Erdoğan: Ha Beşşar Ha Sisi!
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Bursa'da kentsel dönüşümün 3. etap başlangıcı töreninde konuştu.
Kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi veren Erdoğan, konuşmasında Mısır'da yaşanan olaylara geniş bir yer ayırdı.
Erdoğan, Batı ve uluslararası toplumu, Mısır'da yaşananlara sessiz kalmakla suçladı.
Mısır'da yapılan darbe ile halkın iradesinin yok sayıldığını söyleyen Erdoğan, 'Ha Beşşar ha Sisi, bunların birbirinden farkı yok' dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'Mısır halk devrimiyle demokrasiye ilk adımını attı. Bu dikta rejimlerinin yıkılışıydı. Bu Adeviyye'den Tahrir'den barışa selamdı. Ama bu selamı almayanlar oldu. 70 yıllık diktatörlük sona erdi. Maalesef Ramazan öncesinde Mısır'da asker darbe yapıldı. Demokratikleşme süreci ağır darbe aldı.
Totaliter rejimleri destekleyenler yüzde 52 ile iş başına gelen sayın Mursi'ye tahammül edemedi. Bu biz demokratız diyenlerin iki yüzlülüğünü gösteriyordu. Bunlar aslında demokrat değildi. Bunlar kendilerine kukla olacak rejimler istiyorlardı. Biliyorlardı ki Mursi yolsuzluklara son verecekti. Buna tahammül edemediler.
Dünyaya sesleniyorum bunun neyini kabul edeceksiniz. Mursi'nin genelkurmay başkanı yaptığı kişi darbeyi yaptı. Bunlar halkın tercihini yok saydılar. Bunla da yetinmediler, kendi halklarını hunharca katlettiler. Silahsız göstericilere ateş ediliyor. Yaşını doldurmamış yavrular, kadınlar şehadet şerbetini içiyor.
Mursi yönetimine bir yıllık dönemde Türkiye ve Katar'dan başka destek veren olmadı. Uluslararası kurumlar, IMF, DÜnya Bankası destek vermedi, seçimden sonra dediler. Kardeşlerim bu iki yüzlülük niye, nereye kadar. Darbe yönetimine, 16 milyar dolar destek geldi.
Şimdi soruyorum bu desteği verenler, onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır. Çünkü kişi arkadaşlarıyla beraberdir. Haftalar boyunca namaz kılanlara oruç tutanlara kurşun yağdırdılar. Namaz kılan 53 Mısırlı kardeşimizi şehit ettiler. Bu nasıl Müslümanlıktır? Çocuklara kadınlara acımasızca ölüm yağdırdırlar.
Şiddete başvurmayan, sadece adaletin tecelli etmesini isteyen insanlara çok ağır şiddet uyguladılar. Bütün bu saldırıları lanetliyorum. Kardeşlerim ibadethanelere yapılan saldırıları da şiddetle kınıyorum. Şu anda Müslüman kardeşleri kiliseleri koruma altına alıyor. Malum ulusal medya, hani Gezi medyası var ya, bunlar orada da var. Onlar'Müslüman Kardeşler kilise yaktı'diyorlar.
Bunlar Suriye'de de Mısır'da da camilerimizi yıktılar. Ha Beşşar ha Sisi, bunların birbirinden farkı yok. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Elbet bunların acısı çıkacaktır. Bütün bunlar yerde kalmayacaktır.
Hem Türkiye'de hem Mısır'da, Türkiye'nin Mısır'la ilgilenmesinden rahatsız olanlar var. Türkiye'nin katliamı görmemesini sessiz kalmasını istiyorlar. Türkiye adaleti dile getirdikçe, birileri vicdanlarıyla baş başa kalıyor ve bundan rahatsız oluyorlar.
Şu anda oradaki şehitleri terörist ilan edenler var. Ellerinde silah olmadığı halde ben oyumun namusunu istiyorum diyenler var. Ama onlara terörist diyenler var. Ben de diyorum ki, şu anda Mısır'da devlet terörü icra ediliyor. Mısır'da şu anda iki tablo var; biri Firavun'un izinden gidenler, diğeri Musa'nın izinden gidenler.
Biz vicdanları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Herkes sussa biz susmayacağız. Çünkü biz şunu biliyoruz, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz dilsiz şeytan olmayacağız. Hakkı söyleyeceğiz.'