STK'lardan Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasına ortak tepki

İstanbul Şehir Üniversitesi'nin ardından, Gelecek Partisi lideri Davutoğlu'nun kurucuları arasında olduğu Bilim ve Sanat Vakfı'na (BİSAV) kayyum atanması kararına, akademisyen, gazeteci, yazar ve siyasetçilerin tepkilerinin ardından 'yanlıştan dönün' çağrıları sürüyor. Bugün de birçok STK'dan yapılan açıklamada, 'bu haksız uygulamanın en hızlı düzeltilmesi gerektiği' vurgulandı. Kurucuları arasında eski başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun olduğu Bilim ve Sanat Vakfı'na (BİSAV) dün kayyum atandığı bildirildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden 3 kişilik geçici kayyum heyeti Bilim Sanat Vakfı'nın yönetimini devraldı. Daha önce de vakfa ait İstanbul Şehir Üniversitesi’nin yönetimine el konulmuştu. Aynı sürecin devamı olarak üniversitenin kurucu olduğu vakıf da kayyum yönetimine girdi.
STK'lardan Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasına ortak tepki
 
'YANLIŞTAN DÖNÜN' ÇAĞRILARI SÜRÜYOR

Bilim ve Sanat Vakfı'na el konmasına siyasetçi, yazar, akademisyen, aydınlar ve sivil toplum kuruluşlarından sert tepki geldi.

Bugün de YediHilal, Önder İmam Hatipliler Derneği, Hukukçular Derneği, İHH, Mazlumder, Medeniyet Vakfı gibi birçok sivil toplum kuruluşundan yapılan açıklamalar ile 'yanlıştan dönün' çağrısı yapıldı.

İşte o açıklamalar:

İSTANBUL PLATFORMU

Şehir Üniversitesi’nin Marmara Üniversitesi’ne devredilmesinin bir devamı olarak anlaşılan ve kanuna uygun olduğu zikredilen Bilim Ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması ve yönetime el konulması süreci bizler gibi vakıf kültürünü yaşatmaya ve geliştirmeye çalışan kişi ve kurumları son derece üzmüş ve rahatsız etmiştir.

 Vakıflar, tarih boyunca birbirinden önemli çeşitli hizmetleri üstlenerek çok sayıda kamusal ve toplumsal görevi başarıyla yerine getirmiş, devletlerin yetişemediği alanlarda hizmet ederek dualara konu olmuşlardır. Bu vakıflardan birisi olan Bilim ve Sanat Vakfı da yüzlerce yıllık vakıf kültürünün getirdiği birikim ve hassasiyetle kurulmuş olup felsefe, bilim ve sanat gibi kültür alanlarında 40 yıldır faaliyet göstermektedir. Üniversite bu vakfın asli faaliyeti olmayıp, uzun çalışmaların meyvesi olarak ortaya çıkardığı ürünlerden sadece birisidir. Belli bir toplum kesiminde “üniversite”den çok daha öte anlamları olan ve faaliyet gösterdiği alanda binlerce nitelikli öğrenci yetiştirmiş bir kuruma uygulanan yaptırım, kanuna dayansa da Anayasa’ya ve temel hak ve özgürlüklere aykırı olup açık bir hukuksuzluktur.

Üniversiteye el koyma sürecini vakfa taşımak asla kabul edilemez. Bilim Sanat Vakfı, bugüne kadar ortaya koyduğu çalışmalar ile binlerce kişinin karşılıksız hizmet aldığı, itibarlı ve İslami camia adına önemli bir kurumdur.

Üniversiteyi gerekçe göstererek Bilim ve Sanat Vakfı gibi köklü vakıflara yaptırım uygulanması, vakıf kültürünü derinden zedeleyecek ve tamamen yok edecek bir geleneğin başlangıcıdır. Gönüllülüğün esas olduğu vakıf kültüründe isimler de, mekanlar da geçicidir. Bilim ve Sanat Vakfı’nı kuranlar elbette çalışmalarına başka bir isim ve mekânda devam edebilirler, ancak vakıflara siyasi saiklerle yaptırım uygulanması yüzlerce yıllık vakıf kültürünü ve vakfetme düşüncesini zedeleyecek bir uygulama olup asırlara meydan okumuş vakıf kültürünün tehlikede olduğunun işaretidir.

