Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Baalbek’te düzenlenen Erbain yürüyüşünün ardından yaptığı konuşmada bölgesel gelişmelere ve Lübnan’da son günlerde artan kitlesel gösterilere değindi.
Hizbullah Genel Sekreteri, konuşmasının Lübnan hükümetinin yeni vergi uygulaması, ekonomik sorunlar ve ülkede yapılan kitlesel gösterilerle ilgili bölümünde, herkesi sorumlu davranmaya çağırdı ve şöyle dedi:
“Lübnan’da tüm tarafların sorumluluğu derken hem iktidarda olanlardan hem de iktidar dışında olanlardan söz ediyoruz. Yani herkes ülkenin karşı karıya bulunduğu bu tehlikeli hassas şartlarda sorumluluk üstlenmelidir. Sorumluluğu üstünden atıp onu başkalarının omzuna atmak ve hükümetteki sorumluluğundan kenara çekilip hükümetin istifasını istemek en kolay şeydir.”
Kendi sorumluluklarını üstlenmeyip bugünkü şartların sorumluluğunu başkalarının üstüne atmanın ahlaki, milli ve insani değerlerle bağdaşmadığını belirten Seyyid Hasan Nasrullah, “Lübnan’daki mevcut şartlar, geçen 30 yıl içerisinde oluştu. Bu yüzden herkes ondaki sorumluluğunu üstlenmelidir. Tüm hükümetlerde yer aldığı halde şimdi kitlesel gösterileri istismar ederek yolsuzlukla mücadele istemesi yakışıksızdır” dedi.
Lübnan’ın önündeki iki tehlike
Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnan’ın iki somut tehlikeyle karşı karşıya bulunduğunu belirterek onlardan birinin ulusal ekonominin çökmesi ikincisinin de atılan yanlış adımlar neticesinde kitlesel patlama olduğunu söyledi. Dar gelirli ve yoksul kesimler üzerindeki vergi yükünün arttırılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Nasrullah, azim, fedakarlık ve samimi çabalarla ekonomik çöküşün önlenebileceğini söyledi.
“Bizler ekonomik durumu düzeltme cesaretine sahip olmalıyız. O zaman ekonomimizi kurtarabiliriz. Ancak öncelikle birbirimizin sözüne de kulak vermeliyiz. Kimileri yalnızca vergi kararları alıp halkın cebini boşaltmayı istiyor; çünkü başka kararlar almak zor” diyen Nasrullah, bankalara yönelik gösterilerin Hizbullah tarafından organize edildiğine dair iddiaları da yalanladı.
Sorun hükümet değil, uygulamaları
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnan’ın bugünkü sorununun hükümet değil, onun uygulamaları olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu hükümet veya başka herhangi bir hükümet, gelip somut adımlar atar, yolsuzluğu ve israfı önler, kurumları birleştirir ve bütçeyi temin ederse Lübnan’ın durumu iyileşecektir. Bu konuda herkes bedel ödemelidir; ama şu an yalnızca fakirler kurban ediliyor.”
Son iki gündür yaşanan olayların halkın yeni vergilere tahammülünün olmaması sebebiyle gerçekleştiğini belirten Nasrullah, siyasi grupların da halkın sokaklara dökülmesini önleyemediğine dikkat çekti ve bazılarının vergileri arttırma konusundaki ısrarının ülkeyi gerçek bir yok oluşa götüreceğini vurguladı.
Hükümet halkın güvenini kazanmalı
Hükümetin halkın güvenini kazanması gerektiğini belirten Nasrullah, halkın mevcut durumdan kurtulmak için vergilerini ödediğini ancak yolsuzluklara ve yüz milyonlarca doların heba edildiğine tanık olunca da bu durumu kabullenemediğini söyledi.
Hizbullah hükümetin istifasına karşı
Seyyid Hasan Nasrullah, Hizbullah’ın hükümetin istifa etmesine karşı olduğunu belirterek “Çünkü eğer hükümet istifa ederce yenisinin kurulması en az bir yıl alacak; halbuki ülkenin o kadar zamanı yok. Bazıları teknokrat hükümetinden söz ediyor. Lübnan’ın içinde bulunduğu şartlarda teknokrat hükümet de iki haftadan fazla devam edemez. Şu an teknokrat hükümeti isteyenler, bu hükümet kurulduğunda onu ilk düşürecek olanlardır. Hükümetin yapması gereken son iki günde yaşanan olaylardan ders alıp yeni bir ruh ve çizgiyle görevine devam etmesidir” dedi.
Hizbullah’ın sokak gösterilerine vakti yok
Seyyid Hasan Nasrullah, son yaşanan olaylar sırasında herkesin Hizbullah’tan sokaklara çıkmasını istediğini hatırlattı ve şunları söyledi:
“Hizbullah’ın sokaklara çıktığı gün bu, ülkede bir siyasi mesele haline gelirdi. Eğer Hizbullah sokaklara çıkarsa istediğini alıncaya kadar oradan ayrılmaz. Bir gün de bir ay da sokaklarda kalırız. Biz büyük bir partiyiz. Bizim hepimiz sokaklara çıkarsak tüm ülke birbirine girer. İnşallah hiçbir zaman bizim sokaklarda olacağımız gün gelmez. Biz eğer sokaklara çıkarsak tüm denklemi değiştirmek için çıkarız.”
YDH