'En büyük hata hatanın kabul edilmemesidir"Türkiye, aradan çekilip taşın altına ellerini koymaya başkalarını mecbur bırakarak, belki de istediği sonuca daha çabuk erişebilir."
Sonuçta ‘hatasız’ Suriye politikası halkın önemli bir bölümü tarafından ‘hatalı’ görülüyor. Uluslararası medya keşfettiği yumuşak karnı gıdıklayıp durdukça hata algılaması daha da büyüyor.
Ne yapılmalı? “En büyük hata hatanın kabul edilmemesidir” tezinin sahibinin bu soruya vereceği cevap belli: Önce hatayı kabul edeceğiz ve politikayı değiştirme yolunda adımlar atıldığını hissettireceğiz. Önce cirit attığı söylenen yabancı ajanlara bölgeyi kapatıp sayıları her gün artan mülteciler konusunda BM Mülteciler Yüksek Komiserliğini (UNHCR) kampların yönetiminde görünür kılmak şart. Kamplara sızmış Suriyeli olmayan kişiler varsa onları geldikleri yere gönderip sınırlarımızı yol geçen hanı olmaktan çıkarmak da... ‘Silâh trafiği’ deniyor ya, onun gölgesine bile müsamaha etmemek... En kısa yoldan çözüm, Suriye’nin yalnızca Türkiye’nin sorunuymuş gibi algılanmasını engellemektir. Özgür Suriye Ordusu savaşacaksa savaşsın, ama silâhlarının bizden geçmediği bilinsin. Savaşmaya gelenler başka ülkelerden Suriye’ye geçsin. Türkiye’ye sığınanlara da BM adresi gösterilsin. Türkiye, aradan çekilip taşın altına ellerini koymaya başkalarını mecbur bırakarak, belki de istediği sonuca daha çabuk erişebilir. Fehmi Koru / Star (İlgili kısım) https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 05:49 tarihinde yazdırılmıştır. |