Leyla Zana: Erdoğan Bu İşi ÇözerLeyla Zana: Erdoğan Bu İşi Çözer
Kürt siyasetinin en önemli ve kıdemli isimlerinden Leyla Zana'dan Başbakan ve BDP hakkında bomba açıklama.
"18. yüzyılda Fransa'da devlet köylülerin patates ekmesini istemiş. Köylüler de bu yeniliğe karşı çıkmış. Ne zaman ben ekeceğim deyince de halk hayır, biz ekeceğiz yanıtını vermiş. Demek istediğim devlet halkla inatlaşmadan onu ileriye taşımanın nasıl olacağına bakmalı. Toplumu ileriye götürecek her adıma ben olumlu bakarım. Yanlışlık varsa da çıkar söylerim. Onun için başkanlık, yarı başkanlık önemli değil. Ülkeye faydalı mı ona bakmak lazım."
Türkiye'nin sol partileri bu işin neresinde? "Sizinle bu ülkenin bir yanlışını paylaşmak istiyorum. Dikkat ediyor musunuz, hep Türk solu denir. Türkiye solu denmez. İdeolojide bile ırkçılık söylemi hâkim. Kürt solu, Türk solu olur mu? Zaten bakıyorsunuz Türk solunun yakın tarihteki önemli isimleri, liderleri hep Kürt kökenli. Sol evrenseldir, ırkçı değildir." KÜLTÜRÜMÜZÜ HATIRLATTI Bugüne kadar Kürtlerin hak talepleriyle ilgili hiç mi bir adım atılmadı? "Hayır asla. Olumlu şeylerin hakkını vermek lazım, tabii ki atıldı. ABD'nin araştırmasında Türkiye Cumhuriyeti'nde kimliğine sahip çıkmayan 5 milyon Kürt olduğu söyleniyor. Yani asimilasyona uğramış. Bu TRT Şeş gibi kanallar bu insanların dilini, kültürünü hatırlattı. Bu TRT ŞEŞ'in olumlu yanıdır. İnsanların kendine güveninin oluşmasına fayda sağladı." Son 10 yılda başka iyi şeyler diye tanımlayacağınız olumlu adımlar var mı? "Var tabii ki, hem de çok önemli şeyler var. Bugün bölgeye gidin duble yollar var. Ulaşım sorunu çözülmüş, ihtiyacı olan yeşil kartla devlet tarafından tedavi ediliyor. Okuması yazması olmayan, ekonomik özgürlüğü bulunmayan Kürt ev kadınları devletten aldıkları ekonomik destekle hayatları boyunca görmedikleri bir farklılığı yaşadı. Az bir para da olsa ekonomik inisiyatifin farkına vardı. Eskiden sandıklara gidilirken, kadınlar erkeklerin kendini yanıltmasın diye yanına gelmesini istemezdi. Şimdi bu ödemeler sonrası erkekler ikna eder diye kadınları yanına istemiyormuş. Güneydeki akrabalarla sınır üzerinden güçlü ilişkiler de insanlara moral oldu. İlk defa Kürdistan ifadesi kullanıldı. Ama dediğim gibi bu önemli adımlar gençlerin akan kanında boğulmamalı. Gençler hayatta kalmalı. Her gün cenazelerin kalktığı bir ortamda sorun çözülmez. Acı, geleceği ipotek altına alır." 'KÜRT SORUNU' SÖZÜNÜ ŞİDDETLE REDDEDİYORUM Kürt sorununa çözüm yolunda neredeyiz? "Bir kere Kürt sorunu sözünü şiddetle reddediyorum. Ortada bir hak talebi meselesi vardır. Kürtler bu ülkede sorun değildir. Belki haklar sorunu vardır. Bugün en azından toplumda makul bir diyalog noktası bile var. Ama soruna Kürt sorunu diyerek başlarsak bu halkı başlı başına sorunmuş gibi algılanmanın önünü açarız. Bu da yanlış bir başlangıç." KÜRT POLİTİKACILAR KÜFÜRDEN VAZGEÇMELİ CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununun çözümü yönünde yaptığı çağrı ve Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmeyi nasıl görüyorsunuz? "Dünyanın hiçbir yerinde aslında böyle bir toplantı bu kadar ilgi çekmez ama bizde toplumun tüm kesimlerinde öyle bir umuda aç durum var ki bir diyalog, bir kıpırtı ortamı hareketlendiriyor. Biraz daha özgüven oluşmalı. Sistem bazen siyasetin önüne geçebiliyor. Bu hareketler sisteme kurban edilmemeli, cesur, özgüven dolu adımlar birlikte atılabilmeli." Peki Türk ve Kürt politikacılar bu süreçte neler yapmalı? "Türk politikacılar taktik davranmayı bırakmalı, stratejik bir tavır almalı. Tüm tartışmaların zemini Meclis olmalı. Herkes kısa, orta, uzun vadede yapacaklarını somut olarak ortaya koymalı, herkes bunu bilmeli. Kürt politikacılar ise olumsuz dilden vazgeçmeli yani toplumdaki umutları söndürmemeli. Mutlaka siyasal düzlemde birbirimizi eleştireceğiz hem de sert şekilde eleştireceğiz, ama son zamanlarda bu benim bizim tarafta da gördüğüm şekilde bir küfür dilini içermemeli. Siyasette küfür olmaz." https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 01:37 tarihinde yazdırılmıştır. |