AFAD’ın Çalışmaları İl Genel Meclisinde anlatıldı

Edirne İl Genel Meclisi Kasım ayı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya katılan Edirne AFAD Müdürü Kürşat Erata, kurumun yaptığı çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi. Erata, yaptığı sunumda Edirne’nin maruz kalabileceği afet ve acil durum risklerini anlattı.
AFAD’ın Çalışmaları İl Genel Meclisinde anlatıldı

“Kentimizi taşkınlardan koruyoruz”

Değerlendirmeler doğrultusunda Edirne’nin C hassasiyetinde tahliyeye tabi tehlikeli bölge olarak kabul edildiğini söyleyen Erata; “C sınıra yakın olan illeri kapsayan bir simgedir. Bir başka konu Edirne ilinin en çok su taşkınlarına maruz kaldığıdır.  Çeşitli yıllarda su taşkınlarına maruz kalmıştır. En son 2015 yılında 2 bin 149 ve 2018 yılının Mart ayında bin 302 metreküp su seviyesi ölçülmüştür. Taşkından en çok etkilenen bölgemiz ise; Merkez ilçede Karaağaç Mahallesi ve Bosnaköy mevkiidir. Bu bölgede yaklaşık 4 bin kişi yaşamaktadır. En büyük sıkıntıyı bu bölgedeki nüfus ve bölgeye ulaşımla ilgili olarak yaşıyorduk. Ancak yeni yapılan köprümüzle Karaağaç’a ulaşım sorunumuz çözülmüş oldu. Kanal projesi ile de 773 metreküp bu tahliyesi planlanmakta ve büyük bir ihtimalle de Bosnaköy’ü de taşkından korumuş olacağız. Tunca-Meriç ve Arda Nehirlerinde oluşan her türlü fazla sudan etkilenmek durumundayız. Fakat biz bu nehirleri hangi sınırda olursa olsun takip etme şansına sahibiz. En geç 7 saat içerisinde tedbirlerimizi almış oluyoruz. Bu vesileyle de kentimizi en az zararla taşkınlardan korumuş oluyoruz ” açıklamasında bulundu.

“Artık koordinatlara göre deprem riski öğrenilebiliyor”

Edirne sınırları içerisinde depreme neden olabilecek fayların olduğunu aktaran AFAD Müdürü Erata; Saros - Gaziköy fayı ile Marmara Denizi kenarlarında yer alan çukurların kenarlarında yer alan parçalardır. Marmara Denizi çukurluğu Kuzey Anadolu fayı ile bağlantılıdır. Sürekli bahsedilen bu fay ile bağlantılı durumdayız, o yüzden deprem de ilimizin riskli konularından biridir. Daha önceki deprem haritaları birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü derece diye bölgeler ayrılıyordu. Edirne bu haritada dördüncü derece deprem bölgesi olarak gösteriliyordu. Saros’a doğru ise deprem dereceleri artmaktaydı. 2019’a kadar bu harita kullanıldı ama artık bu haritadan artık vazgeçildi. Çünkü o haritada şeritler halinde belirtiliyordu ve bu şeridin hemen yanı 2. derece iken; karşı komşunuz 3. derecede kalabiliyordu. Aslında bu da bilimsel anlamda doğru değildi. Bu konuyla ilgili çok ciddi bir çalışma yapıldı. Deprem haritası tamamen değiştirildi. Artık koordinatlara göre deprem riski öğrenilebiliyor. Hangi ivmede yer alındığı gösteriliyor. AFAD’ın ülke çapında yapmış olduğu çok ciddi çalışmalardan bir tanesidir. Bu haritaya göre de deprem yönetmelikleri yeniden değiştirildi. Bu deprem yönetmeliğinde; bu harita üzerinden alınacak olan verilere göre yeniden binaların yapılması sağlanıyor. Biliyorsunuz depremden ziyade yapılar öldürüyor. O yüzden sağlıklı yapı yapılabilmesi için en önemli çalışmalardan ve Türkiye’nin attığı büyük adımlardan bir tanesidir. Yeni deprem tehlike haritası genel olarak incelendiğinde Edirne Merkez’den Enez’den ilçesine doğru gidildiğinde en büyük yer ivmesi değerinin artışına bağlı olarak tehlike düzeyinin arttığı görülmektedir. Örneğin; Merkez 0,18 ivme değeri verirken; Gülçavuş Köyü 0,40 ivme değeri vermektedir” açıklamalarında bulundu.

