Öldüresiye dövdüler, soğuk havada nehre bırakarak ölüme terk ettiler

Yunanistan'ın düzensiz göçmenlere zulmü devam ediyor. Yunan güvenlik güçleri bu kez kadın ve çocukları hedef aldı. Yunanistan tüm dünyanın gözleri önünde uluslararası hukuk kurallarını hiçe saymayı sürdürüyor.
Öldüresiye dövdüler, soğuk havada nehre bırakarak ölüme terk ettiler

Düzensiz göçmenler Meriç Nehri’ni geçerek Avrupa’ya gitmek isterken Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı davranışlarına maruz kalıyor.

Meriç nehri üzerinden geçerek Avrupa’ya gitmek isteyen düzensiz göçmenler zulme uğramaya devam ediyor.

Yunanistan yine göçmenlere zulüm edip medya üzerinden iftiralara devam ediyor. Avrupa hayaliyle yola çıkan 10 ‘u çocuk olmak üzere aralarında kadınlarında bulunduğu 40 kişilik düzensiz göçmenden oluşan grup, Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçti.

Tüm dünyanın gözleri önünde düzensiz göçmenlere zulmüne devam eden Yunan güvenlik güçleri çocuklarında arasında olduğu göçmenlere günlerce işkence yaparak öldüresiye dövdü.

Üstleri aranan göçmenler kıyafetleri telefonları değerli olan ne kadar eşyası varsa Yunan unsurları tarafından el konularak, ölüme terk edildi.

Avrupa’nın çeşitli ülkelerine gitmek üzere yola çıkan düzensiz göçmenler günlerce işkence gördükten sonra vicdansızca dondurucu soğukta geri itme yöntemiyle Türkiye’ye gönderilmek üzere Meriç nehri kenarına bırakıldı. Hudut birlikleri ve jandarma ekiplerinin sınır devriyeleri sırasında fark edilen düzensiz göçmenlere Türk askeri sahip çıktı. Düzensiz göçmenler Türk askeri tarafından bulunarak kıyafet giyecek ve barınma ihtiyaçları giderilmek üzere Edirne İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi.

Yaşadığı zulmü anlatan Afganistan uyruklu 19 yaşındaki Zehra Etayi, Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçmek istediklerini fakat Yunan askerinin kendilerini yakaladığını aktardı.

“Yunan askerinin kadın yada erkek ayrımı yok”

Yunan güvenlik güçleri tarafından bilmedikleri bir noktaya götürüldüklerini ifade eden Etayi, zulmün orada başladığını söyledi ve şunları kaydetti; “Orada bizi dövdüler tüm eşyalarımızı aldılar. Değerli bütün kıymetli eşyalarımızı aldılar. Telefonlarımızı ve gıda ürünlerimizi aldılar. Daha sonra bizleri çıplak ayaklı bir şekilde Türkiye tarafına gönderdiler. Karakol tarzı bizim bilmediğimiz bir yere götürdüler. Biz 4 kişi olarak geçtik fakat gittiğimiz noktada 45 kişilik bir grup vardı. Hepsi Afgan uyrukluydu. Yunan askerinin kadın yada erkek ayrımı yok. Bizlere kötü davrandılar. Bizleri dövdüler hatta kadınlara da üst araması yaptılar. Bizi çok kötü bir yerde muhafaza ettiler. Orada yemek yada su vermediler hatta bizlere pis su içirdiler. Bizleri bir araca bindirdiler. Aracı Türkiye tarafı gümrük duvarına getirdiler. Oradan sonrada Türk tarafına geçirdiler. Türkiye tarafına geldikten sonra Türk askeri bizim için ateş yaktı. Bize yemek, içecek verdiler. Türk askerlerine çok teşekkür ediyorum bizlere çok iyi davrandılar.”

“Sopalarla saatlerce dövdüler”

Yunan güvenlik güçlerinin kendilerini yere yatırarak üstünü aradığını aktaran Fas uyruklu 21 yaşındaki Abdulsamed Gamda, üzerlerindeki paraları ve kıyafetleri aldıklarını belirtti.

Sopalarla saatlerce dövüldüğünü vurgulayan Gamda, daha sonra araçlarla toplama kampına götürüldüklerini dile getirdi.

Kampta sadece iç çamaşırı ile 24 saat soğukta bekletildiklerini ifade eden Gamda, sonrasında Türkiye sınırına yakın bir bölgeye getirildiklerini ve botlara bindirilerek silah zoruyla geri itildiklerini iletti.

Suyun ortasında bırakıldıklarının altını çizen Gamda, Türk askerinin kendilerine yardım ettiğini söyledi.

Yunan askerlerinin kendilerini öldüresiye dövdüğünü belirten İran uyruklu 21 yaşındaki AlınırRashıdı, ayakkabılarının, elbeselerinin ve telefonlarının alındığını dile getirdi.

“4-5 Yunan bizi yumruklarla, sopalarla dövdü”

Meriç Nehri’ne getirildiklerini ve suya atıldıklarını aktaran Rashıdı, “Suya attılar yüzerek Türkiye'ye geldik. Türk askerleri bize ateş yaktı ısındık. Sonra ambulans ile hastaneye götürdüler. Orda müdahale ettiler ilaç verdiler. Yunanistan tarafında 4-5 kişi bizi dövdü ben bayıldım. Yumrukla , sopayla ve ağaçla vurdular. Tanınamaz bir haldeydim. Burada bizi tedavi ettirdiler. Şimdi çok daha iyiyim. Avrupa insan hakları mahkemesine dava açacağız. Avukat ayarladılar bize.” Diye konuştu.

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 00:06 tarihinde yazdırılmıştır.