Vicdan etkisi: Garip hissetmiyor musunuz?
ABD, S.Arabistan ve Katar'ın, Suriye'yi silahlandırdığı ortaya çıktı.. Böylece Suriye politikasını şekillendirenler de iyice belirginleşti. Peki Ankara'nın istediği bu mu?..
Gerçi işareti bir hafta kadar önce gelmişti ve ABD, Annan Planı’nın işlemediğini başka bir yol bulunması gerektiğini söylemişti. 20 Mayıs’taki NATO toplantısında bu konu da görüşülecekti.
Fakat şimdi ortaya çıkıyor ki, S.Arabistan, Katar ve ABD, Suriye’ye silah sokuyorlar ve muhaliflere ulaştırıyorlar. Washington Post Gazetesi’ne göre bu silahların parasını başta Suudi Arabistan ve Katar olmak üzere Körfez ülkeleri ödüyor. ABD ise silahların ulaştırılmasını koordine ediyor.
Tabii şu notu da muhakkak düşelim. Çünkü belli ki kısa süre sonra Suriye’nin alev alacak noktalarını işaretliyor bu bilgiler; silahlar Şam, Türkiye sınırındaki İdlib ve Lübnan'a yakın Zabadani kentlerinde depolanıyor!
Esad’ın gitmesinin Türkiye’nin istediği bir nokta olduğu aşikar. Suriye’ye yönelik dış politik akıl böyle kurulmuş durumda ve doğru. Fakat metod konusunda daha hassas olunması gerekmiyor mu?
Yani, S.Arabistan ve Katar’ın Şam rejimine karşı gerekçeleri ile Ankara’nın nedenleri uygun mu? Artı, silahlandırma ve Suriye’nin silahlandırılması hangi uluslararası hukuka ve diplomasi etiğine bağlanabilir?
Kimsenin Esad rejiminin çok iyi olduğunu söylediği zaten yok ama bu durum ülkede yaklaşık 15 aydır yaşanan süreci besleyen olgular konusunda daha çok şüphe uyandırıyor mu?
iyibilgi
https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 01:43 tarihinde yazdırılmıştır. |