla kendisine destek verdiğini, kendisini cumhurbaşkanlığı makamına taşıdığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"O makamın sahibi kim? Sizsiniz, ben milletin vekiliyim, milletin yetkilendirdiği bir cumhurbaşkanı olarak oradayım. Şimdi sizlerle bu buluşmayı yapıyoruz ya birileri rahatsız oluyor. Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etmişler, ne diyorlar? 'Cumhurbaşkanına seçime kadar, 7 Haziran'a kadar meydanları yasaklayın'. Bunlar hala cumhurbaşkanının ne anlama geldiğini öğrenememişler. İşte başkanlık sistemine de bundan karşı çıkıyorlar. Niye? Çünkü onların başkanlık sistemini tahayyül etmeleri mümkün değil. Zira bunların genlerinde bu yok, ama bizim tarihimizde, genlerimizde, geleneğimizde başkanlık sistemi var, bizim genlerimizde liderlik sistemi var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde kendisine yüzde 92'lik oy oranıyla yüksek bir destek veren Malatya'nın Kale ilçesine ve yüzde 87'lik oranla destek veren Pötürge'ye özel selamlar göndererek, "Her halde diğer ilçeler böyle bir selamlama yaptım diye bana darılmaz değil mi? Hepsine ben zaten, yüzde 70 ile selamlarımı, sevgilerimi, saygılarımı özellikle gönderiyorum. Seçimden hemen önce 7 Ağustos'ta bizi bağrınıza bastınız, tüm Türkiye'ye, dünyaya bu mücadelede safınızın ne olduğunu gösterdiniz. O çok anlamlı bir gündü, demokrasiden yana, özgürlükten yana, haktan, adaletten, yeni Türkiye'den yana, yeni anayasadan yana olduğunuzu söylediniz. O muhteşem miting için sizlere ayrıca şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

Malatya'nın göreve geldikten sonra ziyaret ettiği dokuzuncu il olduğunu hatırlatan Erdoğan, Malatya'ya her gelişinde güç aldığını, moral kazandığını, bu moral ve güçle Türkiye için, millet için var gücüyle çalıştığını, çalışmaya devam ettiğini kaydetti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Malatya bu kardeşini bilir, ama ben de Malatya'yı bilirim. Bilirim ki Malatya'dan vasat insan insan çıkmaz. Çünkü Malatyalı özgündür, kendine mahsus kabiliyetleri, özellikleri, enerjisi vardır. Bunun için de Malatyalılar bulundukları her yerde çalışkanlıkları, üretkenlikleriyle, girişimcilikleriyle, başarılarıyla kendilerini fark ettirirler, gösterirler. Battal Gazi'nin torunlarına böylesi yakışır, Sadreddin Konevi'nin doğduğu topraklara böylesi yakışır. O Konevi ki bu topraklarda tasavvuf kültürünün yayılmasında, kök salmasında büyük hizmetleri olmuş bir büyüğümüzdür. Hamido'nun evlatlarına böylesi yaraşır. O Hamido ki Türkiye'nin en karanlık dönemlerinden birinde cesaretiyle, dirayetiyle tüm ülkeye örnek olmuş, bedelini de ailesiyle birlikte canını vererek ödemiş bir kahramandır. Turgut Özal'ın hemşehrilerine de böylesi yakışır. O Özal ki 12 Eylül ihtilalinin ardından bir kardelen çiçeği gibi, milletimizin umudu olarak ortaya çıkmış, Türkiye'yi yepyeni bir döneme taşımıştır. Özal ne diyordu? 'Büyük Türkiye' diyordu, 'Büyük Türkiye için başkanlık sistemine geçmemiz gerekir' diyordu. Biz de bugün aynı şeyleri söylüyoruz; 'yeni Türkiye' diyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz, 'başkanlık sistemi, Çözüm Süreci' diyoruz. Malatyamızın siyasetimize armağan ettiği tüm kazanımlara sahip çıkıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Turgut Özal'a "diktatör", "tek adam heveslisi" diyerek iftira atanların bugünde aynı şeyleri kendisi için söylediklerini belirterek, o dönemin gazetelerini arşivlerden çıkarttırdığını söyledi. Özal ile kendisine aynı sözlerle saldırıldığını dile getiren Erdoğan, Özal'ı cumhurbaşkanı seçtirmemek için kullanılan tüm kirli yöntemlerin, 2007'de Abdullah Gül için aynen kullanıldığını ama kendilerinin milletin desteğiyle bu engelleri aştıklarını anlattı.

