'Beşiktaş tarihine yakışmadı'

Beşiktaş yönetiminin İbrahim Üzülmez kararını otoriteler HTSPOR.COM'a yorumladı.

Futbol kamuoyu bu hafta Beşiktaşlı İbrahim Üzülmez'in takımdan gönderilmesiyle sarsıldı...

Beşiktaş'a ne oyuncular geldi gitti ancak hiçbiri İbrahim Üzülmez kadar kalıcı olamadı... 11 yıldır Beşiktaş forması giyen İbrahim Üzülmez, taç çizgilerini bile eskitti. Siyah-Beyazlı forma için canla başla mücadele eden İbrahim, taraftarın ise vazgeçilmez ismi oldu. Hızlı ve inatçı futbolu ona 'Deli İbrahim' adının takılmasına bile neden oldu. Tecrübeli futbolcu, ilerleyen yaşına rağmen gençlere taş çıkartan performansı ve forma aşkıyla da örnek bir isim oldu.

'Deli İbo' belki de bu sefer namının kurbanı oldu... İbrahim Toraman'la kavgası onun Beşiktaş'ta sonunu hazırladı.

Üzülmez'in ipinin çekilmesi doğru bir karar mıydı?
Beşiktaş bir vefasızlık örneği mi gösterdi?

İşte Türk Spor Basını'nın görüşleri....

Meriç MÜLDÜR HTSPOR Yayın Koordinatörü
BEŞİKTAŞ YÖNETİMİ YAPMASI GEREKENİ YAPTI

Beşiktaş yönetimi üzülerek bu kararı alsa da yapması gerekeni yaptı. Böyle bir disiplinsizliğe göz yumulamazdı. Üstelik arada yıllardır süren bir husumet var. Üzülmez'i her ne kadar herkes sevse de, takımın, kulübün menfaati ilk planda tutulmak zorundaydı. Ama sayın başkanın dediği gibi Beşiktaş'ın dünya kulübü olması, yıldızları bünyesinde toplaması, vizyon, duruş böyle bir kararın nedeni olarak gösterilemez. Ortada bir suç varsa cezası elbette olacak. Üstelik hareketi yapan bu takımın kaptanı, lideri. O yıldızları transfer etmemiş olsaydınız, dünya basınında Beşiktaş'ın ismi artık sıkça anılır olmasa bu kararı almayacak mıydınız? Söz konusu isim İbrahim Üzülmez olunca da açıkcası herkesin içi acıdı. Yönetim bu kararı alırken eminim başta Cengiz Zülfikaroğlu ve Serdal Adalı olmak üzere herkes takım içinde ciddi bir araştırma yaptı ama Schuster'in verdiği rapor da önemli rol oynadı. Sayın başkan "Aynı hareketi yıldızlar da yapsa aynı şekilde cezalandırılırdı" diyor da acaba Schuster böyle bir olayın içinde Q7-Guti olsaydı raporunu aynı yönde verir miydi?  

Olayın ikinci bir yönü cezanın sadece Üzülmez'e kesilmesi. Doğrudur İbrahim Toraman yumruğa cevap vermemiş, bu anlamda doğruyu yapmış ama ortada da bir küfür var, hakaret var, tahrik var. İbrahim Üzülmez'in davranışı tabii ki tasvip edilemez de Toraman'ın hiç mi günahı yok? Toraman Schuster için vazgeçilmez isimlerden biri. Verdiği raporda acaba bu nedenle mi Toraman'ı suçsuz gösterdi, kolladı. Ayrıca Toraman, son maçta yenilen golle ilgili olarak Üzülmez'i suçluyor, tepki gösteriyor. Olayın çıkış noktası bu. Adama sorarlar, Karabük maçında Emenike, Toraman'ı perişan etmedi mi? Emenike, Toraman'a hayatının en zor 90 dakikasını yaşattı. Ama o gün bizim bildiğimiz kadarıyla Üzülmez, Toraman'a çıkışmadı, "adam gibi oyna" demedi. Gerçi o maçın ardından da soyunma odasından kavga sesleri geldiği söyleniyordu. Söyleyen de Karabüklü Cernat'tı. Yalanlayan da İbrahim Üzülmez. Günahı boynuna. Ayrıca bu olay da gösterdi ki takım içinde ciddi bir sıkıntı var. Uzun süredir konuşulan bir konu, Ümraniye'de tatsız bir havanın olduğu. Schuster'in, Guti ve Portekizliler ile sıcak diyaloglar içinde bulunduğu, diğerlerinin ise yüzüne bile bakmadığı. Başarısız sonuçlar da art arda gelince bu olay patlak verdi. 

Atilla GÖKÇE Milliyet Gazetesi Yazarı
ÜZÜLMEZ'İ KAPININ ÖNÜNE KOYDULAR

Beşiktaş'ta hangi olay karşısında nasıl bir duruş sergileneceği, ne gelenek ne görenekle izah edilebilir. Schuster'in katı, anlayışsız tutumuna son örnek çok kötü oldu. Bu yönetimin bir teknik direktöre teslim edilmesinin apaçık bir resmidir.  İbrahim Üzülmez, futbolun emek sembolü, bir kahramanıdır. Yönetim olmaması gereken ama her takımın soyunma odasında yaşanabilecek bu olaya karşı, süresiz kadro dışı bırakmak cezasıyla zamanı kullanabilirdi. Ne yazık ki onu kapının önüne koydular.

