Eşini de Kızını da İkna Edemedi

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Resepsiyona Eşsiz Gelmesini Değerlendirdi
Eşini de Kızını da İkna Edemedi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verilen 29 Ekim resepsiyonuna gitmemesinin boykot gibi algılanmamasını istedi.


Başbakan Erdoğan'ın resepsiyona eşsiz gelmesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Başbakan 'samimi ve doğru konuşun' diye bir sürü lafı var. Başbakan 'eşimle veya kızımla katılacağım' demişti. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan eşini de kızını da ikna edemedi." ifadesini kullandı.

CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından Silivri Klasis Otel'de düzenlenen 'Yerel Yönetimler Toplantısı' devam ediyor. Toplantı arasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, resepsiyon tartışmalarının büyütülmemesi gerektiğini dile getirdi.

Resepsiyonlara gitmenin zorunlu bir görevmiş gibi algılanmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Bayramı'nı halkla beraber kutlayacağımı söylemiştim zaten. Onun dışında alternatif başka organların resepsiyon düzenlemesi bizim ilgi alanlarımızın dışında. Bu konuda tepkiyi verecek olan iktidar kanadı zaten tepkiyi verdiler. Bana soruldu, herkes katılabilir dedim. Herhangi bir boykotu doğru bulmadığımı zaten ifade ettim. Biz grubu da serbest bıraktık. Arzu eden milletvekilleri katılabilirlerdi. Bunu ulusal sorun haline getirmenin doğru olacağı kanısında değilim. Askerlerin düzenlediği resepsiyona da davetli değildim."diye konuştu.

"BEN RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMAYACAĞIM"

Başbakan'ın kendisi ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Başbakan ile benim siyasetim arasında çok fark var. Başbakan baskıdan yanadır, ben özgürlükten yanayım.

Başbakan yandaşlarına ihale dağıtmaktan yanadır, ben yasaların uygulanmasını ve ihalelerin objektif yapılmasından yanayım. Başbakan medya üzerinde baskı kurmaktan yanadır, ben medyanın özgürleşmesinden yanayım. Başbakan yolsuzlukların üzerine gitmez, ben yolsuzlukların üzerine gidilmesinden yanayım.

Başbakan yoksulluğun sömürülmesinden siyasi meta haline getirilmesinden yana, ben yoksulların da onurlu olduğunu dolayısıyla onların sömürülmesinin yanlış olduğunu düşünen siyasi liderim. Siyaset dünyamız taban tabana zıttır. Başbakan'ın siyaset anlayışına ben katılmıyorum. Başbakan bu siyaset anlayışını neye göre yapıyor çıkıp halka bunu anlatması lazım. Ben siyaseti halkı kandırmak için değil halka farklı görünüp farklı şeyler söylemek için değil, ben içi dışı bir olan bir insanım.

Başbakan'a daha önce de söyledim. Ben camlara bakıp konuşan bir insan değilim. İçinden ne geliyorsa yüreğinden ne geliyorsa halka ne söylemek istiyorsa onu bütün içtenliği ve samimiyeti ile söyleyen bir siyasi liderim. Beni Başbakan'ın anlaması zaten mümkün değil. Anlaması mümkün olmadığı için de acaba ben de Recep Tayyip Erdoğan olabilir miyim diye bir beklenti içinde. O beklenti içinde olmasın ben asla Recep Tayyip Erdoğan olmayacağım. Ben halkın adayıyım. Halkın çıkarlarını savunan bir siyasi liderim."

Komutanların resepsiyona gelmemesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı kendisine bağlı. Başbakan'ın şikayet etme hakkı var mı? Hakkı yok." dedi.

CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın partideki durumu ile ilgili sorulara ise Kılıçdaroğlu, "Çarşamba günü MYK toplantısı var. Perşembe günü öğreneceksiniz." yanıtını verdi.

Yeni CHP ile ilgili sorulara ise, "CHP'nin tarihçesinde kökenin de bir değişiklik yapılacakmış gibi algılanmaması lazım. Yeni CHP derken çalışma yöntemindeki değişiklikten söz ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, referandum öncesi rahibe afişi krizi ile gündeme gelen Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'nin toplantıya katılmamasının nedenini ise tüzük kararı olduğunu belirtti. (Cihan Haber Ajansı)

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 02:19 tarihinde yazdırılmıştır.