Başbakan o başlığın arkasındaki planı açıkladı!

Başbakan o başlığın arkasındaki planı açıkladı!
Başbakan Erdoğan, Hürriyet gazetesinin bugünkü ‘Sarıgül kazanıyor, Başbakan panikte’ başlıklı haberi için ‘ Bugün bir gazete -en çok satan gazete-, bir başlık atıyor; güya ben ana muhalefetin İstanbul adayından çekiniyormuşum onun için dosyayı açıklamışım. O gazetenin patronu İstanbul Hilton otelinin yanındaki bahçeye inşaat yapabileceği düşüncesiyle onun özelleştirmesine girdi, ama büyükşehir belediyemiz ona müsaade etmedi. Bu sefer gitti Şişli belediye başkanına. Çünkü o bu işlerde mahirdir, zaten bu klasörler nedeniyle ihraç edilmedi mi? O zaman o yüzden ihraç ettiniz, bugün ne sebeple aday yapıyorsun? Hesap şu; acaba İstanbul’u alabilir miyiz? Kulisler yapıldı, toplanıldı. Hayır, alamayacaksınız. Alabilirsem ben bu oteli büyütebilir miyim diyor? Hayır büyütemezsin, büyükşehirin ötesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var. O, bu çevre katliamına müsaade etmeyecek’ dedi. 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu.İşte Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları…

 

“Türkiye aleyhine yapılan bu kadar karalama kampanyalarının ve yanlış bilgilendirmelerin yabancısı değiliz. Bizden önceki dönemlerde Türkiye dışarıya olduğundan daha farklı lanse edilmeye çalışıldı. Türkiye ekonomisi yıpratılmak, uluslarası yatırımcılar etki altına alınmak istedi. Burada asıl üzücü nokta şudur. İçeriden bazı odakların etkisiyle, bir kısım medya, iş adamları, ana muhalefet partisi CHP başta olmak üzere bazı kesimler kendi ülkelerini karalama kampanyası düzenlemişlerdir. 76 milyonun bir arada yolculuk ettiği geminin tabanına delik açılmak istenmiştir. Ekonomi kötüye giderse hükümet yıpranacak ama çiftçiye, sanayiciye ne olacak umursamıyorlar. Gezi olaylarında sosyal medya üzerinden ekonomiyi sekteye uğratma, tüketmeme çağrıları oldu. Türkiye’ye yatırım yapılmaması istendi, zihinlerde bulanıklık oluşturuldu. İhanet boyutundaki tüm bu çabalara rağmen Türkiye ekonomisi istikrarla büyümeye devam etti. Onlar tüketmeyin dediğin halde yılın tamamında 2011 yılında tüm zamanların rekoru kırıldı, 594 bin otomobil satışı, 2012 yılında 550 bin adet, 2013 yılında tüm zamanların yine en yüksek rakamı 665 bin adet yeni otomobil satışı gerçekleşti. Buzdolabı satışlarında 2012 yılında 1 milyon 88 bin adetken, 2013 yılında tüm zamanların rekoru olarak 2 milyon 591 bin adet yeni buzdolabı satıldı. Çamaşır makinesinde 2012 yılında 874 bin adet, 2013′te 1 milyon 992 bin adet satıldı. Bütün sabotajlara rağmen Türkiye ekonomisi dirençli bir şekilde yoluna devam ediyor. Büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşti. Bunu Türkiye ekonomisine zarar vermek isteyen içerideki ve dışarıdaki hazımsızların bilmesini istiyorum. Ekonomi en küçük rüzgardan, dalganalmadan etkilenmiyor. Şunu altını çizerek söylüyorum, birtakım işveren örgütlerinin uluslararası finans örgütlerine yaptığı çağrıya itibar etmiyor. Uluslararası kuruluşlara kendi ülkesini karalayan işveren bulamazsın. Dünyada da bunu yapmanın adı ihanettir.

AK Parti iktidarından önce Türkiye 1 milyon dolar yatırım çekebiliyordu, 15 milyar dolardı sadece 11 yıl içinde. Türkiye 150 milyar dolar uluslararası yatırım çekti. Dünya Yatırım Ajansları Birliği 24 Ocak’ta Güney Afrika Cumhuriyeti’nde toplandı, Türkiye Yatırım Destek ve Kalkınma Ajansını oy birliğiyle başkanlığa seçti. Azerbaycan Yatırım Ajansı da başkan yardımclığına desteğimizle seçildi. Türkiye bu alanda büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. İstikrar, güven ve yargıdaki reformlar sayesinde uluslararası yatırımcılar için cazip hale geldi.

