Yalandan demokratların çağı kapanıyor

"O malum "bütün darbelere karşıyım" hüznünü takınıp kameraların karşısına geçiyorsun ama ellerini ovuşturduğun kimsenin gözünden kaçmıyor!"
 Yalandan demokratların çağı kapanıyor  

Şuymuş,buymuş gibi yaparakküçük ya da büyük iktidarını sürdürmeye çalışmak. 
Var böyle bir şey! Çok yaygın hem de! 
Nerdeyse bize özgü bir hastalık bu! Liberal falan değilsin ama sana en çok liberal görünmenin yakıştığınainanıyorsun ve işler sarpa sarıncaya, içindeki "darbeci" dışarıdaki darbecilerle işbirliği yapmaya zorlanıncaya kadar bu pozla etrafını oyalıyorsun mesela! 
Hele şu sosyal demokratlık veya "solda olma" pozu yok mu, aman aman! 
Statükoya âşıksın mesela, bu yüzden barışa bile alttan alta karşısınama sorarsan "on numara aslan demokrat", bakarsan hep o "hümanist gülüş!
Darbe kokusu mu aldın? 
O malum "bütün darbelere karşıyım" hüznünü takınıp kameraların karşısına geçiyorsun ama ellerini ovuşturduğun kimsenin gözünden kaçmıyor! 
Devir değişti çünkü. 
Pozcusun, demokratım diye yıllarca yutturmuşsun ama... 
Siyasal-sosyal sınavlar çalışmadığın yerlerden geliyor; fena çakıyorsun! 
Al sana Mısır! 
Yıllarca kamuoyuna "solcu", "halkçı" pozlarıyla yutturduğun gazetelerin Mısır'daki katliam karşısında kullandığı dile bir bak! 
Meydanlara sürdüğün Vendetta maskeleri ruhuna sinmiş "halk korkusu"nu saklayamıyor! 
Çok acı var, çok acı çekiliyor ama şükür ki, yalandan demokratların çağı kapanıyor. 
Statükocuların "solcu" havası attıkları o uzun tarihin sonlarındayız. 

***

Dün Milliyet'in manşetine baktım. Aslında şaşacak bir şey yoktu ama yine de dondum, kaldım önce! 
"Kahire ve İskenderiye meydanlarında Mursi ve Sisi destekçileri çatıştı" diye yazıyordu. (Pek solcu Birgün'ün manşeti de "çatışma" diyordu.) 
Kahire Adeviye meydanındaki korkunç katliam hakkında hiç sıkılmadan böyle bir başlık atabilmişlerdi. İskenderiye'de "Baltacılar" denen suç sürüleri insanlara saldırmıştı ve bunu "çatışma" diye sunuyorlardı. 
İşe bakın ki, gün boyunca bütün uluslararası ajanslar Müslüman Kardeşler'in "kararlıyız; ölsek bile öldürmeyeceğiz" açıklamasını geçiyordu. 
Tabii esas mesele tam şu noktada... 
Bizim ezik Batıcı, laik, beyaz ve lafta solcularımız hep Gandhi'nin pasif direnişine tapınacak kadar hayrandırlar da, İhvan'ın şiddetten uzak soylu ve mazlum direnişine inanamazlar. 
Neden? 
Nasıl bu hale getirildik? 
Bu soruların cevapları çok şey anlatır.

 

Haşmet Babaoğlu / Sabah 

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 01:50 tarihinde yazdırılmıştır.