Ye(t)mez

5 maddelik plan palavra: Ankara İsrail'e baksın!
Ye(t)mez  

Türkiye, hem basının tüm kollarıyla hem de devlet erkânıyla Suriye konusu üzerinde durduğundan, ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey'in Suriye'ye yönelik, "5 maddelik" planları (Muhalefete eğitim, danışmanlık ve yardım; uzaktan sınırlı vurucu operasyonlar, uçuşa yasak bölge, tampon bölge ve kimyasal silahların kontrolü için operasyon) büyük ilgi çekmiş görünüyor.

Öyle ki, ABD'nin 5 seçenekli Suriye planını değerlendiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, " Bizim görmek istediğimiz 'beyin fırtınası' değil, uygulanabilir bir eylem planı…" dese de, "BM Güvenlik Konseyi kararıyla birlikte bu tür seçenekler devreye sokulabilirse uluslararası meşruiyet açısından son derece faydalı olur" şeklindeki beklentisini ekliyor.

Nihayetinde-Sabah Gazetesi'nin haberine göre-"az, geç, yetmez ama evet" diyor bu plana Davutoğlu. Gerçek beklentisi, BM olmuyorsa, "Bosna'da ve Kosova'daki gibi uçuş yasağı" olsa dahi. 
5 maddenin bilinmeyeni ne?

ABD Genelkurmay Başkanı'nın açıkladığı bu 5 maddenin bilinmeyeni şu: Bilinmeyeni yok! Bunlar eski, üzerinde konuşulmuş ve pek bilinen maddeler. Kaldı ki, Dempsey'in açıklamaları da resmi değil! İki Senatör'ün sorularına verilmiş mektuplu yanıtlar bunlar!

Yani, Suriye meselesine yönelik planlar olması muhtemel ama ABD iç dinamiklerinde konu üzerinde "askeri" konuşturmak için yapılmış siyasi hamlelerden biri de olabilir!

Üstelik bu 5 madde sayılırken, hangisinin işe yarayacağını, askerin hangisi tercih ettiğini de söylüyor general ama Türk basını yanından bile geçmiyor; "Komşulara zarar vermesini engelleyecek kadar yalıtıp, ılımlı muhaliflere yardım etmek, askeri yeteneklerini arttırtmak".

Zaten ABD yönetiminin yakın olduğu karar da, Kongre komitelerinde desteklenen yol da bu!

Resmi ağız bir şey söylüyor…

Tersine, daha ciddi algılanması gereken resmi bir açıklama var aynı gün gerçekleşen; "Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Suriye'yi asla yönetemeyeceğini belirterek, 'Suriye halkı, Suriye'nin geleceğinde lider olarak Esad'ın olmasına izin vermeyecek, biz de razı olmayacağız. Esad başarılı olamayacak' dedi. Yani basın böyle yansıttı kamuoyuna. Bir "kelime" eksiğiyle; "tamamını" kelimesi yoktu. "Suriye'nin tamamını" dedi ABD.  Bu zaten bilinen 5 maddeden daha ilginç değil mi?

Ve ekledi; "Bu nedenle, ABD ile müttefik ve partnerlerinin muhaliflere kendilerini güçlendirmeleri için destek sağlaması çok önemli." Yani 5 maddeden ABD'nin favorisi de belli.

İsrail-Suriye ilişkisi...

İlla en ilginç gelişme aranıyorsa İngiliz Guardian Gazetesi'nin, "muhtemel bir Nusayri devleti için hazırlıklar yapan Beşar Esad rejiminin bu konuda İsrail ile temasa geçtiğini iddia"sı daha anlamlı olmalı!

Habere göre, "Esad, birkaç ay evvel 'iyi bilinen bir diplomattan' eski İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ile temasa geçmesini istedi. (Dikkat: Liebarman'dan!) Esad, Lieberman'a Nusayri devletinin kurulması girişimlerine karşı çıkmamaları mesajını gönderdi. Lieberman da bu talebe karşı çıkmadı."

Bu durumda Suriye için İsrail aklının, desteğinin kullanıldığını söyleyen ikinci bir iddia ile karşı karşıyayız; birincisi de Kuzey Suriye'de olanlarla ilgiliydi!

https://www.trakya22.com adresinden 23 Ekim 2024, 16:31 tarihinde yazdırılmıştır.