"Türkiye Bomba Atan Ülkeyi Bilir""Türkiye Bomba Atan Ülkeyi Bilir"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ile ilgili son gelişmelerlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Suriye'de yaşananların kontrol edilemeyecek duruma gelineceğinin düşünüldüğü andan itibaren kriz yönetimi ve değerlendirme toplantılarında olabilecek senaryolar üzerinde çalışıldığını vurgulayan Davutoğlu, "Suriye krizi bağlamında kıta ötesi bir ülke değiliz. Sınır ötesi bir ülke değiliz. Rusya, İran, ABD, Suudi Arabistan ve Katar değiliz. Doğrudan surilye ile sınırı olan ve bu ülkede olan hertürlü olaydan doğrudan etkilenen bir ülkeyiz.
Öncelikli hedefimiz suhulet ve geçişi sağlamaktır. Ama muhattabınız bu suhulet ve geçiş için bir irade göstermemiş ve kendi iç savaşına, bir sivil katliama yönelmişse o zaman bu katliamın Türkiye'nin ulusal güvenliğine yol açabalicek sonuçlarını da göz önüne alırsınız." diye konuştu. "SURİYE DEVLET BAŞKANI MORAL BULMAK İÇİN BİZİM MUHALEFETİ DİNLİYOR" Akçakale'de yaşanan olayın ardından bir kriz yönetimi oluşturulduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Başbakanlık konutunda tüm yetkililerle biraraya geldik. Yapılan değerlendirmelerde Türkiye'nin tüm ihtimalleri göz önüne alarak bir önlem alması gerektiği kanaati hasıl oldu ve bu tezkere çıkarıldı. Bu bir savaş ilanı değildir, savaşa yönelik atılan bir adım değildir. Akçakale'de 5 vatandaşımız hayatını kaybetmesiydi böyle bir adıma gerek kalmazdı. Muhalefet ve bazı basın yayın organları öyle bir hava yayıyorki her halde Suriye'deki basın yayın organları böylesine yorumcular gördümüyordur. Bütün dünyanın kınadığı Suriye Devlet Başkanı moral bulmak için ya bizim muhalefeti dinliyordur yada bizim bazı televizyonlardaki yorumları dinliyordur. Belli bir saatte Suriye ve arap kanallarını takip ediyorum. Onlar bile böyle bir can siparane müdafa içinde değiller. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Sanki Türkiye Suriye'yeye gereksiz yere savaş ilanı yapıyormuş gibi kamuoyunu tahrik edecek bir söylem benimseniyor. Türkiye ne yapsaydı? 911 km'nin her bir yerinde dün Yayladığı'na top mermesi düştü. Türkiye hiçbir tedbir almadan beklesin. Bunun Suriye ve uluslararası topluma vereceği mesaj nedir?" "MECLİSTEN GEÇEN TEZKERENİN 2 HEDEFİ VAR" Tezkerenin 2 hedefi olduğunu ve bu hedefleri mecliste tüm açıklığı ile paylaştığını anlatan Davutoğlu, "birincisi her türlü ihtimale hazır olmak. Eğer bir gün yavrularımız ve anneleri evllerinde oturuken bir saldırıya maruz karıyorsa artık buna karşı bir önlem almak devletin sorumluluğudur. Tüm ihtimallere karşı hazırlıklı olmalıyız. Tüm ihtimaliyet hesaplarını yaptık. Hangi aşamada ne adım atılması lazım, savaşa gidecek yolu engellemek için her şeyi hespladık. Suriye kendi halkıyla savaşıyor. Savaş istemiyoruz diye gösteri yapanlar Suriye yönetimine savaşı dursun desin. Orda Doğu'da son yıllarda içbir savaşta bir yılda 30 bin ölümle sonuçlanmadı. Lübnan savaşıda dahil. Bu bir iç savaştır. Türkiye'nin hemen dibinde olan iç savaştır. Bizim sorumluluğumuz bu iç savaşın doğurabileceği bütün ihtimaliyeti hesaplamak ve onun gereği olan adımları atmak. İkincisi caydırıcı olmak. Attığımız adımlar sonucu Akçakaleye top mermesi düşmüyor. Bundan sonda nereden bir saldırı gelirse önlemi alınacak." diye konuştu. "MUHALEFET ESED'İ AKLAMAYA ÇALIŞIYOR" "Anjagman kurulları Suriye tarafından biliniyor. Buna rağmen meskun mahalleye bu şekilde bir atış olmuşsa eğer bu susturulmazsa bir caydırıcılığınız kalmaz." diyen Davutoğlu şunları söyledi: "Tezkere ile bir savaş adımı atmış değiliz. Aksine savaşı engellemek üzere gerekli uyarıyı Suriye'ye yapmak için çıkarıldı. Tezkere konusunda bir tereddüt olmadı. TBMM takvimi açısından nasıl olur diye bir değerlendirme oldu. Saat 3.10 ile 3.50 arasında 6 top mermisi düştü. Akçakale'de bu katliam olduğunda Genelkurmay ile irtibata geçildi ve mukabelede bulunuldu. Hiçbir tereddüte mahal vermeden 1-2 saat içinde bütün uluslararası toplum harekete geçirilmeye çalışıldı. ABD, İngilitere, Fransa ve Arap ülkelerinin desteklediği, Rusya'nın kınadığı, İran'ın Türkiye'nin yanlış yaptığını söylemediği, NATO'nun açık destek verdiği, BM'nin desteklediği, bütün uluslararası örgütler desteklerken, muhalefetin sorumsuzca Beşar Esad'ı aklayacak şekilde acaba bu saldırılar muhalefet tarafından mı yapıldı. 'Havan topu ile onlar mı yaptı?' diye yorum yapanları sadece duyarsızlıklarını değil aydın ve insan olarak duyarsızlıklarını hayretle karşılıyorum. Topun hangi tepeden atıldığını ve topun mahiyetini bildiğimiz halde bundan şüphe edermişcesine beklememiz halinde söylenecek şey 'Türkiye beklenen cevabı vermedi' denecekti. Hükümet olarak yetkililer olarak büyük bir sınavdan geçiyoruz. Bunun ağırlığının farkındayız. Ama herkes hissetmeli. Aydınlar, basın, STK'lar ve siyasileririn de bunu hissetmesi gerekiyor." açıklamasında bulundu. Cihan Haber Ajansı https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 01:12 tarihinde yazdırılmıştır. |