“Edirne, radyasyon riskinden etkilenebilir”

Diğer bir risk faktörünün radyasyon olduğunu anlatan Erata; Komşu ülkelerimizde kurulu olan nükleer santraller var. Bunlardan bir tanesi Bulgaristan, bir tanesi de Romanya’da bulunuyor. Herhangi bir nedenle radyoaktif sıkıntı meydana gelmesi durumunda; Edirne’nin bu riskten etkilenmesi mümkün olacak. Ki teknolojileri epey eski ve aktif olarak kullanılmaya devam ediliyor. Eğer bir kaza meydana gelecek olursa Balkanlardan gelecek olan radyasyon tehlikesi mevcut. Bununla ilgili bir sıkıntımız var. Cernavado Romanya’nın elektrik ihtiyacının yüzde 20’sini karşılamakta; ciddi bir santral. Kozluduy Bulgaristan’ın yüzde 33’ünü karşılamakta. Nihayetinde her 2 santral de gayet ciddiye alınması gereken risk faktörlerinden. Çernobil faciasıyla kıyaslandığında bu 2 santral de tabiri caizse burnumuzun dibinde.” Dedi.

“Düzensiz göçmenlerin 3’te 1’i Edirne’den geçiyor”

Edirne’de önemli olan bir diğer konunun göç sorunu olduğunu vurgulayan Erata; “Türkiye’de ciddi bir göç sorunu var. Bu göç sorununun geçiş güzergâhı üzerinde Edirne var. Düzensiz göçmenlerin 3’te 1’i Edirne’den geçiyor.  Bu yıl biraz daha şanslıyız çünkü su seviyesi düşük olduğu için kayıp sayımız daha az. Nehirlerdeki su seviyesi yüksek olunca kayıp sayısı artıyor. 2018 yılında personelimiz toplam 41 müdahale yapmış. Toplam 241 kişiyi sağ olarak kurtarmış; 25 kişinin de ne yazık ki cesedini nehirden almış durumdayız. 2019 yılında da personelimizin 41 müdahalesi var ancak 8 kişi sağ olarak kurtarıldı; 8 kişinin ise cesedi çıkarıldı. Bunun en büyük etkeni de su seviyesidir.” açıklamasında bulundu.

Afete duyarlı toplum oluşturulması için öncelikle afet bilincinin ve eğitiminin arttırılması gerektiğini dile getiren Erata; 2018 yılında 113 okula deprem, ilkyardım ve yangın eğitimi verdiklerini belirtti.

Edirne’de heyelan bölgelerindeki çalışmaları tamamladıklarını söyleyen Erata, bu bölgelerin afet görme şansının ortadan kalkmış olduğunu belirtti.

“Afetzedeler 15 gün içerisinde başvuru yapmalı”

İl genel meclis üyelerine AFAD’ın çalışma ve faaliyetleri konusunda bilgiler veren Erata; “afetzedelerin 15 gün içerisinde AFAD tarafından hazırlanan raporların Ankara’ya ulaşmış olması gerekiyor. 15 gün geçerse hiçbir haktan yararlanamıyorlar. Afet ile karşılaşan vatandaşların hemen itfaiye ve polis raporu ile birlikte kaymakamlık veya valiliğe gitmeleri gerekir. Müracaat dosyası ile birlikte işlem yapıyoruz. Ankara’da afetzedelerin mağduriyetini gidermek için ödenek gönderiyor. Ama afetin olduğu günü de 1 gün sayıyorlar. Bu gibi vatandaşları uyarmalıyız ki yardım edebilelim” dedi.

https://www.trakya22.com adresinden 23 Kasım 2024, 08:33 tarihinde yazdırılmıştır.