Abin Ne Diyor Sen Onu Deyiver Hele

'Dün' Talabani terör örgütünü ateşkes için iknaya çalışıyordu.. Bugün, 'Maliki giderse istifa ederim' diyor. Bu ikisi çelişik.. Kim için?. Türkiye için!..

Aslında Türkiye’nin günlük hayatında sık gündeme gelen biri değil artık Talabani. Ancak son hatırlanışı, yeniden gelişmeye başlayan Kürt meselesinin çözümü noktasında oldu.

Talabani-denilenlere göre-terör örgütü PKK’yı ateşkes için iknaya çalışıyordu. Kimileri bu durumu bir “katkı” kimileri de “çok gördük bu araya girmeleri” noktasında algıladı ve üzerinde durmadı.

Sonra ikinci defa ortaya çıktı Talabani ve dedi ki; “Maliki giderse istifa ederim”.

Irak Başbakanı Maliki’den güvenoyu çekilirse istifa edeceğini açıklayan Talabani böylece Mesut Barzani, eski Başbakan İyad Allavi, Meclis Başkanı Useme Nüceyfi ve Sadr Grubunun temsilcisi Mustafa Yakubi'yle de bir anlamda ters cephede yeraldı.

Hatta tavrını açıklayan bir mektup da gönderdi bu isimlere Talabani ve dedi ki,  "Cumhurbaşkanı olarak taraf olmam, rolümü kaybetmem anlamına gelir. Durumlar beni ilk kanaatimin tersi yönünde hareket etmeye zorlayacaksa istifamı sunarım."

Tabii aslında bu tavrı açık bir tarafgirliği işaret ediyor.. Ve sonuç olarak Talabani bu duruşuyla açık biçimde Maliki konusunda “taraf” olan Türkiye’nin karşısında da bir pozisyon almış oldu.

Peki iki "kritik" konudan birinde Türkiye’nin yanında diğerine karşısında durmak mümkün mü?.. Belki "istifa" kelimesinin anlamı bu ve mesaj da aslında ne Irak'a ne de bir başkasına: ABD'ye! (Yoksa İran'a mı deseydik!)