Gülen örgütünden işadamlarına himmet adı altında şantajParalel Yapı’nın gözünü para bürümüş… ‘Himmet’ adı altında bağış yapmayan işadamlarının, şantaj amaçlı teknik takibe alındığı ortaya çıktı. ‘Senet’ imzalatan cemaat, ‘vadeli çek’ de kabul etmiş. İZMİR merkezli yasadışı dinleme operasyonunda şok detaylar ortaya çıktı. Derin örgüte ‘himmet’ adı altında haraç vermeyen ve ödemelerini aksatan işadamlarının, cemaatçi polisler tarafından teknik takibe alındığı tespit edildi. İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran 62 kişi, ‘Şantaj yoluyla himmet vermeye zorladılar’ diyerek, paralelci polislerden şikâyetçi oldu. SİSTEMATİK HARAÇ TOPLANTISI Mağdurların ifadelerine göre her yıl paralel yapı bünyesindeki okullarda ‘himmet’ toplantısı yapılıyor. Sistematik bir tarife hazırlayan ‘Ağabeyler’, cemaat üyelerinin gelirlerine göre himmet miktarı belirliyor. Nakit sıkıntısı yaşayan işadamlarına senet imzalatıldığı, bazılarından da ‘vadeli çek’ alındığı da soruşturma dosyasına girdi. MAAŞIN YÜZDE 10′U ÖRGÜTÜN İddialar arasında cemaat aracığıyla kamu ya da özel sektörde işe girenlerin, maaşlarının yüzde 10’unu örgüte bağışladığı da var. Terfi edenlerden ise rütbe himmeti alınıyor. AiLE BOYU DiNLEME Cemaate sempati duyup bağış yapan, 17 ve 25 Aralık’ta hükümete yönelik darbe girişimlerinin ardından vazgeçen kişiler ise paralelci polisler tarafından teknik takibe alındığı da ortaya çıktı. Kayıtlara göre sadece işadamları değil ailelerini de şantaj amaçlı dinlenmiş. HİLELİ İFLAS YÖNTEMİ Paralel yapıya yakın şirketlerin ‘hileli iflas’ yöntemine başvurdukları da gelen bilgiler arasında. Yaratılmak istenen kaos algısına bilerek ya da bilmeyerek çanak tutan bankalar da kredibilitesi düşük KOBİ’lere finansman sağlamak yerine gelenleri faktoringcilere yönlendirmeye başladı. Bu da piyasada yüzde 9 olan kredi faiz oranlarının 30′lara kadar çıkmasına neden oluyor. 4 bin 800 şirketin üye olduğu Türkiye Yemek Sanayicileri Federasyonu’nun (YESİDEF) Başkanı Hüseyin Bozdağ, bu durumu bizzat kendisinin ve üyelerinin yaşadığını söyledi. Kaos planının Gezi olayları sonrasında devreye sokulduğunu belirten Bozdağ, dünya ekonomik krizdeyken, Türkiye’nin iki nükleer santral, demiryolu, havaalanı, otoyol ve köprünün de aralarında bulunduğu 150 milyar dolarlık projeye aynı anda başlamasıyla dikkatleri üzerine çektiğini anlattı. Bozdağ, “Şu anda ‘likit kalın, üretmeyin, paranızı yurtdışına kaçırın’ diye bir kaos planı başlatıldı. İki ayrı işadamı derneğinin başkanlığını yapıyorum. Reel sektörle içiçeyim. Yatırım yapmak isteyen sanayicilere yapılanlara şahit oluyorum” dedi. FAİZ YÜZDE 30′LARA ÇIKIYOR
Gezi olayları öncesinde reel kesimin yüzde 4′lerle borç alabildiğini vurgulayan Bozdağ, şöyle konuştu: “Bunun daha da ineceğini düşünürken Gezi olayları patlatıldı. Faizler yüzde 11′lere çıktı. Bu oran da TÜSİAD üyesi şirketlere uygulandı. Paraya ihtiyacı olan KOBİ’ler ise bankaya gittiklerinde ya para bulamadı ya da banka çatısı altındaki faktoring şirketlerine yönlendirildi. Şu anda da aynı oyun oynanıyor. Bankalar faktoringe yönlendirince faiz otomatikman yüzde 16′lara yükseliyor. Ağır teminatlar isteniyor. Şirketin riski biraz yüksekse bu oran pul parası ve dosya masrafı gibi kalemlerle yüzde 30′lara kadar ulaşıyor. Bunu bizzat üyelerimden duyuyorum.” Bozdağ, yeni Türkiye’nin üretimle büyümesi gerektiğini belirterek, “Merkez Bankası da buna destek olsun” dedi. Ankara Genç İşadamları Derneği (ANGİ- AD) eski başkanı Abdullah Değer de kaos planının Doğu ve Güneydoğu’da da devreye alındığını, bu sayede çözüm sürecinin baltalanmak istendiğini söyledi. Küçük işletmelerin krediye erişmesinin yüksek faizle engellenmeye çalışıldığını anlatan Değer, “Bankacılar kredilerde zorluk çıkarıyor. Herkese ‘siyasi kriz çıkacak bu da ekonomiyi vuracak, dolar 2.50 lira olacak’ diye felaket senaryoları anlatıyor” dedi. Piyasada hileli iflasların da arttığını söyleyen Değer, “Bazı şirketler piyasayı kötü göstermek için iflas erteleme silahını kullanıyor” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin bölgesinde sözünün dinlenmesini istemeyen ülkelerin içeride bu olayları başlattığını söyleyen YESİDEF Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Türkiye, Kuzey Irak’ta sözünü dinletmeye başladı. Silahların bırakıldığı çözüm süreci devreye girdi. Ondan sonra bu kaos planları ortaya atıldı” dedi. Bozdağ, olumlu gelişmeler yaşanırken önce Gezi olaylarının daha sonra 17-25 Aralık operasyonlarının devreye sokularak Türkiye’nin 98 milyar dolar zarar etmesine yol açıldığını söyledi. (AKŞAM) https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 07:10 tarihinde yazdırılmıştır. |