Edirneliler Fatih Sultan Mehmet Müzesi’ne kavuştu
Edirne Saatli Medrese, Edirne Valiliği ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından müze olarak yeniden düzenlendi. Fatih Sultan Mehmet Müzesi, İstanbul'un fethinin 568'inci yıl dönümünde ziyarete açıldı.
Geleneksel ve modern yaklaşımlarla tanzim edilen Saatli Medrese, Türkiye’de Fatih Sultan Mehmed’e adanmış ilk tematik müze olma vasfını taşıyor. Fatih Sultan Mehmed’in babası Sultan II. Murad tarafından yaptırılan Saatli Medrese, müzeye dönüştürülürken, geleneksel sanatların çağdaş tasarımlarla yorumlandığı resimli bir kitap gibi tasarlandı. Dioramalarda Saatli Medrese’nin inşası, Edirne Yeni Saray’daki Kum Kasrı ve Bâbüssaâde, savaş kulesi, şahi topun dökümü gibi temalar işlendi. Sultan II. Murad, Hüma Sultan, Şehzade Mehmed, Fatih Sultan Mehmed, Molla Gürani gibi dönemin tarihsel şahsiyetleri üç boyutlu modellenerek, döneme uygun kıyafetlerle giydirildi. Avluda, Edirne’den İstanbul’a doğru yola çıkan fetih ordusunun 1/200 ölçekte pirinçten imal edilen maketi, yazlık dershanede ise sarkıtılmış metal kürelerden tasarlanan Fatih enstalasyonu yer alıyor. Müzede çocuk ziyaretçiler için de Saatli Medrese maketi ve diğer tematik yapbozların bulunduğu bir aktivite odası bulunuyor.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören protokol konuşmaları ile devam etti.
“Türkiye’de ilk defa Fatih Sultan Mehmet’e adanmış bir müze açılıyor”
Edirne’deki Saatli Medrese’yi güzel bir işleve kazandırmanın sevincini ve gururunu yaşadıklarını söyleyen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İlhami Danış, Türkiye’de ilk defa Fatih Sultan Mehmet’e adanmış bir müzeyi açtıklarını söyledi.
Türk geleneklerinde türbelerin tarihi şahsiyetlerin nesiller boyu hatırlanmasını sağladığını aktaran Danış, “Türbeler, sadece ölülere bir saygı ve vefa değil aynı zamanda tarihi değerleri unutmamamız gerektiğini gelecek nesillere hatırlatıyor. Bugün enformatik teknoloji çağındayız. Tarihimizin büyük şahsiyetlerini gelecek nesillere aktarmanın ve tanıtmanın yeni imkânlarını kullanmamız gerekiyor. Müze bu açıdan bir okuldur. Müze insanımıza ortak geçmişi ve değerlerimizi hatırlatma imkânıdır. Fatih Sultan Mehmet ve onun yaşadığı 49 sene bizim tarihimizde yıldızın parladığı bir ana denk geliyor.” şeklinde konuştu.
“Fatih Sultan Mehmet Müzesini geleneksel ve modern yaklaşımlarla çok katmanlı bir tür kitap gibi tasarladık”
Edirne’de Fatih Sultan Mehmet Müzesi kurmanın hem bir vefa borcunun edası hem de Edirne’nin parlak geçmişine bir saygı duruşu olduğunu belirten Danış, ”Müze, restorasyon sürecinden itibaren çok sayıda kurum ve kişilerin katkıları ile kuruldu. Son 1 yılda alanında yetkin ilim ve bilim adamı müze için seferber oldular. Geçtiğimiz yıl 16 Temmuz 2020’de bu medresede Edirne Valiliği ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi arasında bu müzenin kuruluşu için bir protokol imzalandı. Fatih Sultan Mehmet Müzesini geleneksel ve modern yaklaşımlarla çok katmanlı bir tür kitap gibi tasarladık. Her bir duvarda Fatih’in hayatından kesitlere yer verdik. Birebir ölçülerde silikon eserlerle diaromalarla ve minyatürlerle Fatih’in çeşitli yönlerini canlandırdık. Müzedeki 15 hücrede 7’si minyatür 4’ü grafik 3’ü de 3D olmak üzere toplam 14 video animasyon hazırladık. Ayrıca müzede Fatihin portresinin enselasyonu da yer almaktadır. Fatih devrinin çeşitli yönlerini canlandırdık. Fatih Sultan Mehmet Müzesi Edirne’mize hayırlı olsun” dedi.
“Fatih Sultan Mehmet Müzesi çok farklı bir müze”
Türkiye’de Fatih Sultan Mehmet adına açılmış ilk müze olması nedeniyle çok büyük bir işlev yükleneceğini söyleyen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammet Fatih Andı, “Görsel kültür çağında yaşıyoruz. İnsanlar akıllarıyla düşündüğü kadar gözleriyle de düşünüyorlar. Görsel kültür imkânları bugün müzeleri hayatımızın içerisine çok daha aktif olarak dâhil etme fırsatını bize vermektedir. Bu bağlamda Fatih Sultan Mehmet Müzesi'nin bugünün görsel teknolojilerinin de kullanarak çok farklı bir müze olarak teşekkül etmiş olması çok sevindiricidir. Bundan sonra Edirne’de açılacak diğer müzelerin de bu başlangıcın devamı niteliğinde bir bütün teşkil etmesi bu şehri gerek kültür turizmi açısından gerekse entelektüel ilgilerin odağı haline getirmesi çok memnun edicidir. Bu müzenin teşekkülünde katkı gösteren herkese teşekkür ederim.” İfadelerini kullandı.