Obama'nın iki kadını, Gezi Parkı'na destek kuvveti..

ABD Başkanı Obama’nın ikinci dönem Beyaz Saray’ı daha “kendine göre” bir takımdan oluşuyor. Daha doğrusu bu süreç tamamlandı ve Türkiye Gezi Parkı eylemlerine yuvarlanırken, Baş Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon istifa ederek yerine ABD'nin BM Büyükelçisi Susan Rice (48) getirildi. Rice’tan boşalan koltuğa ise Pulitzer ödüllü Harvard öğretim üyesi Samantha Power (43) getirildi.

Böylece Obama kendine has ekibini bu iki dış politika uzmanı kadınla tamamladı ve ikinci dönem dış politikaları için tam hale geldi!

Rice ve Power’ın, Gezi Parkı eylemleri ile aynı satırlarda anmanın sebebi sadece dışarıya olan ilgisizliğimize vurgu yapmak değil. Her iki kadın da bu konularda, yani “insan hakları” ve bağlantılı meseleler konusunda yüksek hassasiyetleri ve görev bilincine sahipler.

Üstelik bu kadınlar Başkan tarafından ayrıca seviliyor, destekleniyor hatta kayırılıyorlar ki, sadece Türkiye gibi Gezi Parkı türünden eylemlerle uğraşan demokratik ülkeler değil, daha alt klasmandaki ve hatta ABD Dışişleri Bakanlığı ile Beyaz Saray’daki dengeleri zorlayacaklar gibi Başka ülkelerin işlerine karışmayı seviyorlar ve o işlerin başında da belirttiğimiz gibi insan hakları ve tüm bağlı konuları geliyor. Onlara göre ABD dış politikasının lider sürükleyicisi bu konular olmalı!

Bu yüzden eğer Gezi Parkı ve benzer olaylar Türkiye’de devam edecek olursa bizzat bu isimlerin Türkiye’ye aleni ve ağır biçimde baskı uygulayacağını söylemek kehanet sayılmaz. Ancak daha kötüsü, 2015 yılında Ankara’nın önüne güçlü biçimde sürülmesi beklenen sözde Ermeni soykırımı dosyası bu yeni odaklardan güç alabilecek.

ABD dış politikası ve demokrasinin cafcaflı hediye paketi sayılabilecek insan hakları ve bağlantılı konular, birçok ülke tarafından Washington’un gerçek baskı silahı olarak değerlendiriliyor.