Kuantum intihar ve ölümsüzlük

Önümüzdeki hafta yayınlanacak Time dergisinin kapağı, dünyadaki ilk "kurumsal kuantum bilgisayar" hikayesini ayrıldı. Time'ın kapağına taşıdığı konu çok önemli. Nedir bu kurumsal kuantum bilgisayar diyenler için, kısa bir özetverelim: 

"Google, ilk kurumsal Kuantum Bilgisayar'a sahip olan firma oldu. Ancak bilgisayarın tek sahibi Google değil. Bu konuda firmaya maddi ve manevi olarak destek çıkan bir diğer kurum ise NASA oldu. Google ve NASA ortaklığıyla 10 Milyon Dolar'a satın alınan bilgisayarı D-Wave firması üretti. 

D-Wave, 2011 yılında ilk Kuantum Bilgisayarı ürettiğini açıklamıştı. Ancak fiyat bakımından oldukça astronomik rakamlara sahip olması sebebiyle, hiçbir firma kendisine ait bir Kuantum Bilgisayar satın almak istememişti. Google ise 2013 başı itibariyle bu konuda altyapı çalışmalarına başlamıştı. Mayıs ayına gelindiğinde ise Google'ın bu bilgisayara sahip olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. 

Google sonunda bir Kuantum Bilgisayar'a sahip. Bilgisayar, NASA'nın California'daki merkezinde bulunuyor. Arama motoru devi daha önceden bu Bilgisayarı insanlık ve Dünya için kullanacağını açıklamıştı. Yeni açıklamalarıyla bu altyapının Google Glass'ın geliştirilmesi için kullanılacağı da belirtildi."

Kanada menşeili kuantum bilgisayarın, Google'ı insan ile makinayı yekvücut hale getirecek Singularity ve yapay zeka projelerinde bir adım öteye taşıyabileceği söyleniyor. Dünyadaki en büyük veri bankası, sözkonusu projeler için istediği yasaklı deneyleri artık başka bir boyutta yapabilecek... Başka bir boyut derken kastımız şu: Max Tegmark adlı fizikçiye göre kuantum bilgisayarlar, bu evrendeki tüm atomların bir araya gelmesi mümkün olsa çözemeyeceği zorluktaki problemleri, "paralel evrenler" yardımıyla çözebilecek. CERN'deki deneyler ile birlikte düşünüldüğünde, iş çok daha büyük bir hal alıyor. 

Google'ın dışında bu projede yer alan kurumlardan biri de CIA... Amerikan istihbaratının kuantum bilgisayarına ilgisinin sebeplerinden biri şifreleme teknolojisi. Ancak özel sektör ve ABD istihbaratının böyle bir teknolojide işbirliği yapması, akıllara çok daha korkutucu olasılıkları getirmiyor değil...