Not arttırmındaki 'gizli tehdit'

"Bu korkunç bir baskı, aslında. Türkiye'yi överek bir cendereye sokmak."
Not arttırmındaki 'gizli tehdit' Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para birimi cinsinden kredi notunu BB+’den yatırım yapılabilir seviye olan BBB-’ye yükseltti.

 

Marmara Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi Asya Araştırmaları Merkezi öğretim üyesi. TİM Danışmanı, Zaman Gazetesi Ekonomi yazarı Prof.Dr. İbrahim Öztürk'e Fitch'in not arttırma sebebini ve bu gelişmenin doğurabileceği sonuçları sorduk.

 

Türk basını, Fitch'in not arttırımını büyük sevinçle karşıladı. Fakat gördüğümüz kadarıyla sizin bazı çekinceleriniz var. Bu not arttırımıyla ilgili sizin yorumunuz nedir?

Türkiye ekonomisinde bir yapı var. Fitch böyle bir not arttırımına gitti diye olmaz ama, varsayalım ki uzun vadeli büyük bir fon girişini tetikledi, ne olacak? İkincisi uzun vadeli değil de kısa vadeli bir fon girişi tetiklenirse, o nasıl yönetilecek, para nereye gidecek? Mesela nükleer enerji santrallerine veya İstanbul'un büyük ulaşım sorununun köklü çözümüne mi gidecek? Böyle yerlere giderse, bunlar Türkiye'yi sıçratan hamleler olur. Ama böyle yerlere gitmek yerine, çeşitli mecralardan iç tüketimi tetikleyici alanlara giderse o zaman cari açığı hızla artma sürecine girilecek, enflasyon baskısı devam edecek. Dolayısıyla inşaat ve benzeri sektörler üzerinden bir balon ekonomisinin Türkiye'yi yeniden baskı altına almasına sebep olacak. Nimet gibi görünen bu gelişme açık bir külfete, uzun vadeli olarak Türkiye'nin üretim ekonomisinden tümüyle kopmasına ve bir açık pazar haline gelmesine, sürdürülemez bir büyümeye sebep olacak.

Peki kısa ve orta vadede bu not arttırımı yüzünden Türkiye'ye gelecek paranın, üretimde verimliliği arttıracak mecralara akışını sağlıklı bir şekilde düzenleyecek kurumsal ve yasal alt yapı mevcut mu?

Şimdiye kadar Türkiye'ye giren kaynakların nasıl yönetileceği ve yönlendirileceği, hangi projede hangi sonuç alınacağı konusunda hiçbir şey söylenmedi. Kaynaklar kendileri geldi, istedikleri yerlere aktılar. Türkiye'nin bir kaynak içirtme ve onu üretici kanallara dağıtma stratejisi olmadı. Son teşvikler bu anlamda bir sinyal etkisi yaratabilir. Ama bugüne kadar olmuş değil, o yüzden endişeleniyoruz.

Fitch neden notu arttırdı? Türkiye'nin kızgınlığı bir etki yaratmış olabilir mi?

Esas korku kendilerine bir alternatifin gelmesinden değil. Rayting kuruluşları artık kaale alınmıyor. Türkiye'den notu yüksek ülkelerin durumu çok kötü. Türkiye'nin göreceli durumu iyi. Bu durumu bir an önce kapatmak istiyorlar. Yabancı sermaye artık bunlara bakmadan Türkiye'ye gelmeye başladı. İnandırıcılıklarını toparlama ihtiyacındalar. Her yerde soruşturma altındalar. ABD, Avrupa ülkelerinde soruşturmalar devam ediyor. Çin onları kaale almayacağını açıkladı. Bir çok ülke onları kaale almayacaklarını açıkladı. Dolayısıyla varlık nedenlerini hızla kaybediyorlar, panik halindeler. Türkiye gibi durumu iyi olan bir ülkeyle sürekli cebelleşir konumda olmaktan korkuyorlar. Bu da önemli bir gelişme.

Paradoksal bir biçimde, inandırıcılığını geri kazanmaya çalışan bir kurumun Türkiye'nin not arttırımına gitmesi sizce anlamlı mı?

Bence değil. Türkiye, şu konjonktürde önümüzdeki dönemi netleştirmek, badireleri atlatmak zorunda. Türkiye yüzde 7 büyüyecek, cari açığı ve enflasyonu yüzde 5'in altında tutacak. Bunu yapamazsa, Türkiye sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmiş gibi gözükmez.

Bu not Türkiye'yi şu şekilde mahkum edecek: Fitch, Türkiye'nin bunları yapacağını varsayıyoruz, inandık diye verdi. Bana birileri "bak, yanıldın, not arttırmazlar demiştin ama arttırdılar" diyor. Halbuki ben yanılmadım. Kendileri kararlarından vazgeçti. Fitch kendi dediğini değiştirdi. Fitch daha öncesinde yüzde 5 büyüme, yüzde 5 enflasyon ve cari açık görürsem not artar demişti. Vazgeçti. Fitch kendi değerlendirmesinden neden vazgeçtiğini açıklamalı. Yukarıda sayılan rakkamları tutturmazsan vermem demişti, şimdi diyor ki, "o hedefi tutturacağına inanıyorum, o yüzden uyararak veriyorum." Bu şu demek: "Türkiye yüzde 4-5 büyüsün, enflasyonu ve cari açığı milli gelirin yüzde 5-6'sı düzeyinde tuttuğunu göster, biz buna not veririz". Peki bu veriler Türkiye'ye yeter mi? Türkiye yüzde 7 büyümeyi denemeyecek artık, diğer rasyoları bozmasın diye. Bu korkunç bir baskı, aslında. Türkiye'yi överek bir cendereye sokmak. "Bak, diğer iki rasyon bozulur, yüzde 7 büyümeyi deneme artık." Bu bize yetmez, Türkiye bu şekilde yarışamaz. Bence bu gelişmenin içindeki en gizli tehdit budur.

 

 

 

 

 

 

 

iyibilgi

https://www.trakya22.com adresinden 23 Ekim 2024, 16:25 tarihinde yazdırılmıştır.