Muhtar bile olamaz!
En azından ben böyle algıladım! Özellikle Ortadoğu ve İsrail konularındaki sözleri şeffaf ve kolay anlaşılırdı! Belli ki Tayyip Erdoğan'ın uzağında bir yerdeydi! Aynı yöne bakmıyorlardı! Zaten öyle olduğu için CHP ve MHP tarafından ortak aday gösterilmişti!
Benim doğduğum ve büyüdüğüm BUCA, KÖŞKLERİYLE ünlüydü! Oksijeni, üzümü ve suyu da çok bilinirdi!
İzmir'deki LEVANTENLER yazları buralara gelip yaptırdıkları KÖŞKLERDE vakit geçirirdi!
At yarışları ve haralar peşpeşe dizilirdi! Farklı bir atmosferi vardı! Her yerde YABANCI izi görülürdü!
Mesela bizim belediye binamız eski bir KÖŞK'tü! İşin ilginç yanı, bunun tam karşısında çocukken top oynadığımız bir KÖŞK daha vardı! Buca'ya ruh veren İngiliz aileler KRALİÇE VICTORIA'nın yaşadığı köşkün birebir benzerini demiryolunun son durağındaki meydana yaptırmıştı! (Tayfun Er uyardı! Yoksa çocukluğumuzu geçirdiğimiz yerin Kraliçe'ye atfen yapıldığını bilemezdim)
Zamanla oranın etrafı örüldü ve ortaya Eğitim Fakültesi çıktı!
Benim şansım ya da şansızlığım, İngilizler'i küçük yaşta fark etmiş olmamdı! Ailemizin de yarış atları olduğu için olan biteni net olarak görüyordum!
Dönüşümü ve kültürel egemenliği yerinde yaşıyordum! Hiç ilgisi yok ama Paralel Yapı da aynı mekanlara yakın yerlerde filizleniyordu!
Neyse konumuz bu değil! Önceki akşam bir haber kanalında CHP ve MHP'nin ÇATI ADAYI Ekmeleddin İhsanoğlu Beyefendiyi izledim! Ekmeleddin Bey insanda güven uyandıran ve sakinlik aşılayan bir yapıya sahip. Çok fazla derinliklere inmese de konulara hakim ve rengini net olarak ortaya koyan biri!
En azından ben böyle algıladım! Özellikle Ortadoğu ve İsrail konularındaki sözleri şeffaf ve kolay anlaşılırdı!
Belli ki Tayyip Erdoğan'ın uzağında bir yerdeydi! Aynı yöne bakmıyorlardı!
Zaten öyle olduğu için CHP ve MHP tarafından ortak aday gösterilmişti!
Bu iki partiyi ilgilendiren kısmı, hiçbir milletvekilinin Ekmeleddin Bey ismini daha önce hiç duymamış olmasıydı!
Belki iki partinin lideri de son dönemde öğrendi! Bilemiyorum!
Ama kabul etmek istemeseler de Ekmeleddin Bey ismi Türkiye sınırları içinde bulunmadı! Bu kararı verenler başkasıydı! Elbette iki partinin liderleri gidip kendisiyle görüştü!
Buna itirazım yok!
Ama İhsanoğlu adı ortaya çıkıncaya kadar Kemal Bey ile Devlet Bey'in de haberi yoktu!
Kısa devrede isim netleştikten sonra iki parti üzerine düşeni yaptı!
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, gördüğüm kadarıyla son derece iyi eğitimli ve beyefendi biri!
Kendisini hiç tanımam! Hiç karşılaşmadık! Hiç konuşmadık!
Tanımadığım için de bende bir karşılığı yok! Bu nedenle yazdıklarımın yanlış anlaşılmasını istemem!
Kimseyi de kırmak, incitmek gibi bir niyetim yok!
Ama konu Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı olunca bir gazeteci olarak kalem oynatmak durumundasınız!
Ben de her gazeteci gibi radarlarını açık tutan ve emin olduktan sonra yazan biriyim!
Ekmeleddin Bey ile de tanışmamız böyle oldu! Ben yazdım kendisi Cidde'den "Böyle bir şey yok!" anlamına gelen bir faks mesajı gönderdi!
Önceki akşam televizyonda kendisini izlerken sunucu "Aydın Doğan Bey ile Cidde'de görüştünüz mü?", "Eşleriniz çok iyi anlaşırlar mı?", "Gerçekten size ilk Cumhurbaşkanlığı adaylığını Aydın Bey mi getirdi?", "Aydın Bey ile yakınlığınız nereden kaynaklanmaktadır?" gibi soruları hiç sormadı!
Oysa hikaye burada başlıyordu!
CİDDE'ye yapılan ilk ciddi gezide bunlar masaya gelmişti! Aydın Bey CUMHURBAŞKANI seçtirecek gücü nereden alıyordu, bu ayrı konu!
Şu an konumuz bu değil!
Ama ilk taşı Aydın Bey atmıştı!
Bu kötü ve sakıncalı bir şey diye yazmıyorum! Dünyanın her yerinde güç sahipleri istedikleri adayları alır, parlatır, öne çıkarır ve sonuna kadar destek verirdi! Bir sıkıntı yoktu anlayacağınız!
Bu ilk hamleydi! Ve bizim bilmediğimiz o ligde İhsanoğlu ismi yayıldı!
Ekmeleddin Bey de insandı ve Türkiye'ye Cumhurbaşkanı olmak istemesi kadar doğal bir şey yoktu!