 
TÜSİAD KENDİ ÜLKESİNE YABANCIAma öyle görünüyor ki TÜSİAD gibi kuruluşlar kendi ülkelerine yabancı kalmaya devam edecekler. Eski Türkiye’nin aktörleri şunu bilsinler, Türkiye’de bundan sonra kazanan her zaman 76 milyon olacak.

 

Brüksel’de yaptığımız temaslarda Türkiye’deki hadiselerin gerçek fotoğrlarını ortaya koyduk. Aynı yıl içinde Belçika’ya işgücünün göçünün 50. yılı toplantısına katıldım, TÜMSİAD’ın istişare kuruluna katıldım. Belçika’daki ve Türkiye’den gelen işadamlarına hem Türkiye’de işadamlarına anlattım orada hem de işbirliği oldu.

HOLLANDE’LA GÖRÜŞME

Değerli kardeşlerim dün Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, 22 yıl aradan sonra Ankara’ya ziyarette bulundu. Kendisiyle önemli ve verimli görüşmelerimiz oldu. Önümüzdeki hafta Almanya’ya yapacağımız ziyaret de Türkiye-AB ilişkileri açısından önemli olacak. Bir koalisyon var ve bunu başı sayın Şansölye ile görüşme imkanımız olacak. Akşam saatlerinde resmi bir ziyaret amacıyla İran’ın başkanı Tahran’a gidiyoruz, Hamaney, Ruhani ve Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı ile görüşmemiz olacak.

SURİYE

Suriye’de BM gözetiminde Esed rejimi ile muhaliflerin katıldığı Cenevre görüşmeleri devam ederken 55 bin kare katliam fotoğrafı dünyada büyük etki yarattı. Nazilerin Musevilere yaptığı soykırımı, Bosna Hersek’te yapılanları, Filistin’de yapılanları anımsattı. Rejim güçlerinin kuşatması altındaki Yermük kampında başka bir dram yaşanıyor, hapsedilen binlerce insan çok büyük bir açlıkla pençeleşiyor. En son ne zaman yemek yediğini hatırlamayan, çevreden topladığı ot ve kaktüsle ayakta kalmaya çalışıyor. Oradaki ulemanın verdiği bazı fetvalarla kedi-köpek yemek zorunda kalan insanlar, tuz su ve baharat karışımı çorba en lüks gıda. Şu ana kadar ölenlerin sayısı 73′e ulaştı. Bu manzara küresel vicdanın titremesine maalesef vesile olmadı, halen utanmadan Suriye Dışişleri Bakanı Türkiye’ye ve körfez ülkelerine hakaret edecek kadar küçülebiliyor. Bu fotoğraflar meselenin ciddiyetini ortaya koydu. Burada şunu açık açık söylemek zorundayım, kimyasal silahlarla toplu halde öldürülen çocukları görenler utanacak. Kimyasal silahlara 1500-2000 kişi öldürülmüşken, 150 bine yakın insan konvansiyonel silahlarla öldürüldü. Bunun savunulabilir yanı olabilir mi? Açlıktan bir deri bir kemik kalmış insan görüntüleri karşısında yüreğinde biraz acıma duygusu olanlar mahçup olacaklardır. Ancak Türkiye ve aziz millet bu insanlık dışı manzara karşısında yüreği parçalansa da mahcubiyet yaşamadı, yaşamıyor. Suriye’den topraklarımıza sığınan kardeşlerimze kucak açtık. Suriye’ye insani yardım ulaştırdık. Bunu içeride hükümetimize yönelik saldırılara rağmen yaptık. Suriye’deki insani politikamızı kıyasıya eleştiren CHP’ye karşı dik durduk.

