Erdoğan Öfkeli, Köşk’e Çıkamaz! Ama Eli Kanlı Generaller Çıkabilir!

Devlet Bahçeli diyesi imiş ki, “Herkesten Cumhurbaşkanı olur, Erdoğan’dan olmaz...”

Kamer Genç’ten olabilir mi mesela?

Süheyl Batum’dan olabilir mi? “Türk ordusu kâğıttan kaplanmış” ve “Sazan Aksu” gibi değerli özdeyişlere sahiptir.

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan olabilir mi? Neredeyse küfürsüz cümle kuramıyor...

İlker Başbuğ’dan olabilir mi? “Atatürk’ü sevmek ibadettir” buyurmuştu ve Habermas’tan haberdardır.

Mustafa Sarıgül’den olabilir mi? Allah’ın bizlere bir armağanı olan ve canı sıkıldığında seçmen yumruklayan Mustafa Sarıgül’den?

Devlet Bahçeli’nin kendisinden olabilir mi?

Hazır ismi geçmişken, Kemal Kılıçdaroğlu için “hususi bir parantez” açalım:

Muhterem, Meclis’te uğradığı yumruklu saldırı hakkında konuşurken, “Bu, aynı zamanda Dersim’e ve Dersimlilere yöneltilmiş bir saldırıdır” mealinde laflar etmiş.

İşine gelince, Dersimliliğini hatırlıyor; Kürt ve Alevi kimliğine atıf yapıyor.

İşine gelmeyince, Horasan’ları filan dolaşıyor... Hicaz’a uzanıp Seyyid kimliği ediniyor, Konya’ya uğrayıp Nasrettin Hoca’ya torun oluyor... Ve elbette, bize, süzülmüş bir Türkmen olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Karar verin Kemal Bey:

Dersimli misiniz, Konyalı mısınız?

Kürt müsünüz, Türkmen misiniz?

Sünni misiniz, Alevi misiniz?

Dahası, solcu musunuz, milliyetçi misiniz? Miting meydanlarında Kurt işareti yaptığınıza göre, otomatikman bu sorunun da muhatabı oluyorsunuz.

Bir de şu:

Madem bu yumruk Dersim’e ve Dersimlilere yöneltilmiş bir saldırıdır... Dersim’e ve Dersimlilere yöneltilmiş en büyük saldırı karşısında neden susuyorsunuz? Neden, Dersim’deki katliam gündeme geldiğinde, “Efendim, devrim şartları içinde böyle şeyler olağandır, büyütmemek lazım” diyerek, meşrulaştırıcı rol üstleniyorsunuz?

Devlet Bahçeli, Erdoğan’dan başka herkesin Cumhurbaşkanı olabileceği fetvasını verecek de,“solcu” etiketli faşistler yapılan muz ortayı gole çevirmeyecek... Mümkün mü?

Kemalist Pravda’nın (Arada sırada paralel odaklara da göz kırpan bir yayın organıdır bu) bir yazarı, “Evet, Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olamaz” diyor ve gerekçelerini sıralıyor: “Çok öfkeli... Ayrıştırıcı dil kullanıyor... Nefret söylemi üretiyor...”

Elbette Köşk’e çıkacak kişide ayırıcı vasıflar aranır ve birtakım kıstaslara uygun olup olmadığına bakılır. Bakılmalıdır.

Erdoğan’ın öfkeli bir siyasetçi olması, Cumhurbaşkanlığına engel teşkil eden bir durum mudur? Sanmıyorum...

Erdoğan’ın öfkeli olduğunu söyleyen arkadaşlar, Kenan Evren köşke çıktığında itiraz etmediler... Öfke konusunda kimse eline su dökemezdi Paşa’nın. Öfke de laf mı? Yüzbinlerce insanın işkenceden geçirilmesine zemin hazırladı. Yüzlerce idam kararının altına imza attı. Bu idamlardan 50’si infaz edildi. Munis bir Cumhurbaşkanı sayılmazdı herhalde... “Bir sağdan, bir soldan astık”diyordu... İtirazla karşılaştığında hemen fetvasını yapıştırıyordu: “Asmasaydık da, beslese miydik?” 

Kenan Evren Köşk’e çıkabiliyor ama Erdoğan çıkamıyor.

Menderes’in asılması için “alan temizliği” yapan Cemal Gürsel Cumhurbaşkanı olabiliyor ama Erdoğan olamıyor.

Elindeki anayasa kitapçığını “öfkeyle” Başbakan Ecevit’in suratına fırlatıp, ülkeyi büyük bir ekonomik felaketle karşı karşıya bırakan Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı olabiliyor ama Erdoğan olamıyor.

Hangi değer tercihlerini benimsediği belirsiz Demirel Cumhurbaşkanı olabiliyor ama Erdoğan olamıyor...

Biricik başarısı bir cuntaya (Türk Silahlı Kuvvetler Birliği cuntasına) şeflik etmek olan CevdetSunay Cumhurbaşkanı olabiliyor, ama Erdoğan olamıyor.

Bu tür durumlarda şu söylenir:

Hadi gidin yatın!

analizmerkezi