"Yüzde 70'lik desteği herhalde Ankara'da oturup, yan gelip yatsın diye vermedi"

Erdoğan, "Biz milletimizin desteğiyle bu engeli aştık, hatta bununla da kalmadık, bir daha bu yola tevessül edemesinler diye cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesinin yolunu açtık. Bu seçimde, gittiğimiz ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde, Malatyalı bu evladına, bu kardeşine yüzde 70'lik desteği herhalde Ankara'da oturup, yan gelip yatsın diye vermedi. Sadece masa başında imza atsın diye de vermedi" dedi.

"Koşturan, çalışan, terleyen, farklı bir cumhurbaşkanı olacağız" diye cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yürüttüğünü ve bu taahhütle oy istediğini hatırlatan Erdoğan, "Türkiye'nin hızla gerçekleştirilmesi gereken hedefleri vardı. Diğer 80 vilayetimizle birlikte Malatya'nın beklentileri, ihtiyaçları vardı. Mevcut sistemin Türkiye'yi getirdiği yer burasıdır, daha fazla ileri gidemiyoruz, arzu ettiğimiz şekilde, ihtiyacımız olduğu şekilde ilerleyemiyoruz. Patinaj yapıyoruz, patinaj. Sürekli patinaj yapan bir arabayı yürütmeye çalışmak için harcanan güç israftır. Çünkü hemen yanında aynı güçle, aynı imkanla çok daha hızlı, verimli şekilde ilerleyebileceğimiz bir yol var. İşte bu yol; yeni anayasadır, başkanlık sistemidir. Bu sistem bizim kadim devlet geleneğimizin gereğidir" diye konuştu.

Erdoğan, artık çalışmaları, Beştepe'deki yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, milletin evinde yürüttüklerini söyledi.

Resmi kabulleri ve törenleri orada yaptıklarını belirten Erdoğan, bir dahaki cumhurbaşkanlığı seçimine kadar 50 bin muhtarla milletin evinde bir araya gelmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Erdoğan, şu ana kadar iki Muhtarlar Toplantısı yaptıklarını ve 800 muhtarla bir araya geldiklerine işaret ederek, önümüzdeki hafta 400 kişilik bir grubu daha misafir edeceklerini aktardı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın, milletin evi olduğunu dile getiren Erdoğan, halkı temsilen muhtarları orada ağırladıklarını anlattı.

"Bunlar köksüz..."

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki resmi törenlerde, cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan tarihteki 16 Türk devletini, o dönemin kıyafetleriyle temsil eden birer askerin de yer aldığına dikkati çekerek, "Birileri kendi aklınca bunu alaya alıyor, dalga geçiyor. Görevimiz gereği dünyanın dört bir yanına gittim. Oralardaki resmi törenleri gördüm. Pek çoğunda kendi tarihlerini, kendi kültürlerini ifade eden sembolik unsurlarla karşılaştım. İngiltere'ye git, bunu görürsün. Fransa'ya git bunu görürsün. Değişik ülkelerde hep bunlar var. Bunları da gayet memnuniyetle, ilgiyle takip ettik. Biz kendi tarihimizi, kendi kültürümüzü, kendi mirasımızı bu şekilde sembolik olarak törenlere dahil ettiğimizde bundan niye rahatsız oluyorlar? Çünkü bunlar köksüz. Çünkü bunlar kendi tarihlerinden, kendi geçmişlerinden, kendi medeniyetlerinden habersiz. Hatta bir kısmı bundan utanıyor. Niye? Milletimizle irtibatları tümden kopmuş da ondan. Kendilerine başka bir dünya inşa etmişler, orada yaşıyorlar" şeklinde konuştu.

"Ey Parlamento'nun içinde olanlar, niye korkuyorsunuz?"

