İpsala 2023 Vizyonunu Tartıştı

Toplantıda konuşan İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz, Türkiye kamuoyunda İpsala öncelikle sınır kapısıyla ve sonrada bölgesel olarak İpsala pirinci ile tanındığını kaydetti. Gürbüz,”Bizim vizyonumuz, hayalimiz hem tarımsal hem ticari gelir üretebilen güçlü bir ekonomiye sahip, eğitimli, kültürlü marka şehir bir şehir inşa etmektir” dedi.
İpsala 2023 Vizyonunu Tartıştı Trakya Kalkınma Ajansı İpsala Kaymakamlığı ve Belediye ile koordinasyon halinde, vatandaşların düşüncelerini öğrenmek onların ihtiyaçlarını tespit etmek ve yerleşim merkezinin gelişim yollarını ortaya koymak için İlçe Vizyon ve Stratejileri Çalıştayı dün yapıldı.

Saat 09.30’da Sofram Restaurant’ta gerçekleştirilen toplantıya İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz, Belediye Başkanı Mehmet Karagöz, İbriktepe Belediye Başkanı Galip Gören, Hacı Beldesi Belediye Cevdet Karagöz, Kocahıdır Beldesi Belediye Başkanı Ali Ercan ile kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve siyasiler, köy ve mahalle muhtarları katıldı.
Toplantının açış konuşması Trakya Kalkınma Ajansı Planlama Birim Başkanı Mehmet Karaman tarafından yapıldı.

 

Katılımlarından dolayı herkese teşekkür eden Karaman,” Kalkınma ajansı 2,5 senedir faaliyettedir. Herkes ajansı projelere sağladığı desteklerle biliyor. Ajansımızın planlama faaliyetleri de bulunmaktadır. Trakya’yı nerede görmek istiyoruz. Onu bölge planı ile sağlayacağız. Bu çalıştay’dan sonra bir rapor hazırlayacağız” dedi.

 

KARAGÖZ,”2023 YILINDA NEREDE OLACAĞIZ”

 

İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz Trakya Kalkınma Ajansı’nın 2023 vizyon ile ilgili bölge planını hazırladığını belirterek konuşmasına başladı.

 

İpsala Belediyesinin 1928 yılında kurulduğunu belirten Karagöz, planlamanın Türkiye ve İpsala için çok önemli olduğunu ifade etti. İpsala’da kanalizasyonun olmadığını, içme suyunun en kötü durumda bulunduğunu kaydeden Karagöz,” Hep konuşuyoruz ancak ilçede neleri değiştirebiliyoruz. 1/100000 lik planlar için hiçbir görüşümüz alınmamıştır. 1/25000’likte daha üstteki izin vermediği için bir şey yapamıyoruz. 1 bölü yüz binlik plan İpsala’ya tarım ile kısıtlamış. Bu nedenle daha aşağı planlarda hiçbir gelişim kaydedemiyoruz. Bizim önerilerimiz yapılacak planlama çalışmalarında ne kadar yer alacak.

 

İpsala için en önemli sorun elektrik enerjisi. İpsala birçok ilden daha fazla elektrik tüketiyor. Çeltik üretimi nedeniyle. Niçin kalkınma ajansı ile bir proje yapıp bir rüzgar gülü gerçekleştirmeyelim. Böyle bir projeyi 60 binlik borcumuz nedeniyle kabul etmediler. İçeriğine bakmadan kabul etmediler. Çeltikçilerimizin %90 ı tredaş ile karşı karşıyadır. Herkesin siyasi görüşü ayrı olabilir ancak İpsala için hep beraber olmalıyız. KA projeler verdik birkaç cümle eksikliğinden geç kalmadan hep bizim projeleri kabul etmediler. Türkiye’nin en büyük çeltik üretimi İpsala da. Hayvancılık bitti. Her akşam burada 4 tane tır hep pisliğini bize bırakıyor. İpsala AB ile entegre olup sınır ötesi projelerden pay alabilmeliyiz. Kaymakamımız ile beraber projeler vermeliyiz. Kaymakamlığın 4 projesinden 3 ü kabul, belediyenin 6 projesinden hiçbiri kabul edilmiyor. İpsala’nın özgür idaresi yok. Burada özgür idareyi ortaya koyalım. Belediye olarak İpsala’nın vizyon ve misyonu yolunu biz her sene kitapçıklarımızda belirtiyoruz.şeklinde konuştu.