Esed’le hatıra fotoğrafı çektiren CHP’lilere rağmen Türkiye bundan taviz vermedi. MİT’imizin tırlarına kanun dışı saldırı düzenleyelere rağmen bu duruştan vazgeçmedik. Suriye’deki bu insanlık dışı katliam yüzlerce yıl unutulmayacaktır. Türkiye’nin tavrı da hatırlanacaktır, bu böyle bilinsin. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen ecdadımızın Endülüs’e, Ace-Sumatra’ya gösterdiği yardımlar nasıl hatırlanıyorsa bugün de hatırlanacak. Mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğiz, birileri Esed’in sırtını sıvazlasa da bizim yerimiz belli. Birileri çıkıp alçakça, haince MİT’e karşı sabotaj düzenlese de, biz büyük devlet olmanın getirdiği sorumlulukla devam edeceğiz, bu imtihandan inşallah Suriye zaferle çıkacak, biz de imtihanımızı başarıyla tamamlayacağız, bir kez daha tarihe adımızı büyük millet olarak yazdıracağız.

SİSİ CUMHURBAŞKANI OLURSA ŞAŞIRMAYIN

Mısır’da Tahrir devriminin 3. yıl dönümü olan 25 Ocak’ta bir kez daha kan döküldüğünü, 62 kişinin öldüğünü ifade etmeliyim, kendilerini yad ediyoruz. Bunun emrini veren Sisi, askeri darbenin mantığı bu, kendisini Mısır’ın Cumhurbaşkanı yaparlarsa şaşmayın, Mısır halkının da yanında duracağız, oradaki kardeşlerimize de selamlarımızı iletiyoruz.

MHP’YE BAŞSAĞLIĞI

Önceki gün İstanbul’da MHP seçim bürosu önünde olan bir tartışmanın ardından bir vatandaşımız hayatını kaybetti, 7 kişi de yaralandı. Emniyetimiz olayı hemen aydınlattı, gözaltılar yaptı. Bir grubun seçim bürosuna gelerek böyle bir olayı gerçekleştirmiş olması düşündürücü ve üzüntü verici. Dün de Şişli Belediyesi’ne tamamen provokatif saldırı düzenlendi. AK Parti bürolarına da saldırı yapıldı, Van’da saldırılar oldu, iki kez ses bombası atıldı. Hakkari Çukurca’da ilçe başkanımızın evinin önünde aracı yakıldı. Saldırıları bir istismar ve kutuplaştırma meselesi olarak görmedik. Seçim bürolarına yapılan saldırılar milli iradeye yönelik saldırılardır, bunu kınıyoruz, hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, MHP’ye de şahsım, grubum ve partim adına başsağlığı diliyorum.

30 BÜYÜKŞEHİR VE 51 İL İÇİN ADAYLARIMIZI BELİRLEDİK

30 büyükşehir ve 51 il için adaylarımızı belirledik, ilçe adaylarımızı büyük oranda belirledik. Bakanlarımız ilçe adaylarını açıklamaya başladılar. Gerek Ankara’da, gerek İstanbul’da, gerekse diğer illerde yapılan toplantılarda teşkilatımızın moralinin yüksek olduğunu gördük.

