Nalbantlık Mesleği Sokağa DüştüNalbantlık Mesleği Sokağa Düştü
Binek ve yük hayvanlarının yerini motorlu taşıtlara bırakmasıyla bir dönemin gözde mesleklerinden biri olan nalbantlık son dönemlerini yaşar hale geldi.45 yıldır bu işi yapan Edirneli nalbant Selami Düşer, bu işten kazandığı para giderlerini...
Binek ve yük hayvanlarının yerini motorlu taşıtlara bırakmasıyla bir dönemin gözde mesleklerinden biri olan nalbantlık son dönemlerini yaşar hale geldi. 45 yıldır bu işi yapan Edirneli nalbant Selami Düşer, bu işten kazandığı para giderlerini karşılamadığı için bir dükkan tutamıyor ve mesleğini sokakta icra ediyor.
Araçların günlük hayatın içinde yaygın olmadığı zamanlarda insan ve yük taşımada at, eşek ve katırlar kullanılırdı. İnsan yaşamını kolaylaştıran bu hayvanlara, sahipleri gözü gibi bakardı. Canlı vasıtaların güçten düşmemesi ve performansını kaybetmemeleri beslenme ve bakımlarına dikkat edilirdi. Hayvan sahiplerinin en fazla önem gösterdikleri husus ise nallardı. İnsan için yeni ayakkabı, motorlu taşıtlar için teker ne kadar önemli ise hayvanlar için de nal o kadar önem taşıyor. Toynakları uzayan ve nalları eskiyen hayvanların yürüyüşü değişir, performansları düşerdi. Bu nedenle hayvan sahipleri ilk iş olarak nalbantların yolunu tutardı. Bulundukları yerlerde hizmet veren nalbantlar, hayvanların toynaklarını alarak yeni nal takardı. Nalları yenilenen, toynakları incelen hayvanlar daha iyi hizmet vermeye başlardı. Yerleşim birimlerine göre farklılık arz eden nallar, şehirde lastik kırsal kesimlerde ise demirden yapılırdı. Binek ve yük hayvanların yangın olarak kullandığı zamanlar, nalbantların altın çağını yaşadığı dönemlerdi. Gün boyu gelen müşterilerine hizmet veren nalbantlar önemli miktarda para kazanırdı. Zaman içerisinde yaşanan gelişmelerle binek ve yük hayvanların yerini otomobil ve kamyonlar almaya başladı. İnsanların bir zamanlar sıraya girdiği nalbantlara ilgi zaman içerisinde azaldı. Hayvan sayısının azalması nalbantları başka mesleklere sevk etti. Bu durum asırlık mesleğin yok olma tehlikesi yaşamasına neden oldu. Mesleğin en fazla rağbet gördüğü illerden birisi olan Edirne'de mesleği devam ettiren sadece iki usta kaldı. 18 yaşından başladığı mesleği 45 yıldır yapan Selami Düşer, iş yeri olmadığı için mesleği cadde ve sokakların kenarında devam ettirmeye çalışıyor. Selami usta, hayvanların sayısının azalması nedeniyle nalbantlık mesleğinin bitme noktasına geldiğini söyledi. Kendisinden başka bir kişinin daha bu işi yapmaya çalıştığını anlatan emektar nalbant, nalbantlık mesleğinin cazibesinin kalmadığını kaydetti. Nalbantlığı şu anda yapmanın bir akıl işi olmadığını, ancak delilerin yapabileceğini vurgulayan Selami Düşer, kendisinin zamanında Bağ-Kur parasını yatırarak emekli olmayı başardığını, ancak işi yeni öğrenecek kişilerin bu şansının dahi olamayacağını ifade etti. Emeklilik maaşıyla geçindiğini kaydeden Düşer, "Hayvan sayısı bitti. Emeklilik parası olmasa benim işim yürümez. Mesleği yapacak bir yerim yok. Fakirin yeri de olmaz." diye konuştu. Atını ustaya getirerek yeni nal çaktıran Kayahan Armutkıran, Selami ustadan başka Edirne'de bir nalbantın olmadığını söyledi. Armutkıran, "Usta yerinde olmadığı zaman onu bekleriz. Edirne'de başka usta yok. Yaklaşık 2 ayda bir ata nal çakmaya geliriz." dedi. Yılların nalbant ustasının komşusu olan Metin Özden ise Selami ustanın son nalbant ustası olduğunu ifade ederek yaz-kış bu mekanda nal çaktığını belirtti. Özden, tarihi mesleği devam ettiren ustanın desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Cihan Haber Ajansı https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 08:10 tarihinde yazdırılmıştır. |