Milletle bir arada yaşadıklarını ve onlarla iftihar ettiklerini vurgulayan Erdoğan, milletin tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle gurur duyduklarını söyledi. Bunu da her yerde, her vesileyle göstermekten asla imtina etmediklerini ve etmeyeceklerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tabii kafa bu olunca biz 'başkalık sistemi' dediğimizde onlar buna 'diktatörlük' diyerek, 'padişahlık' diyerek mukabele ediyor. Türkiye'yi millete rağmen, milletin taleplerine rağmen kendi kurdukları vesayet düzeniyle yönetmeye alışmışlar. Biz milli irade deyince, egemenlik milletindir deyince, tek istikamet belirleyeceğinin millet olduğunu söyleyince rahatsız oluyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Sadece Meclis'in duvarına yazılsın diye egemenlik kayıtsız şartsız milletin denmedi. İşte egemenlik burada. Bu meydan ne derse o olacak. Buradan sesleniyorum, ey Parlamento'nun içinde olanlar, niye korkuyorsunuz? Hadi başkanlık sistemini millete soralım. Millet ne diyor, 'evet' mi diyor 'hayır' mı diyor, buna bakalım. Millet 'evet' diyorsa mesele bitmiştir, 'hayır' diyorsa gene bitmiştir."

Erdoğan, vesayet düzenini yıllardır keyiflerince, diledikleri şekilde kullananların tüm kaleleri birer birer ellerinden gidince telaşlandıklarını vurguladı.

"Birileri, bileklerimize pranga vurmasın"

Başkanlık sisteminin, vesayet düzeninin bir daha esamesinin okunamayacağı bir dönemi başlatacağını ifade ederek, şunları söyledi:

"Şu anda 'demokrasi' diyorlar değil mi? En ileri demokrasi nerede? Amerika'da. Ekonomi Amerika'da. Hangi sistem var? Başkanlık sistemi. Şu anda G20 ülkeleri var. 10 tanesi başkanlık sistemiyle idare edilmektedir. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek var mı? En ileri hangi ülke varsa bakıyorsunuz orada başkanlık sistemi var. O zaman biz niçin hala burada direniyoruz? İstiyoruz ki sıçrayalım. Bu yarışa daha güçlü şekilde devam edelim. Birileri, bileklerimize pranga vurmasın. Gücünü doğrudan doğruya milletten alan bir başkan ve gücünü yine milletten alan bir meclis karşısında borularının ötmeyeceğini biliyorlar."

İç Güvenlik Paketi

Muhalefetin, TBMM'de kaç gündür iktidar partisinin getirdiği İç Güvenlik Paketi ile ilgili yasa teklifinin geçirilmemesi için ellerinden geleni yaptığını söyledi.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kim var burada? Muhalefet partileri. Üç parti. Yanlarında bir de Pensilvanya, paralel yapı. Bir araya geldiler, geçmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Gezi olaylarında tüm Türkiye'de kan gövdeyi götürdü mü? Belediyelerin araçları yakıldı mı? Esnafın dükkanları yakıldı mı? Vatandaşların otomobilleri yakıldı mı? İnsanlar öldü, öldürüldü mü? Bütün bunları savunanlar, buna karşı güvenlik güçlerimizin güçlenmesini niye istemiyor? Aynı şekilde 6-7-8 Ekim olaylarında birisi çıktı, siyasetçi güya, ne dedi? 'Sokağa dökülün'. Döküldüler mi sokağa? Terör örgütleriyle beraber, ellerinde molotofkokteyleriyle, havai fişekleriyle her tarafı yakıp yıktılar mı? Bunlar benim Kürt vatandaşlarımın da istismarını yaptılar. Bunlar Kürt vatandaşlarımın temsilcisi olamaz. Sadece istismarını yapıyorlar. Araçları yaktılar mı? Kendi belediyelerinde, onlara yönetiminin ait olduğu belediyelerde sokakları kazdılar. Oraları kazmak suretiyle oraları işlemez hale getirdiler. Çok büyük yolsuzluklar oldu. Suratında maskeler. Niye suratını maskeyle örtüyorsun? Eğer terörist değilsen suratını aç. Özgürlük diyorsan, işte özgürlük meydanı burası. Bak buradakiler maskeyle dolaşmıyorlar. Alnı ak, yüzü ak, bu şekilde buradalar. Bakıyorsun bir kısmı etek giymiş, niye etek giyiyorsun? Bunlar hanımlara da hakaret ediyorlar. Bunların durumu bu."

 

 

 

analizmerkezi

https://www.trakya22.com adresinden 22 Kasım 2024, 23:48 tarihinde yazdırılmıştır.