Yaşanan süreç maalesef İslami camiaya karşı güveni ciddî manada zedelemektedir. Kazananı olmayan; ama kaybedeni bütün bir toplum olan bu sürecin bir an önce suhulete kavuşması en büyük arzumuzdur.

Siyasî olarak yaşanan rekabet, binlerce insanı ve kurumu tedirgin etmektedir. Yaşananların vakıf kültürümüze ve geleneğimize büyük bir zarar vereceği aşikârdır. Bir akıl tutulması olarak gördüğümüz bu süreç devam ettirilmemelidir.

İSTANBUL PLATFORMU olarak,

- Özelde Bilim ve Sanat Vakfı’nın, genelde ise tüm vakıfların her türlü politik tartışmadan uzak tutulması gerektiğini,

- Yüzlerce yıllık vakıf kültürüne kalıcı zarar verecek, örgütlenme ve mülkiyet hakkına aykırı olan bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini,

- YÖK Kanunu’nun ilgili maddesinin anayasaya ve temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu,

- TBMM’nin harekete geçerek ilgili kanun maddesinin ilgası için çalışma başlatması gerektiğini, hatırlatır, tüm toplum kesimlerini bu yanlışa karşı duyarlılığa davet ederiz.

Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı
İHH
İnsan ve Medeniyet Hareketi
İstikamet Vakfı
Mazlumder
Medeniyet Vakfı
Umran Hareketi

20-01/22/whatsapp-image-2020-01-22-at-171858-1579711923.jpeg

* * *

ÖNDER İMAM HATİPLİLER DERNEĞİ

62 yıllık bir sivil toplum kuruluşu olarak sebep ne olursa olsun, vakıf kültürümüzün yıpratılmasından endişe duyuyoruz. Bu kültür, asırlar boyunca, kuşaktan kuşağa gönüllülerin ve vakıf insanlarının çabalarıyla yol alarak bugünlere taşınmış, bundan sonra da aynı şekilde İslam Medeniyetine hizmet etmeye devam edecektir. Bu doğrultuda, Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) ile ilgili alınan karar ve ortaya koyulan tasarruf ülkemizdeki tüm vakıfları, dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarını ilgilendiren kaygı verici bir girişimdir.

Bu bağlamda BİSAV'a dönük uygulama ve bu yöntemin dayandığı hukuki zeminler de gözden geçirilmeli, en kısa sürede vicdanları rahatlatan adımlar atılmalıdır.

20-01/22/whatsapp-image-2020-01-22-at-172837-1579706857.jpeg

* * *

YEDİHİLAL

Kamuoyuna Duyuru

ÜZGÜNÜZ

Bilim ve Sanat Vakfı'na Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetici atanması, tüm politik kamplaşmalardan, pozisyon almalardan, tarafgirlikten ve kanunilik tartışmalarından bağımsız olarak, özellikle İslami camianın vicdanını yaralamıştır.

Bugüne kadar Vakfın camiamızın ilim ve sanat alanına yaptığı katkılar ortadadır. Bununla beraber Vakıf müesseselerine darbe, kalkışma, terör, hırsızlık/usûlsüzlük vb. durumlar olmaksızın, kadim vakıf hukukumuz gereği (ki o hukuka dönülmelidir) dokunulmamalıdır. Kamu ile ilişkilerinde mesafeli duruşu ilke edinmiş bir yapı olarak YediHilal, vakıflarımızın da çalışmalarını ve ilikilerini kadim geleneğimize uygun bir şekilde ve hukuka yürütmeleri gerektiğini düşünmektedir. İnsanımız, çok çeşitli hizmetler veren binlerce legal vakfa/derneğe gidip gelmekte, buralara çocuklarını emanet etmektedir. FETÖ kötü örneğinin travmaları henüz daha geçmemişken İslami vakıflara yapılan bu uygulamalar toplumsal sorumluluğun/gayretin bugünden yarına meşruiyetini zedeleyecektir.

