Bülent Yıldırım'dan Fethullah Gülen'e En Ağır Soru: Erdoğan Otorite Değil mi?Mavi Marmara Baskını sonrası İsrail ile elele vererek İHH'ya linç ve sansür kampanyası başlatan, 10 binlerce Müslüman'ın Gazi Mavi Marmara'yı karşılamasına 1 (yazıyla bir) kamera bile göndermeyen Gülenizm'e en ağır cevap, 3.5 sene sonra İHH Başkanı Bülent Yıldırım'dan geldi
İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırısını, "İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır" diyen Fethullah Gülen'in, dershane konusunda Başbakan Erdoğan ile AK Parti Hükümeti yetkililerine ağır hakaretlerde bulunması dikkat çekiyor. İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, "Siyonist İsrail'i 'otorite' olarak görenler Başbakan Erdoğan'ı otorite olarak görmüyor mu?" dedi.
İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırısını, "İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır" diyen Fethullah Gülen'in, dershane konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti Hükümeti yetkililerine ağır hakaretlerde bulunması dikkat çekiyor. İşgal altındaki Filistin topraklarında kurulan İsrail devletini 'otorite' olarak tanıyan Gülen'e tövbe çağrısında bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, "O gün, otorite konusunu çok abartan, hak ve adaletten öteye götürüp, en önemli makam olarak gören bir söylem bugün ister istemez onu gündeme getirenleri vurdu" dedi. Kamuoyunda yaşanan dershane tartışmasının gereksiz bir tartışma olduğunu kaydeden Bülent Yıldırım, Akit'e yaptığı açıklamada; "Biz bu tartışmaların hiçbirini doğru bulmuyoruz. Yaşanan tartışmaları, insanların birbirini yıpratması olarak görüyoruz. Bir an önce bu lüzumsuz durumun sonlandırılmasını bekliyoruz. Hakikaten eğitim kalitesi artırıldıkça dershanelerin bir anlamı da kalmayacaktır. Dershanelerin olmaması gerekiyor" diye konuştu. OTORİTE ÇELİŞKİSİ AÇIĞA ÇIKTI Siyonist İsrail oluşumunu 'otorite' olarak görenlerin bugün iktidardaki hükümetle yaşadıkları tartışmanın yersiz olduğunu söyleyen Bülent Yıldırım, "Geçmiş dönemde bir otorite tartışması yaşanmıştı. Doğrusu o dönem, hepimiz çok üzülmüştük. Mavi Marmara Gemisi katılımcıları, yaralılar, şehitler, gönüllüler olarak hepimiz otorite açıklamasından dolayı yaralanmıştık. Çok üzüldük. Demek ki insan, dünya hayatında ne yaparsa yapsın, onu görmeden ölmüyormuş. O gün, otorite konusunu çok abartan, hak ve adaletten öteye götürüp, en önemli makam olarak gören bir söylem; bugün ister istemez onu gündeme getirenleri vurdu. Halk da bu çelişkiyi sürekli olarak gündeme getiriyor" ifadelerini kullandı. "İsrail'in bir otorite olduğunu, İsrail'in bir devlet olarak varlığını kabul etmek en başta çok büyük bir hatadır. Oranın tamamı işgal edilmiş Filistin topraklarıdır. 2010 yılında sarf edilen bu söylem; İslamî, insanî ve vicdanî manada sorunludur" diyen Yıldırım, milletin dershanelerin kaldırılmasının yanında olduğunu vurgulayarak "Otorite, eğer haksız bir şey yapıyorsa ona başkaldırmak ve doğruyu hatırlatmak önemlidir. Fakat, dershaneler konusu bu şekilde algılanamaz. Dershaneler konusunda adalet anlayışıyla oturup konuştuğunuzda bugün toplumda dershanelerin olmaması gerektiği fikrine varırsınız. Mavi Marmara Gemisi'nin Gazze seferini toplumun yüzde 94.7'si kabul edip haklı görürken, dershanelerin açık kalmasını isteyenlerin oranı %20'yi geçmez" değerlendirmesinde bulundu. CEMAATE TÖVBE ÇAĞRISI 28 Şubat post-modern darbe sürecinde de aynı kesimin otorite bakışıyla merhum Necmettin Erbakan'a ve diğer İslamî kesimlere karşı bazı hatalar yaptığını söyleyen Yıldırım, "28 Şubat'ı biz çok yakından yaşadık. Bu süreç halen canlı duruyor; üzerinden çok uzun bir zaman dilimi geçmedi. O dönemde Erbakan Hoca'ya yönelik, 'Beceremediniz, çekilin' şeklindeki sözler, hepimizi çok üzmüştü. Ama buna rağmen, durum Erbakan Hoca'ya sorulduğunda 'Biz onunla günde 5 kere buluşuyoruz' deyip geçiştirmişti. O gün, Müslümanlara zulüm yapan askerin yanında yer alanlarbaşörtüsü konusunda tavrını negatif olarak ortaya koyup başörtüsü direnişini kıranlar, elbette ki unutulmuyor" diyerek 'tövbe' çağrısında bulundu. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes hatalarından tövbe etmeli. Herkes hatalarını görüp, açıklamalarını tövbe noktasında yapsın. Ve yola öyle devam etsin. Ama tövbe edilmedikten sonra bugün anlaşma zemini oluşsa bile yarın yine ayrışma oluyor. Allah'ın huzuruna çıkmadan birbirimize sarılabilmeyi bilmemiz lazım; o da tövbe ile olur." Akit https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 00:38 tarihinde yazdırılmıştır. |