Paralel örgütten o başörtülü anneye ikinci linç!Gezi sırasında Kabataş’da başörtülü bir kadının yaşadıkları ile ilgili dün görüntüler ortaya çıktı. Darp ve taciz edilen kadının kayınpederi olan Osman Develioğlu ve mağduriyet yaşayan bu kadın ile röportaj yapan Elif Çakır canlı yayında görüntüler hakkında konuştu. Develioğlu, gelininin yaşadıkları ile ilgili olarak; ‘bu olay yaşanmamış demekle, yaşanmamış mı olacak?’diye sordu. Darp süresini eleştirenlere, 2 saniyede insan bile öldürülebilindiğini söyledi. Develioğlu, bu olay yaşandı diye birilerinin zil çalıp oynadığını üzülerek ifade etti.
BİRİLERİ BU OLAY YAŞANMADI DEYİNCE YAŞANMAMIŞ MI OLACAK? Bu görüntü; ‘böyle bir olay yoktur’ demek istiyor. Bunu ifade olarak da söylüyorlar. Evrensel hukukta bir kızın taciz edilmesinde kendi ifadesi esastır. Yaşadıkları ile konuştuğunda zıngır zıngır ağlıyordu. Korkusundan bir olay yaşamış. Birileri yaşamadı diyor. Şimdi birileri yaşamadı deyince yaşamamış mı olacak? Dünya dönmüyor diyeceğiz. Ama dönüyor işte. Şikayet etmesi için karakola gitmedi. Kendisine yapılanlardan utanıyordu.
GEZİYE KATILANLAR TOPTAN KÖTÜDÜR DEMEDİK
POLİS BUNU HARİKULADEDE BULACAK
GİZLİLİK KARARI OLAN BİR DOSYANIN SERVİS EDİLMESİ ANLAMLI
EMNİYET OLAYIN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞTI Dönemin Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a defalarca ulaşmak istemememize rağmen, hiçbir telefona çıkmayan ve çıktığı telefonlarda da çok böylesi bir görüntü elimizde yok diyen, mobeseler bozuk diyerek olayı kapatmaya çalışan görüntü vermeyen ve bize göre mobese kayıtlarının olması gerekiyor dedik. Öylesi bir süreçte ve işlek bir yerde mobeseler bozuk denerek üzeri örtülmeye çalışıldı.
GEZİ SÜRECİNDE KABATAŞ BÖYLE MİYDİ?
GÖRÜNTÜLERİN TAMAMI YOK
BİRİLERİ ZİL ÇALIP OYNUYOR 30 saniyenin, 2 dakikanın az olduğunu söylüyorlar. Bu sürede bir insana bir şeyler yapılamaz mı? Bir insan bıçaklanamaz mı? Şunu söyleyemiyor muyuz? “Arkadaş böyle bir şey olduysa biz bunun karşısındayız. Bir kadına, bir genç kıza, bir anneye böyle bir şey yapılmasını kabul etmiyoruz” niye diyemiyoruz, niye bu empatiyi yapamıyoruz. Şimdi birileri zil çalıp oynuyor, yapıldı diye. Yapıldığını kamufle etmeye çalışıyorlar bir de.
TACİZ İÇİN KAÇ KİŞİYE GEREK VAR? Taciz için kaç kişiye gerek var? Bir insanın bir travma yaşaması için kaç kişiye gerek var? Masum bir kıza saldırılması için bin kişi mi olması lazım? 3 kişi saldırınca daha az mı taciz oluyor, bin kişi saldırınca daha mı çok taciz oluyor? Bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
KIZIMA YAPILANLARA İLGİLİ ZİL ÇALP OYNANMASI AĞRIMA GİDİYOR
YARIN GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKINCA BUNU DİYECEKLER
70 KİŞİ DEĞİL, 7 KİŞİ TACİZ EDİNCE Mİ BUNU YAŞAMIŞ OLACAKTI? Kendisine sorduğum tek soru; ‘kaç kişi vardı, kalabalık nasıldı’ dediğimde 70 ya da 100 kişilik erkek kimisinin ellerinde bayraklar ve bağırıyorlardı. O anda 7 kişiyi 70 kişi olarak da görebilir. Burada bir travma yaşıyor. Ben diyor; yere yattım, bebeğimi düşünüyordum, etrafım kalabalıktı’ burada 70 kişi olunca bunu yaşadı, 7 kişi olunca bunu yaşamadı mı kabul edeceğiz?