Turgay DEMİR Fotomaç Gazetesi Yazarı
SUÇLU İBRAHİM ÜZÜLMEZ'DİR

Her iki olayı da çok yakından biren biliyim. Her iki olayı da başlatan İbrahim Üzülmez'dir. İbrahim Toraman, ilk olayda kendisine karşılık verdi ancak ikinci olay da bunu dahi yapmadı. Ortada Üzülmez'în ettiği küfür var. Ben bu küfürleri 2'si futbolcu olmayan kişiden bile tehit ettirdim. Üzülmez, 'bana da küfür edildi' diyerek yapmış olduğu ayıbı örtmeye çalışıyor. Ancak maalesef böyle birşey yok. Deli İbo'nun ipliğini İbrahim Üzülmez çekti. İbrahim, 'bana küfür edildi' diyorsa bunun hesabını sahada neden sormadı, soyunma odasına kadar neden bekledi? İbrahim Üzülmez'in gönderilmesi konusunda bazen böyle etkileşimler takımda ters teper. Yani görünen hava olumsuz olsa da Beşiktaş kendine gelebilir. Bunun sonuçlarını da Dinamo Kiev ve Fenerbahçe maçlarında görebiliriz.

Tahir KUM HTSPOR Yazarı
BU KARAR BEŞİKTAŞ TARİHİNE YAKIŞMADI

Bu Beşiktaş yönetiminin ipleri Schjuster'e vermesinin ve ona karşı verdiği tavizlerin sonucudur.  Şayet 'Schuster olmasaydı Guti ve Quaresma gelmezdi' diyen yönetim zihniyetinden ancak bu beklenir. Kulüp başkanı ve yöneticilerinin eşlerinin ve çocuklarının dahi ağlamasına sebep olan böyle bir karar, Beşiktaş tarihine yakışmamıştır. Bu yabancı hayranlığının da bir başka göstergesidir. Beşiktaş sadece İbrahim Üzülmez'i değil bana göre değerlerini de kaybetmiştir. İbrahim Toraman'ın da o camiada bundan sonra futbol oynaması, takıma verimli olması mümkün değildir. Bu sonuçla o da ateşe atılmıştır.

Herşeyden önemlisi Demirören'in basın toplantısında kullanmış olduğu çelişkili ifadelerdir.  Eğer bir başkan böyle bir kararı almanın gerekçesi olarak 'biz dünya kulübüyüz, dünya bizi takip ediyor. Bir yabancı futbolcumuz ülkesine gittiğinde takım kaptanımız soyunma odasında takım arkadaşına yumruk attı derse ne olur bizim halimiz. Biz değil Türk futbolu kaybeder' diyorsa bu kararın ne kadar saçma bir karar olduğu göz önüne çıkmaktadır.

Yıldırım Demirören'e sormak isterim...
Şayet o futbolcu yarın A2 takımının başında hoca olursa, o yabancı futbolcu ülkelerine gittiğinde yönetimin kovduğu futbolcuyu kulüp ertesi gün A2 takımına hoca yaptı derlerse acaba bize gülmezler mi?

Kartal YİĞİT HTSPOR Yazarı
KAPTAN BUNU HAK ETMEDİ

Beşiktaş'a uzun yıllar kaptanlık yapmış, herkesin sevdiği, personelin her ihtiyacına koşan bir futbolcunun bu şekilde gönderilmesini çok doğru bulmuyorum ama ortada bir suç var. İbrahim Üzülmez, kendini tutamayarak ortada bir neden yokken yumruk atmış ve bunun da cezalandırılması gerekirdi diye düşünüyorum. Basın toplantısında Üzülmez, kendisine küfür edildiğini iddia etti. Ben İbrahim Toraman'la konuştum kesinlikle küfür etmediğini söyledi. Ama tabi ortada böyle bir iddia varsa bunun da araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Beşiktaş'ın tepkisi bu olmamalıydı. İki medeni insan gibi futbolcular kendi arasında bu sorunu halledebilir ve yönetim de oyunculara ceza verebilirdi. Üzülmez, sezon sonuna kadar kadro dışı bırakılıp, sezon sonunda da kendisine jübile yapılabilirdi. Kaptanı yok etmek yönetimsel bir hata. Keşke böyle olmasaydı. İbrahim Üzülmez bunu haketmiyor.

SCHUSTER'E VERİLEN TAVİZ
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, bu sezon Schuster'e inanılmaz yetkiler verdi. Bir anlamda futbolun patronu Schuster oldu. Schuster gelmeden önce her maç canını dişine takan Bobo yedek kulübesinde. İbrahim Üzülmez'in keza bileti kesildi. Herşeyi böyle bir teknik adamın eline bırakmak da son derece yanlış.  Beşiktaş bu kararın faturasını çok ağır ödeyecek. Çünkü şu an sol bek bölgesinde bir tek İsmail Köybaşı kaldı. O da sakat sakat oynuyor. Beşiktaş, İbrahim Üzülmez'in tecrübesini çok arayacak. Beşiktaş'ın önünde daha çok önemli maçlar var.

Fatih DOĞAN Sabah Gazetesi Yazarı
SCHUSTER'İ DE GÖNDERİN

Başkan Demirören, örnek kaptan Üzülmez'i Beşiktaşlılık duruşunu örnek göstererek gönderiyor. Schuster, Fatih Tekke'nin üzerine yürüyüp iki omuz-göğüs darbesiyle dayılık yapmadı mı, aynı Schuster resmini çeken gazetelere bir yerlerini gösterip, sonra özür dilemedi mi? Guti'nin sarhoş hali zihinlerden silinmemişken soruyorum: Beşiktaşlılık duruşu bunun neresinde? Eğer Üzülmez'in sözleşmesi onaylamadığım davranışından dolayı feshediliyorsa Schuster için ne zaman işlem yapılacak?