Saldırının detayları ortaya çıktı
İçişleri Bakanı Güler ve Ankara Valisi Yüksel, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Polisevi'ne yönelik saldırılar ve ardından gerçekleştirilen operasyonun detaylarını açıkladılar.
Mardin'de basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, önceki gün Emniyet Genel Müdürlüğü'nun ek binası ve sosyal tesisler denilen polisevi binasına 2 hain saldırının ardından 2 binin üzerinde polisten oluşan bir ekiple harekete geçildiğini söyledi.
Ölü ele geçirilen terörist Bakan Güler, yapılan ilk tespitlerde ele geçirilen kişilerin yasa dışı sol bir örgütün mensupları olduğunun baştan beri belli olduğunu vurgulayarak "Ölü ele geçirilen teröristin 19 Mart'ta AK Parti Genel Merkezine yapılan saldırıyı da gerçekleştiren kişi olduğu tespit edildi. Diğer kişi de daha önceki yasa dışı faaliyetlerinden dolayı takibimiz altında olan bir kişi. Daha önce Yunanistan’a gidip geldiğini biliyoruz. Polisimiz çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdi" diye konuştu. Saldırının reklam panolarının arkasına saklanılarak gerçekleştirildiğini ifade eden Güler, "Elbette koruma tedbirlerimizi de yeniden gözden geçireceğiz ama ben bu menfur olayın faillerinin yakalanması ve etkisiz hale getirilmesi konusunda polisimizin çalışmasını takdirle karşılıyorum'' dedi. Vali Yüksel operasyonu anlattı Ankara Valisi Alaaddin Yüksel de Ankara Emniyet Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında, Emniyet Genel Müdürlüğünün ek hizmet binası ile Polisevi'ne RPG-7 ile saldırı düzenlendiğini, bunun sonucunda can kaybı bulunmadığını ancak binalarda hasar olduğunu anımsattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin hemen olay yerine geldiğini ifade eden Yüksel, başta olay bölgesi olmak üzere şehrin tüm giriş ve çıkışlarında arama ve kapama noktaları oluşturulduğunu ve şüphelilerin eşgalinin belirlenmesi çalışmalarının süratle gerçekleştirildiğini bildirdi. Bölgedeki MOBESE kameralarından 2 kişinin, saat 21.28'de Dikmen Vadisi tarafından Emniyet Genel Müdürlüğünün ek hizmet binasının arka tarafındaki Mesnevi Sokak reklam panolarının olduğu yere geldiğinin görüldüğünü belirten Yüksel, bu kişilerin kısa sürede eylem hazırlıklarını yaparak, RPG-7 model silahla saat 21.34'te Emniyet Genel Müdürlüğü ek hizmet binasına, saat 21.35'te de Dikmen Polisevi'ne birer el ateş ettiklerini bildirdi. Yüksel, zanlıların saldırı sonrasında geldikleri Dikmen Vadisi istikametine kaçtıklarını kaydetti. Geniş bir çember oluşturuldu MOBESE kayıtları ve olay yeri incelemelerinden süratle elde edilen edilen bilgilerle saldırganların kaçış istikametleri üzerinde geniş bir çember oluşturularak, arama, tarama çalışmalarının başlatıldığını aktaran Yüksel, şöyle devam etti: "Gece görüş kabiliyeti olan 2 helikopterimizin desteği, Özel Harekat ve Terörle Mücadele ekipleri ile emniyet müdürlüğünün diğer ekipleriyle eşgale uygun şüpheli şahısların Or-An ormanlık bölgede görüldü. Akpınar Mahallesi ile Konya Yolu arasında bulunan ağaçlık alanda saklandıkları tespit edildi. Eylemci şahıslar 23.45 sularında çembere alınarak bölge projektörlerle aydınlatıldı. Şahıslara teslim olmaları hususunda defalarca uyarı yapılmasına rahmen eylemciler üzerinde bulunan silahlarını kullanarak güvenlik güçlerine ateş açtı, çıkan çatışmada şahıslardan biri ölü, diğeri de yaralı olarak ele geçirildi." Üzerlerinden sahte kimlik çıktı Ölü ele geçirilen Muharrem Karataş'ın üzerinde, Ahmet Güzel adına düzenlenmiş, kendi fotoğrafı yapıştırılmış sahte nüfus cüzdanı bulunduğunu belirten Alaaddin Yüksel, bu kişinin martta AK Parti Genel Merkezi'ne yönelik lav silahlı saldırı eylemini gerçekleştirdiğini aktardı. Yüksel, zanlının Ankara ve Çorum mahkemeleri ve cumhuriyet başsavcılıklarında silahlı terör örgütüne üye olmaktan 6 arama kaydının olduğunu vurguladı. Yaralı ele geçirilen Serdar Polat adlı eylemcinin de Muzaffer Uzun adına düzenlenen yine kendi resmi yapıştırılmış sahte nüfus cüzdenı taşıdığını aktaran Yüksel, bu zanlının da 4 kere terör örgütüne üye olmaktan arama kaydının olduğunu söyledi. Yüksel, "Bu nüfus cüzdanının Viyana'dan bizim resmi mercilerden alınmış bir cüzdan olduğu da anlaşılmıştır" dedi. Ankara Emniyet Müdürlüğünün bütün bu çalışmalarını etkili ve kararlı şekilde yürüteceğini aktaran Yüksel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da olayın başlangıcından itibaren adli soruşturmasını sürdürdüğünü bildirdi. Dünyanın her yerinde, bütün dikkatli ve gayretli çalışmalara rağmen terör eylemlerinin gerçekleştiğini aktaran Yüksel, "Ancak bir terörist saldırı sonrası olayı bu kadar kısa sürede sonuçlandıran, faillerine ulaşan, görevlerini meşruiyetten ayrılmadan profosyonelce ve sorumlu şekilde yerine getiren emniyet yetkililerine teşekkür ederim" diye konuştu. Şiddeti ve terörü seçenlerin beyhude yolda olduklarına, günahsız insanlara yöneltecekleri her türlü niyet ve eylemlerinde hüsrana uğrayacaklarına ve hak ettikleri cevapları alacaklarına işaret eden Yüksel, huzurlu ve güvenli bir Ankara'nın ortak hedefleri olduğunu bildirdi. Yaya olarak geldiler, yaya olarak olay yerinden ayrıldılar Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yüksel, yaralı saldırganın ameliyat edildiğini ve hayati tehlikesinin bulunmadığını söyledi. Saldırıyla ilgili güvenlik ve istihbarat zafiyetinin olup olmadığına ilişkin soruya Yüksel, olayın, bundan sonra başka operasyonları da beraberinde getirecek önemli bir konu olduğunu vurguladı. Yüksel, Türk Polis Teşkilatı'nın gerek güvenlik istihbaratı gerekse teknik ve taktik anlamda dünyanın en büyük teşkilatlarından biri olduğunu, Ankara polisinin de bütün olaylarda üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirdiğini belirtti. Olayla ilgili çok detaylı çalışma yapıldığına dikkati çeken Yüksel, MOBESE kayıtlarında teröristlerin, Dikmen Vadisi yönünden yaya olarak geldiklerinin ve eylemin ardından yaya olarak olay yerinden ayrıldıklarının anlaşıldığını ifade etti. Açıklamanın ardından, zanlılara ait silah ve mühimmatlar basın mensuplarına gösterildi. aa https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 05:34 tarihinde yazdırılmıştır. |