Biz "dışında ve üstündeyiz

Geleneksel medya savaş 'ilan' etti!...
Biz Bu sabah 20 gazete, tam sayfalık bir “ilan”la çıktı. Bu ilan, bahse konu 20 gazetenin haberlerinin internet siteleri ve haber portalları tarafından kaynak göstererek dahi kullanılamayacaklarını kamuoyuna duyuruyordu.

 

Şunu hemen söylemek gerekiyor ki, bir çok internet sitesi ve haber portalı ya da öyle olduğunu iddia eden yayınlar, gerçekten de gazete içeriklerini pervasızca kullandılar ve kullanmaya da devam ediyorlar. Bu bir gerçek. Yani ortada gazeteler aleyhine bir haksızlık var. Hele bu fiilin “gazetecilik” olarak adlandırılması iyiden iyiye bir rezillik anlamına geliyor.

 

Zaten bu 20 gazetenin söylediği de şu; Bundan sonra mallarımızın kullanılmasına izin vermeyeceğiz, hukuki takipte bulunacağız.

 

İşin birinci kısmı bu. İkinci kısmı ise daha geniş bir bakış açısı gerektiriyor. Bu ilanın da söylediği gibi medya sektörü değişiyor. “Geleneksel araçlar” yani gazeteler hatta televizyonlar bile bu değişimden “etkileniyorlar”!

 

Ancak yine bu 20 gazetenin dediği gibi, “Gazete, televizyon, radyo gibi geleneksel araçların, internetle ve mobil iletişim araçlarıyla birlikte yeniden tanımlandığı...” şeklinde değil.

 

Yeniden tanımlandıkları falan yok. Eğer bu “klasik” medya, kendi isimlerinden yaptığı siteleri bu yeni düzene uyumun bir parçası sayıyorsa durumu tam anlamadığı anlaşılıyor.

 

Durum şu: Yeni medya düzeni açık biçimde klasik/ortodoks/geleneksel medyayı tehdit ediyor!

 

Kavga zaten bundan çıkıyor.

 

20 gazetenin toplam tirajı kaç, Türkiye’deki cep telefonu sayısı, internet bağlantı sayısı, laptop, tablet bilgisayar ve işini ciddi yapan haber sitelerini izleyen insan sayısı kaç?

 

Geleneksel medya, yeni medyayı kendi varlığına bir tehdit olarak görüyor. Bakın ne diyor aynı ilan; “.... sağlıklı bir internet haber medyası düzeni için fikir ve emek hırsızlığına karşıyız.” Hırsızlığa herkes karşı. Gazeteciliğin yüksek ahlaki normlarını sindirmiş tüm haber portalları, internet siteleri ve bizzat okurları buna karşı.

 

İyi de, “.... sağlıklı bir internet haber medyası düzeni için” ne demek? Kime göre sağlıklı? Kime göre düzen?

 

Ve tekrar ediyoruz, fikir ve emek hırsızlığı noktasında kimsenin diyecek bir şeyi olamaz. Fakat geleneksel medya, internet dünyası ile mücadelesini bu haksızlığın üzerine gitmek yerine yok etme üzerine kurarsa, yani bir zamanlar yaşanan “tabak-çanak” rekabeti gibi okursa meseleyi, “internet haber siteleri olacaksa onu da ben kurarım” derse, bu iş akil olmaz.

 

Dünyada ve Türkiye’de medya üzerine yapılan akademik çalışmalar, klasik medyaya ömür biçen tarihler vermeye kadar uzanıyor bugün.

 

Sonra örneğin, sosyal medyayı ne yapacaksınız? Değil şirketler, gazeteler, internet haber portalları, takipçi sayısı yüzbinlere ulaşan bireyler bile var bu ortamlarda. Ya o da bu gazetelerin haberlerinden bahsederse?

 

Devletleri umursamayan Twitter veya Facebook, geleneksel medyayı dikkate alıp sansür uygular mı?

 

Hasılı bu ilan bir haksızlığa karşı bir araya gelen basını temsil ediyorsa, internet haberciliği büyük memnuniyetle yanınızda olacaktır. Olmayanlar zaten okurlar tarafından bu hevesten uzaklaştırılır. Yok, internet haberciliğini “adam etme” gibi bir niyetle aba altından sopa gösteriliyorsa, bu geleneksel medyanın “yenildiği” günün “ilan”ı olur.

 

İlanı veren geleneksel medyanın listesi: Akşam, Bugün, Cumhuriyet, Fanatik, FotoMaç, Güneş, HaberTürk, Hürriyet, Milliyet, Daily News, Posta, Radikal, Sabah, Star, Takvim, Today’s Zaman, Türkiye, Vatan, Yeni Şafak, Zaman.

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 10:07 tarihinde yazdırılmıştır.