Bugün kimyasalın izlerini silen yarın İran’ın nükleerini silebilir

Şam savaşla yaşadıkça Tel Aviv huzurlu görünüyordu. Şimdi? Esad’ın paçayı 'tamamen' kurtarma ihtimaline Tel Aviv ne diyor?
Bugün kimyasalın izlerini silen yarın İran’ın nükleerini silebilir  

Araplarla ilgili sorunlarda ezelden beri sessizlik politikası izlese de, İsrail’in Suriye’nin içinde bulunduğu durumdan kendi güvenliği adına mutlu olduğu biliniyor.

En basit haliyle, kendi içine bakmaktan İsrail’e bakacak dermanı kalmayan Şam İsrail için bir avantaj. 
Şimdi yeni bir durum var: Suriye krizinin küresel güçler tarafından kimyasal silaha indirgenmesi, Esad’ın ömrünü uzatmış görünüyor. Peki Tel Aviv bu yeni duruma nasıl bakıyor.

Yeni hal ve yaratacağı olasılıklar İsrail’in o kadar yakından ilgilendiği bir konu ki, ABD Dışişleri Bakanı Cenevre toplantısı biter bitmez kendini İsrail’e zor attı. Netanyahu’ya “durumu” anlattı. Ve onları dinledi.

İsrail yönetimi bu yeni duruma şöyle bakıyor; Tel Aviv, Arapların işlerine karışıyor hatta onlar hakkında karar veriyor görüntüsü oluşturmak pahasına, Obama’nın Kongre’den istediği kararı çıkartmasına lobi eliyle açık ve yüksek bir destek verdi. Böylece İsrail konuya siyaseten bağlanmış da oldu.

Şimdi ise bunların hepsi boşa gitmiş gibi. Mesele Esad’ın gidip gitmemesi değil. Bu yeni durumun Obama’nın kırmızı  çizgisini silmesi! Yani: “bugün kimyasalın izlerini silen yarın İran’ın nükleerini silebilir” korkusu.

Bu böylece ABD’ye söylendi. ABD Başkanı’nın ağzından duymak isteriz cümlesi kuruldu. Nitekim, ABD Başkanı dünkü Suriye konuşmasında hemen bu konuya değindi ve metinde ihtiyaç olmamasına rağmen şu cümleyi kurdu; “Esad’ı kimyasal silahlar yüzünden vurmamamız, İran’ı nükleer yüzünden vurmayacağımız anlamına gelmez”.

Tabii bu işin İsrail’e bakan yüzü. Bir de Tahran’a bakan yüzü var ki, “orada gizli mektuplaşmalar”ın olduğu da aynı konuşmada ortaya çıktı!

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 00:24 tarihinde yazdırılmıştır.