Davutoğlu Doktrini: Ne kadar çok kart varsa...
Türkiye'yi 'söz sahibi' yapan kartlar neler?
Yeni yayın dönemini tebrik etmek için Türkiye gazetesini ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulunmuş. Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
- [Suriye'de] Meşru muhalefet güç kaybettiğinde oradaki 120 bin insanın akrabaları, önünde bir ufuk görmediği zaman radikalleşiyor. Radikallerin ortaya çıkmasında iki sebep çok etkiliydi. Birincisi, Suriye'deki hapishanelerden mahkûmlar çıkartıldı. İkincisi de, Irak'ta Ebu Gureyb Hapishanesi şüpheli bir şekilde basıldı ve binlerce insan oradan kaçtı. Ebu Gureyb bizim kontrolümüzde mi?"
- Çözüm süreci başlayınca, PYD bayrak açtığında, içerideki Ergenekoncular, Kuzey Suriye diye bir haritayı çıkardılar. Derik'ten, Nusaybin'den Lazkiye'ye kadar bir Kürt kuşağı varmış gibi bir algı oluşturarak anti-Kürt bir etki oluşturmak istediler. - Dışarıda risk almazsak, içeride daha rahat ederiz zannediyorlar. Aksine elinizde ne kadar çok kart varsa, içeride kendinizi o kadar güçlü hissederseniz. Mesela, Somali'de bu kadar etkili olduğunuzda, küresel anlamda birçok yerde söz sahibi oluyorsunuz. Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bu açıklamaları bir takım soruları da beraberinde getiriyor. 1- Irak'ta yaşanan hapishane baskınları ve yüzlerce El Kaide militanının bu baskınlar sonucu firar etmesi, bugün Türkiye'yi tehdit ettiği söylenen Suriye sınırındaki El Kaide oluşumuna belli ki katkı sunmuş. Davutoğlu'nun "şüpheli" kavramını kullanması, hapishane "baskınlarının" arkasındaki gücü merak ettiriyor. 2- Davutoğlu Kuzey Suriye'de "Kürt kuşağı" algısı oluşturuldu diyor. Peki bahsettiği anti-Kürt etki haritalar üzerinden oluşturulabiliyorsa, yani toplumsal psikoloji görsel yollarla etkilenmeye açıksa, New York Times'da yayınlanan Yeni Ortadoğu haritası nasıl bir algı oluşturmak istiyor? 3- Davutoğlu, İran ile ABD arasındaki angajmanın Türkiye'yi sevindereceğini söyledikten sonra bunu ekonomik sebeplere bağlıyor. Peki dünyaya açılan bir İran'ın bölgede Türkiye ile rekabet edeceği alanlar neler olur diye sorsak... 4- Türkiye'nin konvansiyonel askeri gücü her zaman dış politikada öne çıkartılan maddelerin başında gelmiştir. Fakat görünen o ki, artık yeterli gelmiyor... Davutoğlu Türkiye'nin askeri modernizasyonunda yeni bir döneme geçildiğini açıkça belirtmiş oluyor. Bu karar, askeri modernizasyonumuzda Mavi Marmara öncesine kadar önemli bir yer işgal etmiş İsrail'i nasıl etkileyecek? https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 06:59 tarihinde yazdırılmıştır. |