Saygılarımızla
YediHilal

20-01/22/whatsapp-image-2020-01-22-at-165525.jpeg

* * *

HUKUKÇULAR DERNEĞİ

Ülkemizin köklü vakıflarından olan Bilim ve Sanat Vakfı hakkında tesis edilmiş olan vakıf yönetiminin Vakıflar Genel Müdürlüğü eli ile yürütülmesi işlemini teessürle öğrenmiş bulunmaktayız.

Bilim ve Sanat Vakfı pek çok alanda faaaliyet gösteren ve Şehir Üniversitesi'nin kurulmasından önce ve sonra ülkemiz gençlerinin yararına faydalı iş ve işlemlerine devam etmekte olan bir sivil toplum kuruluşudur. Vakfın faaliyetlerinden yalnızca biri olan "Şehir Üniversitesi'nin" faaliyetlerine " 1 yıl boyunca ara verilmesine YÖK tarafından karar verilmiş olmasının, böylesin önemli bir vakfın yönetiminin Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bırakılması için yeterli bir sebep olmasıdır. 

Vakıf yönetimine karşı tesis edilmiş olan işlem her ne kadar 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun Ek 11.Maddesinin 10. Fıkrası ile re'sen gerçekleştirilmiş olsa da bu işlemin kamuoyu vicdanını rahatsız ettiği ortadadır. Bu kanuni düzenleme 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası paravan vakıflar üzerinden kurulmuş olan ve terör örgütüne kaynak sağlama amacı taşıyan üniversitelerin, kapatılması ve vakıfların bu süreçte menfi işlemlerde bulunmasını engelleme amacıyla hayata geçirilmiştir. Ancak yapılan kanuni düzenlemenin maksadını aşarak ülkemiz gençlerinin eğitimi ve gelişimi amacıyla uzun yıllardır hizmet vermekte olan Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetimine el konulmasına neden olması kabul edilebilir değildir. 

15 Temmuz darbe süreci ve sonrasında terör örgütü FETÖ ile mücadele kapsamında alınmış olan önlemlerin kimi zaman masum insanlara kimi zaman ise ülkemizin köklü kuruluşlarına zarar verdiği ortadadır. Bu nedenle bu kanuni değişikliğin yeniden değerlendirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu haksız uygulamanın en hızlı şekilde düzeltilmesi gerektiğini kamuoyunun bilgisine sunarız.

20-01/22/eo5b-rcwaaa_5nw.jpg

* * *

İLKE İLİM KÜLTÜR EĞİTİM VAKFI

Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması kabul edilemez. Bu hususta kamuoyunu ikna edici bir açıklama yapılmalıdır. Yöneticilerin açık bir suistimali söz konusu değilse vakıflar dokunulmazdır. Bu yolu açmanın vebali büyüktür ve güven kaybının sonuçları ülkemiz için vahim olur.

20-01/22/screenshot_2.jpg

* * *

İLEM İLMİ ETÜDLER DERNEĞİ

Bisav’a yapılan müdahale endişe vericidir. Politik olanın üstünde bir duyarlılıkla, vakıf kurumunu ve ilmi üretim mecralarının bağımsızlığını korumak gerekir.  Karar alıcıları bunun vebali ve vakıflarla ilgili doğuracağı ileri sonuçlar hususunda muhasebeye davet ediyoruz.

20-01/22/screenshot_3.jpg

* * *

İHH İNSANİ YARDIM VAKFI

Kamuoyuna Duyuru

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetiminin mülga sayılarak devralınmasını üzüntüyle karşıladık.

Otuz yılı aşkın bir süredir her bölümden binlerce öğrencinin istifade ettiği, bağımsız düşünme ve üretme imkanı bulduğu Bilim Saat Vakfı, başarıyla yürüttüğü çalışmalarını daha uzun yıllar sürdürmelidir.

