BİR GELENEĞİ YAŞATMAK : AŞURE
Hz. Nuh Aleyhi’s-selâm’ın (Selâm O’nun üzerine olsun) geleneğidir, aşure. Bilindiği gibi, hiçbir tahıldan tam bir yemek yapacak kadar kalmamıştır, gemisi CUDİ DAĞI’NA oturduğu zaman… Ve elde kalanların hepsi birden kaynatılarak AŞURE meydana gelir. O gün bu gündür, insanoğlunun 2.inci atası Hz. Nuh’un geleneği Muharrem Ayı’nda yaşatılır, durur.
Edirne esnafımızın katkılarıyla HASAN SEZAYİ VAKFIMIZ da Eski Camimizde bu geleneği yaşatma çabası içindedir, yıllardır.
Organize işi bu fakire verilmiştir.
500 kişilik başladığımız, bu gün zengin gönüllü esnafımızın teşviki ile 2500’lere kadar çıkardığımız aşuremiz, 20 dakika içinde tükenmiştir.
Yiyebilenlere şifa olur, inşallah!
Aşçımız Ahmet ERGENE, Hasan Sezayi Veli adına yaptığımız aşurenin tadını, başka hiçbir aşurede tutturamadığını ifade etmektedir.
Bu da Edirne’mizin Manevi Gülü, Hasan Sezayi farkı (himmeti) olsa gerektir.
Köfteci Osman Bey’in teklif ettiği gibi; “başta ben olmak üzere her yıl bir veya birkaç kişi sponsor olalım, sen de yorulma böyle hocam!” denmesine rağmen ben, bu hayırlı işe daha çok kişiyi ortak etmeyi seviyorum.
Değerli katkılarından dolayı başta Balkan Piliç olmak üzere, Hocaoğlu, Yürükler, Uzunismail, Rekor ve Yıldırım Kuru Yemiş, Hanımeli ve Final Pastaneleri, Sev Ser Mobilya, Ucuzluk Kırtasiye, Tunca Kafe, Sınav Dersaneleri, Çavuşlu Linyitleri, Can-Kar Tarım Ürünleri, İbrahim Ay, İl-Pa Kömürcülük, Av. Mümin İriş, Av. Ayhan ve Ziya Demir, Vecdi Tamerol, Hükümet Kafe, Dört Mevsim Mağazaları’na… Belediye Başkan Vekili Hakan İnci’ye ve bilhassa büyük bir tevazu örneği sergileyerek bizzat aşure dağıtan Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Bey’e şükranlarımı sunarım. Allah razı olsun!
Ben eminim ki; “bize niye uğramadın, biz de katkıda bulunmak isterdik.” Diyen çok esnafımız ve dostumuz vardır.