Dölenekenden Sedefçiye Cevap Geçikmedi

NAMIK KEMAL DÖLENEKENDEN SEDEFÇİYE TOKAT GİBİ CEVAPLAR Dün Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi tarafından yapılan basın toplantısında bana yönelik yaptığı suçlamalara ilişkin basına yaptığım açıklamamı paylaşıyorum
Dölenekenden Sedefçiye Cevap Geçikmedi Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi 02.10.2012 tarihli basın toplantısında hakkımda çok ciddi iddialarda bulunmuştur. Kendisine “sorulan” bir soru üzerine yakışıksız ifadeler kullanarak bir bölümü kamuoyu tarafından çok iyi bilinen, bir bölümü hiç bilinmeyen konularda suçlamalar yapmıştır. Bu konularda beni ilgilendiren ve doğru olmayan açıklamaları konusunda kamuoyunu aydınlatmak bir zorunluluk olmuştur.
Bilindiği gibi geçtiğimiz ay Sn. Sedefçi Belediye Meclis Üyeliğimin düşmesi için bir girişimde bulunmuş ancak başarılı olamamıştır. Geçtiğimiz hafta ise Trakya Üniversitesi çalışanı Mustafa Akman’ın, 04.04.2011 tarihinde CHP Merkez İlçeye verdiğim dilekçemdeki ifadelerimde suç işlediğimi iddia eden, başvurusu üzerine tedbirli olarak İl Disiplin Kuruluna verildiğimi basın yoluyla öğrendim. Bu konuda henüz tebligat yapılmadığı ve disiplin süreci devam ettiği için bir yorum yapmayacağım. Ancak dün Sn. Sedefçi’nin doğrudan beni ve kişiliğimi hedef alan ifadeleri bu bütünlük içinde ele alındığında benim Belediye Başkanım için bir sorun olduğum ortaya çıkmaktadır. Bu güne kadar neden susup bu “sırrını” dün açıkladığını sanırım kendisinin anlatmasında yarar vardır.
Ben Sn. Sedefçi’nin 1989 yılında aday adayı olduğu dönemde kendisinin yardım istemesi üzerine yardım sözü verdim ve verdiğim sözümün hep arkasında durdum. Nitekim 1989 önseçim ve seçim kampanyasını da içlerinde İl Başkanımız Teoman Özdöl’ün de bulunduğu bir grupla yönettik.
1994 Seçimlerinde kendisi parti değiştirerek yeni kurulan CHP’ye geçmiş olmasına karşın yine yardım talep etti. Yine Sn. Osman İnci, Sn. Güngör Mazlum ve birkaç arkadaşımızla oluşturduğumuz bir komite ile seçim malzemelerini hazırlayarak destek olduk.
2004 seçimlerinde, tüm parti teşkilatının karşısında olmasına ve kişi olarak çok zor durumda olmasına karşın onun yanında yer aldım. Çok istekli olmamama karşın, Sn. Sedefçi’ye destek olmak için iş hayatımdan fedakarlık yaparak kontenjandan Belediye Meclis Üyesi oldum. Meclis üyesi olarak Edirne’ye katkılar yaptım. 2008 yılında Sn. Sedefçi’nin Hanefi Avcı operasyonu ile gözaltı ve tutuklanma süreci yaşaması sonrasında da Belediye Başkan Vekili seçilerek beş ay kadar bu görevi sürdürdüm.
Bu süreçte onu nasıl savunduğumu, kimlerle nasıl savaştığımı en iyi bilenlerden biri de Merkez İlçe Başkanımız Avukat Harika Türkay’dır. Ayrıca dönemin emniyeti, savcıları, valileri de duruşumu bilmek isteyenlere tanıklık edecektir. Bu konunun tartışılması bile abestir.
O dönemde Kırkpınar Daveti için Ankara’da bulunduğumuzda dönem milletvekili Sn. Rasim Çakır, CHP Yüksek Disiplin Başkanı Sn. Orhan Eraslan ve dönem Kırkpınar Ağası Mehmet Cadıl ile birlikte akşam yemeği yedik. Sn. Çakır benim aday olarak ortaya çıkmam konusunda ısrar etti. Uzun ısrarlar sonucunda ben kabul etmeyince de senden bir şey olmaz diyerek tepki gösterdi. Tanıklarım istendiğinde konuyu anlatır. Nitekim Sn. Sedefçi özgürlüğüne kavuştuğu gün Sn. Çakır’ın yanında kendisine olayı ben anlattım ve o da inkar etmedi.
