Herkes kendi yoluna

Riyad'ın son projesi Ankara'yı nereye götürecek?
Herkes kendi yoluna  

Eylül ayının sonuna doğru, Suriye'deki 43 silahlı İslamcı muhalif grubun 'Suriye İslam Ordusu' adı altında birleştiği, içlerinde tabur ve tugayların bulunduğu 43 grubun birlikte hareket edecekleri açıklanmıştı. İslam Ordusu'nun amacının tek çatı altında toplanarak daha güçlü bir şekilde Esad rejimine karşı mücadele etmek olduğu, ordunun liderliğini ise Suriye'de en etkin İslami direniş gruplarından İslam Tugayı'nın komutanı Şeyh Zehran Alluş'un üstlendiği açıklanmıştı.  United Press International haber ajansında yayınlanan bir habere göre bu yapılanmanın ardından Suudi Arabistan çıktı."Projenin" başında Suudi Arabistan'ın Washington eski büyükelçisi Prens Bender bin Sultan olduğu söyleniyor. Söz konusu orduya El Kaide bağlantılı El Nusra hareketinin katılmadığı hatırlatıldıktan sonra Suudilerin Kaide'yi "izole edecek" bir oluşuma gittiği söyleniyor. Bir ay önce Prens Bender'in Moskova'da Putin'i Esad'a desteği kesmesi konusunda ikna etmeye çalıştığı fakat Putin'in buna yanaşmadığı iddia edilmişti. Suudiler ile Rusların bu konuda anlaşamadığı geçen haftaki haberden belli. Rusya, söz konusu İslam Ordusu'nu kimyasal saldırıdan sorumlu tutarak o pazarlığa noktayı koydu.

ABD, Rusya ile birlikte hareket eder ve Esad'ın kimyasal silahlar konusundaki tavrından "memnun" iken, Suudi Arabistan'ın silahlı direniş için yeni bir çatı oluşumuna gitmesi Washington'un onayından geçmiş midir, şimdilik belli değil. Ancak Tahran ile Washington arasındaki "yakınlaşmadan" memnun olmayan iki başkentten biri olarak Riyad'ın (diğeri Tel Aviv) bu hamlesinin Ortadoğu'daki Batı pozisyonundan farklı saiklerle dayanıyor olması muhtemel. Keza Mısır'da Mursi'ye verdiği koşulsuz destek ve petrol üretiminde ABD'nin kendisine eskisi kadar ihtiyaç duymuyor oluşu, Riyad'a eski koalisyonun dışında hareket etmesi için inisiyatif sunmuş olabilir. Peki Ankara bu konuda ne düşünüyor? 

Tahran, Washington ve Moskova arasında Suriye üzerinden yeni bir işbirliğinin temelleri atılırken, eski dengelerin sarsılması kaçınılmazdı. Eski denge unsurları kendilerine yeni yollar çiziyorsa, Türkiye'nin dış politikasında da önemli parametrelerin değişmesi kaçınılmaz olabilir. Önemli olan kendi yollarına gitmeyi tercih eden aktörlerin yollarının kesişip kesişmeyeceği.

 

 

 

 

 

iyibilgi 

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 10:41 tarihinde yazdırılmıştır.