'Biz hazırız' mesajı kime?

Davutoğlu, Lieberman ile ortak arkadaşları olduğunu bilmiyormuş.
'Biz hazırız' mesajı kime? İsrail’in aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Türk basınıyla Kudüs'te bir araya geldi. Basın dediysek, tüm spektrum değil, ağırlıklı olarak Aydın Doğan'a ait basın organları davetliymiş gibi gözüküyor. Görüşmenin hangi sebeple gerçekleştiği ise hiçbir gazetede yazılmamış. Yani İsrail hükümeti mi davet etti, yoksa bizim gazeteciler başka bir sebeple mi Kudüs'e gitti, orası belli değil.

Gelelim Lieberman'ın söylediklerine.

Radikal'den Cihan Çelik'in notlarına göre:

Açıklama: İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail ’in Suriyeli muhaliflere yardım önerdiğini söyledi. Lieberman “Biz insani yardım teklifinde bulunduk ama onlar reddetti. Herkes bize uzak durmamızın daha iyi olacağını söylüyor. Suriyeli muhaliflere fikirlerimizi empoze etmek istemiyoruz. Birilerine bunu dayatmak imkânsız. Sadece öneri sunabiliriz, dayatamayız” dedi. Düşürülen Türk jetiyle ilgili İsrail ’in bilgisi olup olmadığı sorusuna ise Lieberman jetin füzesavarla mı uçaksavarla mı düşürüldüğünü bilmediğini belirterek “Bilmiyorum. Ama Esad açıkça üstlendi” ifadesini kullandı.

Yorum: Bir süredir Suriye muhalefetine destek konusunda, İran'a yakın kaynaklar tarafından İsrail ve Türkiye'nin derin işbirliğine gittiği dillendiriliyor. Hatta bu işbirliğinin askeri olduğu bile söyleniyor. Lieberman, bu söylentileri ciddiye almışa benziyor. 'Biz teklif ettik, onlar istemedi' diyor ve üzerine diplomatik dilde alışmadığımız bir 'açıklıkla' sözünü dinledikleri bir unsurun kendilerine karışmamalarını telkin ettiğini açık açık söylüyor. Bu sözü dinlenilen ağabey figürü ilk bakışta ABD gibi gözükse de, ikinci bir seçenek daha var: Rusya...

Bunun dışında düşürülen uçak ile ilgili söylediği şey ABD ile paralellik taşıyor. Beyaz Saray da bu konuda Suriye'nin düşürdüm açıklamasını yeterli bulmuş, kimi zaman Türkiye'nin daha fazla konunun üzerine gitmemesini salık verir gibi bir tavır sergilemişti. 'Nasıl düştü bilmem ama Esad açıkça üstlendi' açıklaması bu bağlamda işin üzerine çok gitmeyin imasını barındırıyor sanki...

Açıklama: Bence tablo çok kötü. Ama Türkiye ile bölgesel ya da tarihsel bir kavgamız yok. Tam tersi. Yahudiler yüzlerce yıl, hatta 2. Dünya Savaşı’nda bile Türkiye ’de güven içinde yaşadı” diye konuştu. İki ülke arasındaki anlaşmazlığı Erdoğan’ın stratejik kararı olarak niteleyen Lieberman, Türkiye ile sorunların ‘kaza’ olarak tanımladığı Mavi Marmara ile değil, eski Başbakan Ehud Olmert döneminde başladığını söyledi. İlişkileri tarihin en düşük seviyesine çeken kavganın Davutoğlu ve Erdoğan’ın stratejik kararından kaynaklandığını öne süren Lieberman “Erdoğan, İslam dünyasının lideri olmanın en iyi yolunun İsrail ’e karşı olmak olduğunu düşünüyor. Bu Gazze ablukası için de geçerli” değerlendirmesini yaptı.

Yorum: Dedik ya, Lieberman, 'açık' ve 'siyaset üstü bir dil' kullanmaya çalışarak, alıştığımız 'bar fedaisi' söyleminin dışına çıkmaya çalışmış. İki ülke arasındaki sorunun temelinde Gazze olduğuna dikkat çekmesi, Erdoğan'ın stratejik davrandığını söylemesi... Antisemitizmle suçladıkları Erdoğan için küresel dengeler açısından siyaseten böyle davranıyor demek, hayli önemli bir u-dönüşü.

Milliyet'ten Şilan Çete'nin notları:

Açıklama: ABD yönetimine “Siz Pakistan’daki hava saldırılarında sivilleri öldürdünüz. Önce onun içn özür dileyin” demişti. ABD’nin geçtiğimiz ay Pakistan’dan özür dilediğini hatırlattığımızda Lieberman “ABD’nin Pakistan askerlerini öldürmesi olayının ardından, ‘Bize özür dileyin tavsiyesinde bulunuyorsunuz. Ama siz, yanlışlıkla, masum insanları öldürdünüz. Önce siz özür dileyin, sonra biz düşünürüz’ demiştim. Ama bizim Türkiye ile sorunumuz çok açık. Erdoğan, eğer Türkiye’den özür dilersek ve ilişkilerimizi yeniden kurarsak, ne olacağını söyledi. Sonuç olarak özür dilemek ilişkilerimizi geliştirmeyecek.

Yorum: Türk kamuoyu tarafından merakla beklenen Pakistan'dan özür meselesi konusunda Lieberman kaçamak cevap vermiş, hatta cevap bile vermemiş. Oysa en çok köşeye sıkışması beklenen yer burasıydı.

Açıklama: Lieberman, ortak arkadaşlarından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kendisi hakkında “olumsuz şeyler” söylediğini duyduğunu belirtti. Lieberman, “Moldova’da doğdum. Türkiye’deki siyasi yapı ile bağlantıları olan çok Rus arkadaşım var. Bana Davutoğlu’nun Yahudiler ve İsrail hakkındaki görüşlerinden bahsettiler. Tamamen kabul edilemez şeyler. Benim hakkımda söyledikleri de çok negatif. Tabii ki ortak arkadaşlarımız olduğunu bilmiyordu."

 

Yorum: Burası çok önemli. ''Türkiye’deki siyasi yapı ile bağlantıları olan çok Rus arkadaşım var.'' sözü başlı başına bir araştırma konusu. Kim bu arkadaşlar? Rus bağlantısına dikkat çekmesi tesadüf değil.  Ve de şu söz: "Tabii ki ortak arkadaşlarımız olduğunu bilmiyordu." Bu ortak arkadaşların kaçı Rusya bağlantılı o belli değil ama Davutoğlu'nun yakın çevresinde konuşulanlara vakıf olduğunu ima etmesi, Lieberman'ın verdiği en önemli mesaj, bizce. Antisemitizm kartının Erdoğan'ın önünden alınıp Davutoğlu'nun önüne konması da, tesadüf olmasa gerek.

Açıklama: Türkiye ile bu ilişkiler, bizim seçimimiz değil. Biz hazırız! Mavi Marmara olayından önce, Davutoğlu ile bazı görüşmeler ayarlamaya çalıştım.  Elbette Davutoğlu, bunları hiçbir neden göstermeksizin reddetti. 

 

Lieberman'ın ağzından ilan edilen 'Biz hazırız!'a dikkat...

 

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 07:39 tarihinde yazdırılmıştır.