Belediye’den uzaklaşmasını istediğim doğrudur. Çünkü operasyonlar, dinleme ve izlemeler sürüyordu, Belediye çalışanları korku içindeydi, kendisinin de anlattığı gibi telefonla ihalelerle ilgili talimatlar vermesi üzerine bazı yöneticiler bana gelerek bu koşullarda çalışmayacaklarını belirttiler. Ben de bu koşullarda Belediye’ye gelmemesini kendisinden istedim. Ancak yine ben iki gün önce hapishane kapısında makam arabasıyla saatlerce bekledim ve çıktığında da onu Belediye Başkanı olarak araca oturttum. Bu konuda Vali Sn. Mustafa Büyük bana tepki gösterdi. Ben de o bu şehrin belediye başkanı, o araç onun makam arabası ve ben oturttum, onun en kısa sürede göreve iadesini sağlayın, bu sorun kökten çözülsün dedim.
Belediye Başkanı’nın tutuklu kaldığı dönemde Edirne Belediye’sinde işler aksamıştır. Bunun bir bölümü personelin korku içinde moralsiz çalışmasından olup, diğer bir bölümü de strateji olarak bu operasyonun Edirne’de Belediye işlerini durma noktasına getirdiğini gösterme eylemidir ve bilinçli olarak yapılmıştır. Bu konuda da tanık isteniyorsa İl Genel Meclisi Üyesi Sn. Mehmet Geçmiş ile konuşulabilir. Tutukluluğun uzaması halinde ondan sonraki aşamada çöp toplamayı yavaşlatmamızın uygun olacağını birlikte düşünmüştük.
2009 Seçimlerinde Meclis Üyesi olmayı istemedim. Kendisiyle birlikte çalışmamızın zor olacağını, yetkili olarak görev yaptığımda çatışacağımızı söyledim. Israrcı oldu, Namık bile yanında değil derler dedi. Ve ben seçimde yaşanabilecek bir olumsuzluğun ileride yaratacağı sıkıntıları düşünerek 15 dakika kala başvuru yaptım.
Ön seçim süreci sonunda CHP’den istifama bağlı olarak beni görevden alabileceğini dönem Rektörü Sn. Enver Duran ve Genel Sekreter Sn. Recep Gürkan’ın belediyeyi ziyareti sırasında bana iletmişti. Ancak istifa aşamasında kendi isteğiyle değil, dönem CHP İlçe Başkanı’nın ısrarıyla Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden aldığını biliyorum. Konu bana bizzat İlçe başkanı tarafından aktarılmıştır.
Zaman zaman basında da yer alan bir konuyu da bu fırsatla açıklamak istiyorum. Benim Sn. Sedefçi’nin sırdaşı olduğum, ancak bildiklerimi gizlediğim yönünde yorumlarla karşılaşmaktayım. Öncelikle şunu belirtmekte yarar var, her kurumda tartışmalar, farklı görüşler olur, ancak kurumsal yapı içinde bu sorun çözülür ve süreç devam eder. Bu nedenle Sn. Sedefçi ile gizli, özel bir gündemimiz hiç olmadı. Ne Sn. Sedefçi ne de bir başkasıyla ilgili bir “sır” taşımıyorum. Ancak gerekmedikçe konuşmayı doğru bulmuyorum ve kurumların sorunlarını da iç işleri olarak, kurallarına uygun tartışmayı yeğliyorum.
Sn. Sedefçi’nin ruh halinin özel durumundan dolayı oldukça bozuk olduğunu düşünmekteyim. Belediyemiz ve Edirne için çok önemli bir görev yüklenmiş olması bu durumu daha da ağırlaştırmaktadır. Kaldı ki kendisi de uzun yıllar hizmet ettiği bu şehir için önemlidir. Bir an önce sağlığına kavuşması ve uzun yıllar aramızda olması en büyük dileğimdir.
Hakkımda konuşurken de daha dikkatli olmasını, doğruları yazdığımda bazı sözlerinin gerçekle ilgisi olmadığının anlaşılacağını unutmamasını diliyorum.

Namık Kemal Döleneken
Edirne Belediye Meclis Üyesi

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 08:43 tarihinde yazdırılmıştır.