Sanal maharetler seçimi nasıl etkileyecek?

Sanal nesiller siyaseti keşfediyor. Bakalım siyasetçiler onları keşfedebilecek mi?

nternetin günlük hayatımızda vazgeçilmez hale gelmesi ve "tablet"lerin yaygınlaşması ile birlikte Batı dünyasında basılı yayınların ölümü ilan edilmeye başlandı. Ancak beklenen ölüm bir türlü gerçekleşmedi, gazetelerin sonunu getireceği söylenen tablete özel gazeteler ardı ardına battılar ya da bir kenara çekilip unutuldular. Bizler de sandık ki, basılı medya hala hayatta. 

Hayır. 

Basılı medya biz başka yere bakarken aslında çoktan önemini yitirmiş. Sandık ki tablete özel gazeteler tutmayınca, iş eskisi gibi devam edecek. Oysa şapkadan çıkan tavşan ipad gazeteleri değil, sosyal medyaymış! 

Bugün kamuoyunun algısı twitter ve facebook benzeri sosyal medya alanları üzerinden yürüyor. Köşe yazarları değil, twittera özel mahlaslar gündemi belirliyor. Evet, hala basılı medya üzerinde iktidar savaşları yürüyor gibi gözükebilir. Oysa manşetler üzerinden hükümetlerin devrildiği dönem çoktan bitti. Her şey gibi burada da ekonomik akıl etkisiz mecraları devre dışı bırakmaya başladı. Bugün geldiğimiz noktada koca medya holdingleri, ellerindeki tüm maddi imkanlara rağmen telefonunda yazdığı 140 karakterle günün her saati gündemi belirleyebilen twitter fenomenleri karşısında etkisiz kalabiliyor. Ne canlı yayın araçları, ne onbinlerce lira maaş alan kanaat teknisyeni köşe yazarları, kritik anlarda sosyal medya kadar etkili değil. Bunu gören bir takım yazarlar sosyal medyaya göçmeye çalışıyor ancak oradaki dil, kendilerine yabancı. Elinde akıllı telefonla büyüyen nesillerin karşısında çaresizler. Ve o nesiller yavaş yavaş takip ettikleri şarkıcıların ve oyuncuların dışındaki siyasi alanı keşfetmeye başlıyor. Binlerce karakterlik köşelerinde ahkam kesmeye alışmış isimler 140 karakterlik dar alanda, topu ayağında süremiyor bile... 

Geldiğimiz noktada, artık sadece yazı değil, görsel ile harmanlanmış yazılar ön plana çıkıyor. Bir fotoğraf, altında kısa bir yorum dakikalar içerisinde binlerce insanın elinin altında... Hiçbir basılı mecra böylesine bir hız ve üslup ile başa çıkamaz. Dolayısıyla kamuoyuna yön veren güçleri eski saiklerle anlamaya çalışmak mümkün değil. Sanal, sanalda kalmıyor artık. Fiziksel ile iç içe geçmiş durumda. 

Seçimler yaklaşırken Türkiye siyaseti hiç görmediği operasyonlara sanal alemde tanıklık edecek. Günden güne gündeminin değişmesine alışık Türk halkı bile saatlik ve hatta dakikalık değişimlere hazırlıklı olmalı. Muhalefet ve iktidar arasındaki siyasi yarış hala konvansiyonel kampanyalarla yürüyecek ancak sanal  cephedeki operasyonlar kararsızların etkilenmesinde hayati önem taşıyacak. Kitleleri harekete geçirmekte daha önce Gezi gibi eylemlerde maharetle kullanıldığını gördüğümüz sosyal medyanın sandık üzerindeki etkisi beklenmedik şekillerde tezahür edebilir.