Müftü Üzüm, Muharrem Ayı’nın önemini anlattı

“Toplumu canlı tutan mübarek bir zaman dilimidir”

Her toplumda gerek örfi gerekse dini yönlerden önemli sayılan günler, geceler ve aylar olduğunu söyleyen Üzüm; “Bu tür zaman dilimleri toplumların hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Bunlar ortak değerlere sahip toplulukların sosyal ve kültürel hayatlarını canlı tutan unsurlardır. İçinde bulunduğumuz Muharrem ayı da sosyal ve kültürel açıdan toplumumuzu canlı tutan mübarek bir zaman dilimidir” dedi.

“Muharrem ayında savaşmak yasaktır”

Muharrem’in, sözlükte "haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan" anlamlarına gelmekle beraber, Cahiliye devrinde, savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adı olarak bilinmekte olduğunu belirten İl Müftüsü Üzüm; “Kur'an'da muharrem kelimesi ay ismi olarak geçmemekle birlikte saldırıya uğrama durumu hariç savaşın haram olduğu aylardan söz edilmekte ve bu aya saygı gösterilmesi emredilmektedir. Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur…”  ayeti bize Muharrem ayında savaşmanın yasak olduğunu açıkça göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

“Ramazan’dan sonraki en faziletli oruç”

Muharrem ayının "Allah’ın ayı" olarak nitelendirilip, Ramazan’dan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan olduğunu belirten Üzüm; Peygamberimiz, Muharrem ayının 10. Gününde (Aşura)  oruç tutmanın fazileti hakkında şöyle buyuruyor. “Ramazan ayından sonra en kıymetli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”  bir başka hadisinde ise; “Âşûrâ günü tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan ümit ediyorum”  buyurmuş, Yahudilere benzememek için aşure gününe ilave olarak dokuzuncu ve on birinci günde de bizlere oruç tavsiyesinde bulunmuştur. Muharrem ayının dini referanslarının yanında tarihi olarak bizi ilgilendiren bir yanı daha vardır. O da Aşure gününde Peygamber Efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin Efendimizin Kerbela’da şehit edilmesidir.  Bu elim hadisenin o günden bu güne acısı ve yankıları Müslüman coğrafyasında devam etmekle birlikte bizlere ibret olması açısından, kardeşlik hukukuyla ilgili, içinde önemli mesajlarda barındırmaktadır. Bizler bu elim hadiseden dersler alıp Ehl-i Beyt sevgimizle tüm İslam coğrafyası olarak birbirimize daha sıkı kenetlenmeli, kardeşlik hukukumuzu korumalı ve ümmet bilinciyle hareket ederek Rabbimizin rızasına uygun davranıp, insanlığa önder ve örnek bir toplum haline gelmek için çabalamalıyız” açıklamasına yer verdi.

Muharrem Ayında Yapılması Gerekenler

Muharrem ayı ve Aşûra günü oruç tutmanın Alevilere göre farz, Sünnilere göre sünnet olduğunu söyleyen İl Müftüsü Emrullah Üzüm; “Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a) Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a), Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyhekî) Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir’a) [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşure günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.], İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir kitap, okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a) açıklamasında bulundu.