Kanunlar hukuka uygun düzenlenmediği takdirde kurumların ve kişilerin hukuklarını zedeleyebilecek yanlış uygulamalara sebebiyet verebilir. Bu durum kamuoyunu yaralar ve tedirgin eder. TBMM ilgili kanunu tadil ederek bu hatayı düzeltmelidir.

Özünde hayır, hasenat ve insanlığa hizmet olan müesseselerimiz tartışmaların araçları olmamalı, sorunlar aklıselim ve vicdani ölçülerle çözüme kavuşturulmalıdır.

Kanunlar hukuku gözeterek tanzim edilmeli, yine kanunlar vicdanları gözeterek uygulanmalıdır.

Vakıflarımız, medeniyetlerimizin yaşayan dinamikleri olarak, korunma ve desteği hak etmektedirler.

İHH

20-01/22/eo5hewhwsai3hpf.jpg

* * *

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VAKFİYESİ

Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi hukuksuz kayyum kararına tepki göstererek, "Bir vakfı değiştirmek, bozmak, eksiltmek, işlemez hale getirmek helal olmaz" ifadesini kullandı.

Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi’nden bir alıntıyla başlayan duyuruda vakıfla ilgili şu çarpıcı ifadelere yer verildi:

Bilim ve Sabat Vakfı'nın sunduğu hizmet ve gençlerin entelektüel gelişmesine yaptığı katkı tartışmasızdır. Şehir Üniversitesi’nin yönetiminin başka bir üniversitenin yönetimine devredilmesi sürecinin vakfın yönetimine el koymaya teşmil edilmesi yüzyıllardır şekillenen vakıf müessesesinin temel ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Vakıf müessesesinin temel ilkeleri, vakfın sürekliliği, ebediliği, temlik ve temellük edilemeyecek olması, tüzel kişiliğe sahip olması ve nihayet vakfetme iradesinden vazgeçilememesidir. Bu temel ilkelerle taban tabana zıt olan kanuni düzenlemeye dayanarak yapılan vakfın idaresine el koyma işlemini kınıyoruz. 

Hukuk Vakfı olarak; devletin özelde Bilim ve Sanat Vakfi ve genelde bütün vakıflar üzerindeki işlemlerinde politik mülahazalardan uzak durarak;

•Vakfın sürekliliği ve ebediliği,

•Temlik ve temellik edilemeyecek olması, 

•Vakfetme iradesinden vazgeçilememesi, 

ilkelerine riayet etmesinin yüzyıllar boyunca oluşturduğumuz vakıf kültürümüzün muhafazası adına önem arz ettiğini hatırlatır, herkesi bu ilkeleri ihlal eden yanlışa karşı duyarlılığa davet ederiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

Hukuk Vakfı Yönetim Kurulu 

“Her kimse ki: Vakıflarımın bekasına özen ve gelirlerinin artırılmasına itina gösterirse, bağışlayıcı olan Allahu Teala’nın huzurunda ameli güzel ve makbul olup, mükafatı sayılamayacak kadar çok olsun, dünya üzüntülerinden korunsun ve muhafaza edilsin…"

20-01/23/yu-1579730371.png

* * *

AKABE EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI

Bilim ve Sabat Vakfı'na müdahale edilmesine ilişkin açıklama

Bilim ve Sanat Vakfı hakkında tesis edilmiş vakıf yönetiminin, Vakıflar Genel Müdürlüğü eliyle yürütülmesini Akabe Vakfı olarak derin bir üzüntüyle karşıladık. Bu kararın kamuoyunda günlük siyasetin, politik kaygıların gölgesinde verilmiş bir karar olduğu yaygın kanaati bizleri endişelendiriyor.

İçine politik kaygı karışmış izlenimi veren her karar gibi bu kararın da ülkemiz için doğru olmayacağını düşünüyoruz.

Kadim vakıf geleneğimizin siyasi mücadelelerden, her türlü ideolojik baskılardan uzak tutulması, yüklendikleri misyonu hakkıyla yerine getirmeleri olmazsa olmazımızdır.

