İsrail İstihbaratıyla İlişkili Hürriyet'in DHKP/C ile İşi Ne?

Maltepe Gülsuyu’nda 30 Eylül’de çıkan olaylarda hayatını kaybeden Hasan Ferit Gediktoprağa verildi ancak, provokasyonlar bitmek bilmiyor. 

Gedik’in cenazesi, güvenlik sorunu nedeniyle 3 gün bekletilmiş, bu süre içerisinde “güvenlik sorunu yok, cenaze neden halen bekletiliyor” şeklinde tepkiler dile getirilmişti. Ancak 3 Ekim’de gerçekleşen cenaze töreninde ellerinde kalaşnikof bulunan yüzleri maskeli bir grup yürekleri ağza getirmişti. Polis bu gruba müdahale etmemiş, muhtemel facianın önüne geçilmişti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler daha sonra yaptığı açıklamada, kalaşnikoflu grubun provokasyon amaçlı orada bulunduğunu, bunun polise kurulmuş bir tuzak olduğunu söylemişti.

HÜRRİYET’TEN GÜLSUYU’NU KÖPÜRTME ÇABALARI

Ölüm gününden itibaren, Hasan Ferit Gedik üzerinden, hem Gedik’in ailesine hem de polise baskı kurmaya çalışan ulusalcı medyanın Gülsuyu projesine bugün Hürriyet Gazetesi de dahil oldu. 

HÜRRİYET: HALK SİLAHLANMAK İSTİYOR

Gülsuyu’yla ilgili özel dosya-haber hazırlayan Hürriyet, bu haberi sürmanşetten “Denize nazır Teksas” başlığıyla verdi. Gülsuyu’ndaki çeteleri motive edici, o bölgedeki bireysel silahlanma iştiyakını da teşvik edici “Denize Nazır Teksas” başlığının altındaki metinler de ayrı birer skandal niteliğinde. 

Haberin ara başlıklarında; polisin Gülsuyu’ndaki çetelere göz yumduğu, mahallelinin silahlanmayı düşündüğü, semt sakinlerinin orada polis istemediği, semtte polis baskısının artmasından korkulduğu gibi birbiriyle çelişen tezler, akla ziyan toplum mühendisliği teknikleri göze çarpıyor.

"GEREKİRSE ÇATIŞIRIZ"

Yaz başında sembolleştirilen Gezi gibi, Gülsuyu’nu da sembol semt, toplanma merkezi, kurtarılmış bölge haline getirme çabalarının gözden kaçmadığı haberde, “Kimse üç-beş çeteciye teslim olmaz. Çatışmak gerekirse çatışırız” gibi oldukça tehlikeli bir cümle de “bir mahalleli”nin ağzından bolt yazıyla özellikle vurgulanıyor.

POLİSE ALTERNATİF SOL ÖRGÜTLER

Hürriyet’in haberine göre, Gülsuyu’nda çetelerin uyuşturucu ticaretine de, semtteki sol örgütler karşı çıkıyor(muş), bu nedenle aralarında kan davası çıkmak üzereymiş(!)

HÜRRİYET’İN OLAĞANÜSTÜ HAL ÖZLEMİ

Yine Hürriyet’in Gülsuyu dosyasında, semtte Güneydoğu’ya benzer bir “olağanüstü hal” oluştuğunun altı çizilirken, çete mensuplarının da Emniyet tarafından korunup gözetildiği özellikle vurgulanıyor. Gazete, tüm bu iddiaları “semt sakinlerinin, ahaliden birilerinin” sözleri olarak servis ediyor.

HÜRRİYET BUNU HEP YAPIYOR 

Hürriyet Gazetesi’nin, geçmişten bugüne, önemli toplumsal ve siyasal olaylarda takındığı “şok” tavırlar hatırlanacak olursa, provokatif Gülsuyu haberine şaşırmamak gerekir. 

Hürriyet Gazetesi’nin “411 el kaosa kalktı” manşetinden, Ahmet Kaya için atılan “Vay şerefsiz” manşetine kadar, hiç de masum sayılamayacak, basın özgürlüğü ve etiğiyle izah edilemeyecek muzır işlere imza atmışlığı var. 

Gazetenin 28 Şubat döneminde takındığı tavır, Gezi olayları esnasındaki -genlerinden gelen- refleksif tutumu… Ve en son hatırladığımız, Beşiktaş-Galatasaray derbisinde çıkan olaylardan bile “polis biber gazı sıktı ortalık karıştı” manşetiyle fesat çıkarmak gibi jeneriklik ofsaytları, elle atılmış golleri (kimin eli olduğu belli değil), kırmızı kartlık faulleri var. 

Gülsuyu işinden ne çıkar şimdilik bilemiyoruz. Bir Gazi, bir Gezi çıkmasa da, ileride akıllarda “köpürtme bir Hürriyet haberi”, polemiklere konu olacak bir ayıp olarak kalacak.