 

GÜRBÜZ,”PLANSIZ TOPLUMLAR VE VİZYONSUZ KURUMLAR İLERLEYEMEZLER”

 

Toplantının son konuşmasını yapan İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz ise İpsala’nın geleceğinin konuşulacağı belki de kaderinin çizileceği çalıştaya hoş geldiniz diyerek sözlerine başladı.

 

“Plansız toplumlar ve vizyonsuz kurumlar ilerleyemezler, yerinde saymaya başladıklarında ise kaybetmeye mahkûmdurlar” diyerek konuşmasını sürdüren Gürbüz,”İpsala’nın bugününe değinip 2023’te Cumhuriyetimizin 100.yıldönümünde nasıl bir İpsala görmeyi arzu ettiğimi belirtip görüşlerimi tartışmaya açacağım. Öncelikle şunu belirtmeliyim, bugünkü Çalıştay bir beyin fırtınasıdır, yani herkes özgürce fikirlerini ileri sürebilmelidir ki, Çalıştay’dan murad edilen faydaya ulaşılsın” dedi.

 

Türkiye kamuoyunda İpsala öncelikle sınır kapısıyla ve sonrada bölgesel olarak İpsala pirinci ile tanındığını kaydeden Gürbüz,”Bizim vizyonumuz, hayalimiz hem tarımsal hem ticari gelir üretebilen güçlü bir ekonomiye sahip, eğitimli, kültürlü marka şehir bir şehir inşa etmektir” dedi.

 

Konuşmasında İpsala’nın sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerini ele alan Gürbüz, İpsala’nın meselelerini dile getiren konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

Yaklaşık 1,8 milyon insan yani başımızdaki karayolundan elini kolunu sallayarak geçip 30 milyon TL’yi gümrük sahasında harcamaktadırlar, 30 milyon TL.’lik ticaret hacmi İpsala merkezindeki yaklaşık 300 esnafımızın 1 yıllık cirosuna denktir. Dünya ekonomilerinde ciroların %10’luk arttırılmasının bile mucize sayıldığı bir dönemdeyken ciromuzun ikiye katlama fırsatına sahibiz. Ayrıca gümrük kapımızı kullanan yolcu sayısı her geçen sene daha da artmaktadır. İpsala-Enez karayolunun kullanıma açılmasının ardından İpsala kavşak konuma gelecektir. Yol olarak kavşak konuma gelecek İpsala’nın ticari olarak da kavşak olması hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak için karayolunun iki yakasına büyük, cazibe merkezi olabilecek AVM’lerin kurulmasını sağlamalıyız. Ama en başta ilçe merkezinde tıkılıp kalmış köhne sanayi sitesini yol üstüne taşımalıyız. Ticaret hayatının gelişmesi ve gümrük kapısına sahip olmanın avantajını yaşamak için bu hayati öneme sahiptir.

 

İpsala’da hayati öneme sahip bir diğer konu İpsala Pirinci’dir. İpsala Pirincinin hak ettiği marka değere ulaşmasının zaruretidir. İpsala’da 200 bin dekar arazide 3000 ailemiz bu ürünle geçimini sağlamaktadır. Kullanıma açılan ve açılacak sulama projeleri ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde 300 bin dekar arazide çeltik tarımı yapılacaktır.