Bilim Sanat Vakfı'na yapılan müdahalenin bedelini siyasi kurumlardan daha çok, vakıf geleneğimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve millet olarak hepimizin ödeyeceği apaçıktır.

Adaletin her şeyin üstünde tutulmasına inanan, insana hizmet anlayışını, fikri, islami ve insani mücadelesini bu minval üzere kuran bir vakıf olarak, yerinde bulmadığımız bu karardan dönülmesini, Bilim ve Sanat Vakfı'na iade-i itibar yapılmasını temenni ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

AKABE VAKFI YÖNETİM KURULU

20-01/22/eo5adffw4aeiasb.jpg

* * *

TÜRKİYE İKTİSADİ GİRİŞİM VE İŞ AHLAKI DERNEĞİ

Medeniyetimizin mührü ve sınır taşları olan Vakıfların ruhu ve hükmi şahsiyetleri korunmalıdır. Vakıflara el sürülmemelidir. Kanunlar; hak, hukuk, adalet ve ahlak ekseninde olmalıdır. Kanunlar ve uygulamaları ekseninden koparsa meşruiyetini kaybeder.

20-01/22/2020-01-22_201221-1579713767.jpg

* * *

AKSA EĞİTİM VE DAYANIŞMA VAKFI

Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetimine el konulmasını kınıyor, yanlıştan dönülmesini bekliyoruz!

20-01/22/eo4u-d0woaejjic-vert-1579716479.jpg

* * *

"KAYYUM ATANMASINDAN DERİN ACI DUYUYORUM"

Çocuk Vakfı Kurucusu Mustafa Ruhi Şirin, BİSAV'ın yönetimine el konmasına tepki gösterdi. Şirin'in, "Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasından derin bir acı duyuyorum" ifadeleriyle paylaştığı mesajı şu şekilde:

20-01/22/eoz62ztx0aibpxa-1579623757.jpg

* * *

MEDENİYET VAKFI

İSTANBUL PLATFORMU olarak, Bilim ve Sanat Vakfı'nın yönetimine el konulmasını kınıyor,yanlışlıktan dönülmesini bekliyoruz.

Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı
İHH
İnsan ve Medeniyet Hareketi
İstikamet Vakfı
Mazlumder
Medeniyet Vakfı
Umran Hareketi

20-01/22/2020-01-22_175414-1579712795.jpg

* * *

HUKUKSUZ EL KOYMAYA BİSAV'DAN SERT TEPKİ

Vakfın Kurucu Başkanı Mustafa Özel imzalı yapılan açıklamada, "Bu keyfi tutum yüzlerce yıllık vakıf geleneğimizde büyük bir tahribata yol açabilecek vahim bir adımdır" ifadelerine yer verildi.

BİSAV'dan konuyla ilgili şu açıklama yapıldı:

Bilim ve Sanat Vakfı'na Kayyum atanmasına dair Kamuoyu Açıklaması

21.01.2020 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen üç kişilik bir heyet Bilim ve Sanat Vakfı yönetimini devralmıştır.

Daha önce 19.12.2019 tarihinde YÖK Genel Kurulu kararıyla İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimi hami üniversite olan Marmara Üniversitesi’ne devredilmişti. Bu haksız uygulamanın devamı mahiyetinde, kırk yıldır ülkemizin eğitim ve kültür hayatına hizmet etmekte olan vakfımıza böyle bir muamelenin reva görülmesi hiçbir şekilde hakka ve adalete uygun değildir. Bu keyfi tutum yüzlerce yıllık vakıf geleneğimizde büyük bir tahribata yol açabilecek vahim bir adım; sadece Bilim ve Sanat Vakfı’nı değil ülkemizdeki bütün vakıfları ilgilendiren tehlikeli bir girişimdir.

Vakıf kurumunu ve ruhunu oluşturan ve yaşatan, her yaş ve kuşaktan gönüllüler ve vakıf-insanlardır. Bilim ve Sanat Vakfı her hal ve şartta yaşamaya devam edecektir!..

