Şallı : Peki, neden roman çocuklarının gittiği okullar hep ayrı oluyor
Şallı yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü; Yıllar önce romanların gittiği okullar da kimse kimsenin etnik kimliğini önemsememiş aynı sıraları dolayısıyla arkadaşlıkları paylaşmıştı. Yoksulluk romanlar için her zaman vardı. Geldiğimiz noktada maalesef Türkiye’de çok sayıda okullar “roman okulu” oldu.
Çocuklarımız açısından eğitim yönünden daha çok ötekileştirme, ayrıştırma anlamı taşımaktadır. Sosyal uyum sorunlarının aşılmasını engelleyip, liseye gidecek olanların uyum sorununu daha da güçleştirmektedir. Sonuç; çocukların liseyi terk etmenin yolunu açmaktadır.
Ekonomik yoksulluk belimizi bükerken servis veya ulaşım parası bulamayıp, liseyi terk eden çocuklarımızın aileleri üzüntü içindedir. Bu şartlarda eğitimi aşmanın engelleri altında bulunan romanlar, uyum sorunları daha da artacaktır.
Bu yaşananlar kısaca kimse kıvırmasın dolaylı ayrımcılıktır. “Vatan, bayrak” diyoruz, askere güle oynaya gidiyoruz. Ancak eğitimde yetersiz koşullara esir bırakılıyoruz. Zamanı gelince hatırlanır, sonra unutulur gideriz. Bazen bizi Avrupa Birliği sahiplenir Romanlara yönelik yapılması gerekenleri sıralar.
Kimsenin kılavuzluğuna ihtiyaç duymadan sosyal devlet vatandaşına karşı görevini bilmeli romanların sorunlarının çözümüne özel ilgi göstermelidir.
Sağır sultan bizi duydu. Lütfen sorumlularda bizi duysun artık! Romanların ayrıştırılmış okullarda okumasını istemiyoruz. Ayrıştırmak romanları toplumdan daha da uzaklaştırır. Romanlar daha da sorunlu bireyler hale getirilir. İleri ki dönemlerde birlikte yaşama kültürümüze zarar vermeyeceğini kim garanti edebilir. İster istemez “dua mı, beddua mı aldık bilinmez!” diye çaresizlik içinde düşünürken, bilinmeyenler arasında bizim bu halde kalmamızdan medet umanlar mı var?
Ülkesine gönülden bağlı alan romanlar olarak ayrıştırılmış roman okullarından rahatsızlık duyarken, devletin ilgili kurumları rahatsızlık duymuyor mu?