BU ÖRGÜT TÜRKİYE DÜŞMANLARININ MAŞASI OLMAYI TERCİH ETTİ

İstanbul’da iki önemli toplantıya katıldım. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslam Ansiklopedisi hazırladı, 30 yıllık bir çalışmanın ardından muhteşem bir eseri insanlığın hizmetine sundu. Bu ansiklopedinin hazırlanmasında emeği geçen herkese saygılarımı sunuyorum. Cumartesi günü akşam saatlerinde Milli İrade Platformu’nun düzenlediği 150 kurumun katıldığı bir toplantıya iştirak ettim. Cumartesi günü bir araya gelen 150 sivil toplum teşkilatı cemiyetimizin farklılık arzeden üyeleri var ama milli unsurlarımızı yansıtma konusunda aynı yöne bakıyorlar. Bu kuruluşlar dershane tartışmalarında iktidarımıza destek vermiş, ilanlar vermişlerdir. Orada da bunu dile getirdiler, memnun olduk. Sivil teşekküllerin 17 Aralık darbesini iyice analiz ettiklerini, gördüklerini gördük. Ortak bir hissiyat daha var, bir hareketin bir örgütün kendi ülkesine karşı hasmane tavır sergilemesi karşısında sendikalarımız, derneklerimiz ciddi rahatsızlık duyuyorlar Şunu da ifade ediyorum, İslam hiç kimsenin tekelinde değildir, talebe yetiştirmek, eğitim bir örgütün ipoteği altına giremez. Hele hele hizmet teşekkülü içinde olan hareketlerin siyasi parti gibi davranması, birtakım çirkin görüntü ve ses kayıtlarıyla anılması asla kabullenemez. Kardeşlerim Hz. Peygamber, Hz. Kuran’da hiçbir oluşumun istismar edemeyeceği, bizim hepimizin ortak, kutsal değerleridir. Zindanlarda ömür tüketmek pahasına dik durmuş, gönül insanlarının istismarı bizim kabul edeceğimiz şey değildir. Bu örgüt içinde yer alan kardeşlerime sesleniyorum, bu örgütün yönetimi ile mensupları arasında büyük bir fark olduğu ortaya çıkmıştır. Örgütün tabanı iyi düşünceler içerisindeyken, örgütün üst yönetimi farklı gayelere yönelmiştir. Bu örgüt büyük Türkiye düşmanlarının maşası olmayı kabul etmiştir. Bu örgüt mensupu tüm arkadaşlarımızı bir anlık durmaya, düşünmeye ve muhasebeye davet ediyorum. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in söylediği söz var, akletmez misiniz? Hiçbir kardeşim bunlara aldanmasın. Bakın şu anda Anadolu’da, Trakya’da, birçok yerde benim, partimin, yol arkadaşlarımın adına akla hayale gelmeyen şeyler söyleniyor. Bizim söylediklerimiz, yaptıklarımız, yapacaklarımız, politikalarımız milletin önündedir. Terör konusunda, yolsuzluk konusunda, milli birlik ve beraberlik konusunda şeffaf olarak milletin önündeyiz. Seçimlerde de gidip karşılarına çıkayız. Milletin önünde kendilerini hesaba çekemeyenlere kimse kanmasın.

Önceki gün İstanbul’da ifade ettim, hırsızlığım, yolsuzluğun her türlüsü kötüdür ama unutmayın en büyük yolsuzluk milli irade hırsızlığıdır. Milli iradeyi çalmaya kalkışan kişi çıkıp da başka birilerine yolsuzluk iddiasında bulunamaz, milli iradeye yargıdaki fanatikleriyle saldıranlar yolsuzluğun izini süremezler. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat’ta ses çıkarmayanlar bize yolsuzluk çamuru atamazlar. CHP 27 Mayıs’ta darbeye destek vermiş, hırsızlığın, yolsuzluğun adresi olmuştur. O eski Türkiye’nin aktörleri yolsuzluk türküsü söylüyorlar. Bu kaybeden lobisine söylüyorum, eğer yolsuzluk yapan görmek istiyorsanız gidin aynaya bakın.

Amerika’dan vurmaya başladılar, zihniyet aynı, bunu iyi tanıyalım. Bunların hesapları, defterleri kontrol edilmedi, şimdi kontrol edilmeye başlayınca hoplamaya başladılar. Dürüst olan, samimi olan alkışlanır ama kaçak varsa gereği yapılır. Maliye bunu yaptı diye büyük sermayeye gözdağı veriliyor deniyor, bizim öyle bir niyetimiz yok, büyük sermaye samimi davransın, ülkesini şikayet etmesin, işini doğru yap yanındayız ama yamuk yumuk varsa hesabını sorarız. Şu anda bize yolsuzluk, rüşvet iftirası atanlar, şu an büyük bir yolsuzluğu örtmenin, milli irade yolsuzluğunu örtmenin çabası içindeler. Dertleri şu, bizi rahatsız etmeyen bir iktidar gelsin, bu yerel seçim, genel değil. Zaten 30 Mart’ta da AK Parti sandıklardna gümbür gümbür gelecek.

HESAPLARI HİLTON

Bugün bir gazete -en çok satan gazete-, bir başlık atıyor; güya ben ana muhalefetin İstanbul adayından çekiniyormuşum onun için dosyayı açıklamışım. O gazetenin patronu İstanbul Hilton otelinin yanındaki bahçeye inşaat yapabileceği düşüncesiyle onun özelleştirmesine girdi, ama büyükşehir belediyemiz ona müsaade etmedi. Bu sefer gitti Şişli belediye başkanına. Çünkü o bu işlerde mahirdir, zaten bu klasörler nedeniyle ihraç edilmedi mi? O zaman o yüzden ihraç ettiniz, bugün ne sebeple aday yapıyorsun?