BU GÖRÜNTÜLER EMNİYET’TEYDİ DE NEDEN 9 AY SAKLANDI?
ASIL ÖZÜR DİLEMESİ GEREKENLER ZEHRA’YI LİNÇ EDENLERDİR Hiç kimse bana kalkıp da sen 70-100 kişi abarttın diyemez. Ogün Zehra ile neredeyse bütün gazeteciler neredeyse röportaj yapmak için sıraya geçmişlerdi. Evet, bu bir gazetecilik başarısıdır. Ben Zehra ile görüştüm ama bir gazeteci olarak değil, bir insan olarak görüştüm. Burada insani sorumluluk ve vicdanımla bunun karşısına geçtim ve bir risk aldım. Bu tür röportajlar bir risktir. Ben bir risk aldım ve bu riskle beraber bunu ortaya koymaya çalıştım. Bir insanlık dramıydı, bir genç annenin yaşadığı dramdı. Bunu ortaya koymaya çalıştım. Burada hiç kimse kalkıp da bana gazetecilik öğretemez. Zehra 70-100 kişi gibi bir kalabalık vardı diyecek, ondan sonra ben oturacağım dicem ki; ‘Zehra böyle söyledi ama ben bunu makul bir seviyeye getireyim, 7 veya 10 kişi yazayım. Buna sansür getiremezdim ben. ’ Zehra ne söylediyse onun anlattıklarına saygı duydum, o anki yaşadığı travma olabilir, o an öyle hissetmiş olabilir. Ben ona saygı duydum ve onu incitmemeye çalıştım. Bunun üzerinden tepinmemeleri gerekiyor.
“KADININ BEYANI ESASTIR” DİYENLER BUGÜN NEDEN AKSİNİ SÖYLÜYOR? Bunu dün söyleyenler bugün neden tersini söylüyorlar? Kadın hakları deyip ‘efendim bu bilmem nedir’ niye diyorlar? Değişen ne? Kadın değil mi sonuçta bu? Bu da genç bir kız. Yok, öbür türlüye kadın haklarında var, buna yok. Bunu kategorize etmenin hiç kimsenin hakkı yok. Benim kızım meşhur olmak isteseydi olurdu. Kimseye resim bile vermedi. Rahat yaşayayım istedi. Öbür türlü yapabilirdi bunu. Şikayet etme niyeti bile yoktu. Biz onu şikayet etmesi için ikna ettik. Bizim kafamıza vursunlar, şikayetimizi geri alalım ve böyle yaşayalım öyle mi? Böyle bir şey yok. Kime olursa olsun yanlıştır bu.
HİÇKİMSE İNANMASA DA ZEHRA’YA İNANIRIM Durum ne olursa olsun, ben bu haberin arkasındayım. Zehra değil mi ki; ‘ben bunları yaşadım’ diyor. Benim karşımda bir kadın var, hiç kimse inanmasın ben Zehra’ya inanıyorum. Ancak benim için şu geçerlidir; Zehra çıkacak ve diyecek ki; ben abarttım, ben böyle bir şey yaşamadım, benim psikolojik sorunlarım vardı. Bunları beyan ederse o zaman ben geri adım atarım. Ama Zehra’nın ifadeleri orada durduğu müddetçe hiç kimse inanmasa da benim için Zehra’nın ifadeleri esastır.
BİR ANNENİN ÜZERİNDEN HESAPLAR YAPILMAZ!
medyagündem https://www.trakya22.com adresinden 23 Ekim 2024, 16:27 tarihinde yazdırılmıştır. |