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bilim ve Sanat Vakfı Mütevelli Heyeti adına
Kurucu Başkan
Mustafa Özel

* * *

DAVUTOĞLU: SİVİL TOPLUMA DARBE

Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasına ilişkin bir açıklamada bulundu.

Davutoğlu, BİSAV'ın teslim alınmaya çalışıldığını belirterek el konma kararını, vakıf geleneğine, örgütlenme özgürlüğüne, düşünce ve ifade hürriyetine, sivil topluma yapılan darbe olduğunu söyledi.

Ahmet Davutoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Bilim ve Sanat Vakfı belli hukuki şartlar yerine getirilerek kurulmuş herhangi bir kurum değildir. Kendi doğasından neşet etmiş, o doğayı tarihi akış ile buluşturmuş bir zihni yolculuğun eseridir. Onun içindir ki, kırk yıl içinde hasbi ve samimi bir ilmi iklim inşa etmiştir. Ne her yere yayılmaya ne de tek sesli bir bağlılar topluluğu inşa etmeye yönelmiştir. Bir kişiye ait olmadığı gibi bir gruba ya da iktidara da yaslanmamıştır. 

Yetmişli yılların sonlarında ülke gerilim İçindeyken bu ülkenin toprağına düşen zihni bir tohumun aşkla muhabbetle ve samimiyetle boy vermesinin ürünüdür. Bu tohum 12 Eylül’ün boğucu ortamında yeni bir ilim geleneği ve zihniyet inşa etmek üzere var olan eğitim paradigmasını aşmaya çalışan bir grup gencin sadece ellerindeki dar İmkanları değil hayatlarını vakfetmeleri ile ete kemiğe bürünmüş ve bir geleneğe dönüşmeye başlamıştır. İlk dersler önce dönüşümlü olarak evlerde başlamış sonra yavaş yavaş emekle, fedakarlıkla büyüyerek onbinlerce öğrenciye ulaşmıştır. 

Hayatlarımızı vakf ettiğimiz geleneğin hukuki kimlik kazanması ve hak ettiği bir mekâna kavuşması ile birlikte aramızda vakfımızın ilk temel ilkelerini de zımni bir ahitname olarak koymuştuk: 

  • Bu vakfın kapısından girene kimlik sorulmayacaktır. 
  • Hangi dini, mezhebi, etnik kökene ve siyasi, felsefi, ideolojik yaklaşıma sahip olursa olsun her dersin kapısı herkese açık olacaktır. Ders verilirken salonların kapısı bir şey yok. 
  • Ders ve seminerlere gelenlerden hiçbir ücret alınmayacaktır. Gönüllü çalışanlar dışında kimseden hizmet talep edilmeyecektir 
  • Vakfın kurucuları ve öncüleri güçleri nispetinde katkıda bulunacak; meşruiyetinden emin olmadığımız hiçbir kaynak kabul edilmeyecektir. 
  • Bu vakıftan kimseye çıkar sağlanmayacak; vakıf hiçbir makama ve mevkiye geçiş için aracı kılınmayacaktır.
  • Yaygınlaşmaya değil derinleşmeye, niceliğe değil niteliğe ağırlık verilecektir.

Ve nihayet 12 Eylül’ün sınamasından geçen bu zihni tohum gelenekleşirken 28 Şubat’ın sert soğuğu İle karşılaştığında olgunlaşma sınavına girdi. Başörtüsü sebebiyle ya da İmam hatip mezunu olmalarının getirdiği dezavantajla üniversitelere giremeyen gençler akın akın vakfa gelmeye alternatif bir eğitim paradigmasına sığınmaya başladılar. Birçok sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerine ara verdiği ve bizim vakfın da baskına uğrayabileceği bilgisi geldiğinde hep beraber şu kararı almıştık: Bir vakıf kapısı herhangi bir baskı karşısında kurucuları tarafından kapatılamaz. Gelsinler ve bizi gerekirse dersten alıp götürsünler. 