Ancak sorun arkasındaki SERMAYE YAPISININ kim olduğu konuşulmaya başlanınca çıktı!
Maalesef buna da ben sebep oldum!
Türkiye'yi sarsan 17 Aralık darbe girişiminden tam bir yıl önce New York'taki METROPOLİTAN MÜZESİ'nde dünyaca önemli isimler bir araya geldi! Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon gecenin onur konuğuydu!
Bu özel gecenin SPONSORU dünyanın en büyüklerinden COCACOLA'ydı!
Bu toplantının anlamı çok farklı bilinse de en özel davetli kişi Ekmeleddin Bey'di! O gece kendisi yıldız gibiydi!
Ancak davetin ev sahibi ve sponsoru olan MUHTAR KENT orada değildi! Bir mazeret bildirip gelememişti! Onun yerine şirketin Türkiye ve Orta Asya Başkanı Galya Frayman Molinas oradaydı!
Çünkü Muhtar Bey, Ekmeleddin Bey'in CUMHURBAŞKANI adayı olacağını çok iyi biliyordu! Herkes birbiriyle aynı karede yer alırken Muhtar Bey ilerisini düşünerek orada bulunmuyordu!
Aslında Ekmeleddin Bey'i çok sevip saymasına rağmen orada yoktu!
Sevgisi sonsuzdu çünkü Ekmeleddin Bey İSLAM COĞRAFYASINDA Coca-Cola'nın yaygınlaşmasında büyük rol alan isimlerdendi!
CİROYA doğrudan katkısı vardı! Yani sevgi karşılıksız değildi! Zaten bu nedenle de COLA kendisine sonsuz destek verecekti! Cola desteğini verince diğer şirketler de onu izleyecekti! Cola'nın işaret fişeği yeter de artardı bile!
Bunlar bana kadar gelen KESİN BİLGİLERDİ!
Kaynağımı söylesem Ekmeledin Bey de Muhtar Bey de inanın şaşırıp kalırdı!
Zaten akıllarının almadığı "Bu nasıl oluyor da Türkiye'ye geliyordu!" kısmıydı!
Durum böyleyken ÇATI ADAYI ekranda COLA sorusuyla karşılaşınca şunları söyledi: "Yani ileri sürüldüğü gibi Coca Cola'dan Pepsi Cola'dan teklif gelmedi. Çok güzel şeyler bunlar, insan hatıratını yazarken eğlenceli şeyler.
Düşünebiliyor musunuz bir insan dünyadaki bütün tezatları, emperyal güçleri kendi şahsında toplayacak, müthiş bir şey. Bir de bunun üzerine Coca Cola'cılar eklendi. Pepsi Cola'cılar kırılmasın diye ben onları da ekledim..."
Açıkçası Ekmeleddin Bey'in ne söylediğini anlamadım!
Neden COLA'yı inkar ettiğini de!
Ben bir ilişkiyi yazdım! Ayıp değildi, suç değildi! Ama kabul etmedi!
O etmese de, gerçeği söylemese de durum böyleydi!
COLA arkasındaydı!
Sadece ve sadece Türkiye'de ismini değiştirip son dönemde hem kutuların üzerine İSİM yazıyor hem de COLA bir anda KOLA oluyordu! Türkiye'ye bir özen gösterme operasyonu vardı! Tabii bu sadece ve sadece bir pazarlama modeliydi!
Bakın!
Ekmeleddin Bey söylemese de arada başka bağlar da vardı!
Kendisi İngiltere'de Kraliçe'nin okulu Exeter'de okurken arkadaş olduğu birçok kişi Coca Cola'da çalıştı. İsim listesi sır değil! Ekmeleddin Bey çok iyi bilir! Exeter, ABD'de sadece Coca Cola için özel bir okuldur. Alternatifsizlik İhsanoğlu'nu öne çıkardı.
Coca Cola, kendi prensipleriyle çalışması halinde şüphesiz Erdoğan'a da sınırsız destek verirdi. Ancak bu çok zor. Coca Cola'ya sadece bir şirket veya dünyanın en güçlü şirketi olarak bakmamak şart.
Küresel bir güçtür! Hiçbir ABD Başkan adayı Coca Cola ile çatışmaz, çatışamaz. Coca Cola'nın yıllık kazancı, bizim ihracatımızdan daha fazladır.
Bu nedenle Ekmeleddin Bey'in bana CILIZ cevap vermek gibi bir telaşın içine düşmesine gerek yok!
Muhtar Bey kendisinin arkasındadır!
Bu böyledir!
Erdoğan hiç ama hiç istenmediği için de destek ona verilecektir!
Başka şansları yoktur!
Sonucu hep birlikte göreceğiz!
Hafta başını bekleyemeden bunları paylaşmak istedim!
Ekmeleddin Bey'e cevap vermek derdinde değildim! Ama bunların "bilinmesi gerekiyor" diye düşündüm!
Madem bugün yazdık! Önemli bir NOTLA bitirelim! ÇATI mucitleri neden "ERDOĞAN BAŞBAKANLIKTAN İSTİFA ETMELİ" diyor!
Ellerinde ne var?
Kim onlara aslı astarı olmayan şeyler getirdi!
Sözde tuzak kuracaklar! Çok pis işler dönüyor! Bilginize!
Ha bu arada hafta başında çok önemli şeyleri paylaşacağım!
Bugünlük bu kadar!
İyi hafta sonları!
Ergün Diler
5.7.2014
https://www.trakya22.com adresinden 22 Kasım 2024, 23:10 tarihinde yazdırılmıştır.
|