Hesap şu; acaba İstanbul’u alabilir miyiz? Kulisler yapıldı, toplanıldı. Hayır, alamayacaksınız. Alabilirsem ben bu oteli büyütebilir miyim diyor? Hayır büyütemezsin, büyükşehirin ötesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var. O, bu çevre katliamına müsaade etmeyecek.

30 MART ÇOK ÖNEMLİ, ÇÜNKÜ…

Biz meşruluğumuz sizden alıyoruz. Bir kısım devlet kurumlarına sızan çetelerin demokratik yapıyı engellemesine izin vermeyiz. Bu ülkenin temel konularında, dershane, Suriye konusu, çözüm süreci, terör meselesi konusunda kararı birtakım çevreler mi verecek, siyaset mi verecek? MİT’i yargı mı belirleyecek, başka odaklar mı belirleyecek. Bir kısım yargı millet adına karar verebilir mi? Bakın bir kısım diyoruz, yargının bağımsızlığını referandumda sağladık, ama tarafsız da olacak. Hem tarafsız hem bağımsız. Bağımsızlığı iste ama tarafsızlığa gelince orada tarafım var. Biz yargıyla değil yargı içine sızmış, oradakileri baskı altına alan bir örgütle mücadele ediyoruz. Millete hesap verecek olan siyasi iradedir, bizim dışımızda kimse hesap vermiyor. Öyleyse siyasi kararları verecek, uygulayacak olan siyasi iradedir. Siyasi iradenin, milli iradenin çalınmasına asla göz yummayacağız. Eğer siyaset yapmak istiyorsan gelirsin siyasete girersin. Şu anda kardeşlerim oyun bozulmuştur oyun. Sergilenecekse her sabotajı, her tuzağı da bozacağız, milletimizle, sizlerle. Hepimiz çok sağlam duracağız, daha fazla bir olup daha fazla dayanışma içinde olacağız. 30 Mart seçimi bir dönüm noktası olacak, kimin nerede belediye başkanı olduğu ya da olacağı değil, hangi partinin kazandığı önemli. Çünkü AK Parti’nin kazanacağı her belediye farklı bir mesaj olacaktır. Farklı bir anlam ifade edecektir. Kaybedenler lobisi en son darbeyi alacaktır, demokrasinin önünde, çözümün önünde engel kalmayacaktır, daha fazla demokratikleşme, reform yapacağız. Şimdiden bazı demokratikleşme adımlarını başlattık, hiç bitmeyen bir baharı karşılayacağız. Geçen yıl ilkbahar doğu ve güneydoğu için kalıcı bahar olmuştu, artık şehitler gelmiyor ama birileri şehitler gelsin diye bekliyor.

SİZLERDEN BİR RİCAM VAR

Kardeşlerim inşallah 30 Mart’ta yeni bir dönemi birlikte tüm Türkiye bitmeyen bir bahara kavuşacak. Bu arada benim sizden bugün son bir ricam şudur, şurada iki ay var, tüm ana kademelerimiz, kadın kollarımız, gençlik kollarımız kapı kapı dolaşıp neler yapmaktayız, neler yapıyoruz, bizim anlatacağımız çok şey var, muhalefetin yaptığı hiçbir şey yok, bizim en büyük gücümüz sizsiniz. Şu an 9.5 milyon üyeye sahip olan AK Parti yoğun bir çalışma içerisine girdi. Bunun gereğini yapacağız, aynı kararlılıkla yola devam edeceğiz.

SİVAS YILDIZELİ’NDEKİ 9 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ KAZA

Van’dan Ankara’ya gelen bir otobüs, maalesef dün Sivas Yıldızeli’nde kaza yapmış, bu kaza neticesinde de 9 ölüm haberi var, bunun yanında da 38 yaralımız var, ölenlere Rabbimden rahmet diliyorum, yaralananlara acil şifalar diliyorum, çalışmalarınızda size başarılar diliyorum, metanet diliyorum, Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

 

 

 

medyagundem

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 08:12 tarihinde yazdırılmıştır.