Kimse gelmedi, 28 Şubat’ta baskılar karşısında geri adım da atılmadı. Vakıftaki o gönüllüler de ilkelerinden taviz vermeden çaba göstermeye, bilim ve sanat çalışmalarına devam ettiler. 40 yıllık geleneği olan Vakıf’tan, akademiye, bürokrasiye, siyasete, iş dünyasına girenler, toplumun her alanında görev alan insanlar oldu. Ne kimse vakfı kendi gölgesine almaya çalıştı, ne de vakıf kimsenin gölgesine girmeye razı oldu. 

Ta ki düne kadar Bilim ve Sanat Vakfı, kurulduğu ilkelere sadık kaldı ve ufkunu, kapısını, derslerini, imkanlarım herkese açtı.

20-01/22/1-1579707675.jpg

20-01/22/eo5odfnxkaadrgh-1579707692.jpg

20-01/22/eo5odfkx4aatrqr-1579707702.jpg

* * *

"GERÇEKTEN UTANÇ VERİCİ"

Geçtiğimiz aylarda AK Parti'den istifa eden Milletvkili Mustafa Yeneroğlu da, kayyum kararına tepki göstererek, "40 yıldır nitelikli insan yetiştirmekten başka gayesi olmayan Bilim ve Sanat Vakfı'na da kayyım atanmış. Gerçekten utanç verici. Geçmişte uniform toplum mühendislerine karşı mücadele ettik, maalesef bugün Türkiye çok daha beter noktada ilerliyor. Kimse görmedik, duymadık demesin!" ifadelerini kullandı.

20-01/22/2020-01-21_191704-1579712076.jpg

* * *

"VAKIFLARA KAYYUM ATANMASI KABUL EDİLEMEZ"

Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu kayyum kararını sert şekilde eleştirerek 'yanlıştan dönün' çağrısı yaptı: Ülkemizin önemli bilim ve düşünce kuruluşlarından biri olan Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması kararının siyasi bir maksatla alındığı açıktır ve kabul edilmesi mümkün değildir. Bir an evvel bu yanlış karardan vazgeçilmelidir.

20-01/22/2020-01-22_004347-vert-1579712188.jpg

* * *

En sert tepkilerden biri ise Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan'dan geldi. Kaplan, 500 bin takipçisi bulunan Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı: "Bilim Sanat Vakfı'na kayyum atanmış! İnanılır gibi değil gerçekten! İnsafa, vicdana ahlâka sığmayacak vebali çok ağır bir vandalizm bu! Tam bir akıl tutulması! Yüzkarası! Oysa ülkenin İslâmî fikrî birikiminin geleceğiyle ilgili siyaset üstü, siyaset ötesi bir mesele bu."

20-01/22/2020-01-22_005251-1579717684.jpg

* * *

Gazetemiz Yazarı Yıldız Ramazanoğlu, el koymanın kendisinin ima anlamına geldiğini belirterek, "Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanması kabul edilemez. Saygın bir kültür sanat kurumu olarak burada nice güzel işlere imza atıldı. Kendimizi imha ediyoruz" dedi.

20-01/22/2020-01-22_005657-1579717715.jpg

* * *

Vakfa kayyum atanmasına tepki gösterenlerden biri de gazeteci İsmail Kılıçaslan oldu. Kılıçaslan, " 'Bilim Sanat Vakfı'na kayyum atanmış' cümlesi can sıkan, can acıtan, canımızı yoran bir cümle. Üzgünüm çok" dedi.

20-01/22/2020-01-22_011513-1579717737.jpg

* * *

Ali Babacan ile yeni bir parti kurma hazırlıkları yapan eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül cephesinden de Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasına tepki geldi. Gül'e yakın isimlerden biri olan Raşit Aydın, Twitter'dan paylaştığı mesajında, "Bilim Sanat Vakfına el konulması 28 Şubat sürecinde Milli Gençlik Vakıfı'na yapılanları hatırlatıyor. Yazık" ifadelerini kullandı.

