Esad a söyleyeceğini öğreten demokrasiyide öğretsinCumhuriyet (Esad) röportajının verdiği rahatsızlık sorulardan değil, yanıtlardan! İnceltilmiş, çalışılmış, hedefe yönelikti Esad’ın cümleleri. Gazetecilik eksiği de vardı fakat hükümete oradan ekmek çıkmaz!..
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’in Suriye Devlet Başkanı Esad ile yaptığı söyleşi çok tartışıldı malum. Özellikle hükümetin pek memnun olmadığı, Şam yönetimine propaganda imkanı verdiği söylemine kadar vardı iş. Tabii kimse, “yapılan iş gazetecilik değil” diyemedi. Yine kimse, “gitmeyen gazeteciler niye gitmemiş, peki bu gazetecilik mi” de demedi. Peki bu uzun röportajın verdiği rahatsızlığın asıl sebebi ne?.. “Sorulan sorular yumuşaktı” türünden ne tarif ettiği belli olmayan eleştiriler gelse de, asıl sorun Esad’ın yanıtlarındaydı. Esad, gayet iyi seçilmiş hedeflere Türk kamuoyu tarafından da kolay anlaşılacak güçte söz bombaları bıraktı. Bu “kıtır”ları kimse pek yemedi ama söylenmiş olması da kafiydi. En azından hergün Suriye yönetimine muhalif onlarca haberin yayınlandığı bir ülkede, ilk kez muhatap konuşuyordu ve herkes ne diyecek diye oraya baktı. İşte gazetecilik eksiği de burada başladı. Yani hükümetin ve söyleşiyi eleştiren ama bir türlü uygun “kulp”un bulunamadığı yer. Örnekleyelim: Esad, “Genelkurmay başkanı değiştikten sonra TSK ile ilişkimiz kesildi” mealinde bir cümle kurduğunda, gazeteci buradaki “mesajı” es geçerek-herhalde Cumhuriyet Ankara Temsilcisi’nin konuyu anlamadığı söylenemez-aynı konu üzerinde devam etmesi mesajın parlatılmasına yol açtı. Oysa yanıtın şeffaflaştırılarak yeni soru üretilmesi, Esad’ın zımni bombalarını etkisiz hale getirdiği gibi gerçekleri daha öne çıkarabilirdi; “Sizin ordu ve muhaberat ile ilişkiniz nasıl, muhalefete tutumunuzda etkileri var mı. Neden üst düzey subaylar kaçıyor?” gibi... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun söyleşiden şikayetine gelince; “Aynısını Suriyeli gazeteci yapabilir miydi” diye sordu ki, kavramsal olarak doğruydu. Ancak, demokrasimizin Suriye’den üstünlüğü ile övünebiliriz ama gazeteciyi pek bağlamaz bu tespit. Zaten onun için, yani bir Suriyeli gazeteci bunları yapamayacağı için bir Türk gazeteci yaptı o röportajı. Yani Davutoğlu “Aynısını Suriyeli gazeteci yapabilir miydi” derken, “İşte bir Türk yaptı” demiş oldu. https://www.trakya22.com adresinden 25 Kasım 2024, 21:38 tarihinde yazdırılmıştır. |