 

Son dönemde çeltik ile ilgili tartışmalar fiyat üzerinden yapılmaktadır. Ancak bizim vizyonumuz fiyat tartışmalarının dışında ve üzerindedir. Bize göre İpsala Pirincini marka yapmak kısır tartışmaları ortadan kaldıracaktır. Bizim vizyonumuz sadece Osmancık Pirinci özelinde İpsala Pirincini marka yapmak değildir, aynı zamanda İpsala’yı pirincin her çeşidinin üretildiği ve pirinç başkenti haline getirmektir. Bu vizyon, siyah pirinççin, kokulu pirinççin, kepekli pirinççin üretimini teşvik eder.

 

Siyah pirincin fiyatı neredeyse Osmancığın 5 katıdır. Artık hepimiz sağlımızda ne yediğimize eskisinden çok dikkat ediyoruz. Yapılan bilimsel araştırmalara göre siyah pirincin antioksidan özelliği tespit edilmiştir. Bu demektir ki çok yakında diyetisyenler ellerinde siyah pirinç ile kanal kanal gezip bu ürünü tavsiye edecekler. Bizim bu günlere hazırlıklı olmamız gerekmektedir.

 

Diğer taraftan kepekli pirincin sindirimi kolaylaştırdığı ve bağırsak tembelliğini giderdiği bilinmektedir. Son dönemde beyaz pirinç üzerinde olumsuz birçok spekülasyon varken alternatif ürünleri pazara sunmak bir zorunluluktur. Yine farklı bir damak tadı arayanlara hitap edebilecek Jasmin (kokulu) pirinç de ürün çeşitliliği açısından kıymetlidir. Üretimi çoğaltılmalıdır. Unutmayalım ki ürün çeşitliliği pazarlarımızın en önemli taktiklerindendir.

 

Kıymetli misafirler, marka olmanın bir diğer şartı da paketlemedir. Pakete girmeyen ürün marka olamaz. Biz Osmancık cinsi pirinci İpsala Pirinci pakete sokup market raflarında satılabilecek fiyattan pazarlamak zorundayız. Şuanda İpsala’da yeni yeni paketleme girişimleri başlamıştır. Paketlemenin ve marka olmanın önündeki en büyük engel ise Ergene Nehrinin taşıdığı ağır metallerdir. Bu anlamda Ergene Acil Eylem Planının başarıya ulaşacağını umuyoruz.

 

Bu anlattığım hedeflere ulaşmak ve kalıcı başarıyı sağlamak için eğitimli, kültürlü bir toplum meydana getirmek zorundayız. Bilindiği gibi İMYO yeni binası ve yeni bölümleriyle ilçemize prestij kazandırmıştır.

 

Biz hedef olarak ilçemizde bir Ziraat Fakültesi görmek istiyoruz. Bu bir hayal değildir. Yürekten inanıyoruz. Biliyoruz ki İpsala’ya yapılacak her yatırım yalnız Türkiye’ye değil aynı zamanda Batı Trakya’ya yapılmış demektir.

 

2023’te sanayi sitesini karayolu üzerine konumlandırmış, yol boyunca AVM’lerin olduğu bir İpsala hayal ediyorum. Çeltikte her çeşit tohumun organik yöntemlerle ekilip biçildiği marka değeri oluşmuş bir İpsala hayal ediyorum. 2000 öğrencili bir fakülte kampüsü hayal ediyorum. Hayal kurmadan hedefe ulaşılmaz

 

Bu konuşmadan sonra katılımcılar İpsala’nın sorunlarını söz almak suretiyle madde madde sıraladılar.

 

Toplantıda İpsala için nelerin fırsat olabileceği tartışıldıktan sonra beklentiler bölümüne geçildi.

 

Bu bölümde İpsala’daki beklentiler anlatıldı ve kamu ile özel sektörün neler yapabilecekleri tartışıldı. Toplantıda elde edilen verilerin önümüzdeki günlerde bir rapor halinde yayınlanması bekleniyor.

https://www.trakya22.com adresinden 23 Ekim 2024, 16:32 tarihinde yazdırılmıştır.