20-01/22/2020-01-22_005551-1579717769.jpg

* * *

Yazar Siber Eraslan da, "Bilim Sanat Vakfı, entelektüel bir çatı olmanın yanısıra, üniversite yasaklarınesnasında kesintiye uğrayan eğitim dünyamızı onaran sıcak bir mektepti bizler için. İslami çevrelerin emeği ve birikimiyle kurduğu bir müessesenin bugün kayyım idaresine devredilmesi cidden üzücü..." sözleriyle Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum kararına tepki gösterdi.

20-01/22/2020-01-22_011455-1579717794.jpg

* * *

Gazeteci Adem Özköse, Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum atanmasıyla ilgili olarak, "Bilim Sanat Vakfı'na da kayyum atanmış. Yazıklar olsun, gerçekten utanç verici. Daha utanç verici olan ise sırf iktidar döneminde elde ettikleri makam ve menfaatleri  için yaşanılan haksızlıklar karşısında susan muhafazakar ve İslamcıların durumu" ifadelerini kullandı.

20-01/22/2020-01-22_011355-1579717814.jpg

* * *

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı ve MÜSİAD Üyesi İş Adamı Ayhan Karahan, BİSAV'a kayyum atanmasına tepki gösterdi. Karahan'ın açıklamaları şu şekilde:

"Bilim Sanat Vakfı kurulduğu günden beri ilmi ilmek ilmek dokuyan göznurumuz olan bir vakıftır. Vakıflarımız medeniyetimizin sınır taşlarıdır. BSV’ye kayyum atanması sınır taşlarıyla oynamaktır."

20-01/22/2020-01-22_005943-1579717836.jpg

* * *

Yazar Nihal Bengisu Karaca da, Bilim ve Sanat Vakfı'na el konulmasına tepsi gösteren isimlerden biri oldu. Karaca, Twitter hesabından bu mesajı paylaştı: "Çok değil beş yıl önce biri çıkıp AK Parti iktidarında hem müslümanların yüz akı, hem entelektüel donanım, birikim ve sosyal bilimler açısından sivil bir mihenk taşı olan Bilim Sanat Vakfı’na el konulacak dese ‘yalancısın ve fesat peşindesin’der ve uzaklaşırdık.

Ama oldu. BİSAV'a kayyum için uydurulup ortalığa salınacak ve ancak sazanları avlayabilecek mazereti cidden merak ediyorum. Gerekçe ne olacak acaba? 'Aşırı bilimsellik ve sanatsallık yüzünden serebral kortekste uygun görmediğimiz ilerleme ve gelişmeye  sebep olma suçu' deyin. Yakışır.

15 Temmuz’dan hemen sonra FETÖ ile mücadele için yapılan düzenlemenin Şehir Üni. üzerinden FETÖ vb. oluşumların panzehiri olan bir vakıfa, BİSAV‘a uygulanmasını savunmayı başarabilmek? Kendi eğitimli gençlerini yönsüz rotasız bırakmada bu kadar tutarlı istekli olmak? Acınası."

20-01/22/2020-01-22_201405-vert-1579718396.jpg

* * *

Yazar Kenan Alpay da, karara karşı çıkan isimlerden biri oldu. Alpay, "Bilim ve Sanat Vakfı'na el koymak hiç de teknik ve kanuni bir mesele değil. Gösterilen ve şimdilik gösterilemeyen tepkileri de nostalji filan sanmayın. Şehir Üniversitesi'ne, Bilim ve Sanat Vakfı'na kayyum kararı siyaseti hepten itibarsızlaştırıp bitirir" ifadelerini kullandı.

20-01/22/2020-01-22_005904-1579718469.jpg

* * *

Sosyal medyaya damga vuran tepkilerden bazıları...

20-01/22/2020-01-22_005629-1579718514.jpg

* * *

20-01/22/2020-01-22_005345-1579718535.jpg

* * *

20-01/22/2020-01-22_203002-1579718548.jpg

* * *

20-01/22/2020-01-22_005500-vert-1579718562.jpg


https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 05:49 tarihinde yazdırılmıştır.