Takvimler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde dünya, insanlık tarihinin gördüğü en korkunç olaylardan birine tanık oldu.
Srebrenitsa’da 8 bin 372 Müslüman Boşnak hunharca katledildi. Bu, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük katliam olarak hafızalara kazındı. Aradan geçen 24 yıla rağmen Srebrenitsa’nın acısı dinmedi.
Bağımsızlık kararı ve savaş
Srebrenitsa’da yaşanan olayların başlangıcı, Yugoslavya’nın parçalanmasına dek uzanıyor. Yugoslavya, 1986-1992 yılları arasında yaşanan iç savaşlar sonrası parçalandı. Ardından 1992’de Aliya İzzetbegoviç önderliğinde yapılan referandumla Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etti.
Bağımsızlık kararı ABD, Batılı ülkeler ve BM tarafından kabul edildi. Ancak bu durum Bosna Savaşı’nın çıkmasını engelleyemedi. Sırplar, bölgedeki Boşnak ve Hırvatları uzaklaştırmak için harekete geçti. Kısa sürede Boşnak şehirlerinin pek çoğu işgal edildi.
Birleşmiş Milletler, Bosna’da sivil halkı korumak için altı yerleşim birimini güvenli bölge ilan etti. Srebrenitsa da onlardan biriydi. Güvenli bölge ilan edildikten sonra şehrin 24 bin civarı olan nüfusu 60 bini geçti. Sırp zulmünden kaçanlar Srebrenitsa’ya sığınıyordu.
Sırpların Srebrenitsa’ya yaklaştığını gören halk, Hollandalı Birleşmiş Milletler askerlerden kendilerini savunmalarını istedi. Ne var ki bu istekleri kabul edilmedi. Boşnaklar, şehir güvenli bölge ilan edildiğinde ellerindeki silahları teslim etmişlerdi. Sırp ordusu yaklaşırken en azından bu silahların iade edilmesini istediler ama kabul ettiremediler. Dolayısıyla tamamen savunmasız kaldılar.
Katliam günlerce sürdü
1995 Temmuz’unda Sırp güçleri, Srebrenitsa’daki Hollandalı Birleşmiş Milletler güçleriyle anlaşarak şehri hedef aldı. Savaş sırasında şehrin güvenliğini sağlayan Hollandalı Komutan Thom Karremans kontrolü Sırplara teslim etti.
Sırpların, Ratko Miladiç komutasında Srebrenitsa’ya girmesiyle insanlık tarihinin gördüğü en acı olaylardan biri yaşandı. Şehirde askerlik çağındaki tüm erkekler, bir otobüse bindirilerek kurşuna dizilmeye götürüldü. Peşinden genç, yaşlı, kadın, erkek demeden önlerine gelen herkesi öldürmeye başladılar.
Sırplar, sivil halkı ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü. 5 gün boyunca devam eden katliamda 8 bin 372 kişi öldürüldü. Bosna’daki savaş bu olaydan sonra dünya kamuoyundaki baskıların artmasına neden oldu ve aynı yıl ateşkes ilan edildi.
Toplu mezarlar bulundu
Sırp askerleri, cesetleri tanınmaz hale getirerek onlarca toplu mezara gömdü. Soykırım kurbanlarından 600’ü olaydan 8 yıl sonra bulundu ve Potaçari Anıt Mezarlığı’na defnedildi.
Bosna halkı, aradan geçen yıllara rağmen katliam kurbanlarının toplu mezarlarını aramaya devam ediyor. Toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda törenle toprağa veriliyor. Potoçari’ye defnedilenlerin sayısı bu yıl 6 bin 610’a çıkacak. Ve Bosna halkı 2 binden fazla katliam kurbanını aramaya devam edecek.
Lahey’den “soykırım” kararı
Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı 2007’de Srebrenitsa’da yaşananların soykırım olduğunu kabul etti. Ancak bundan Sırbistan’ın sorumlu tutulamayacağına hükmetti. Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi de Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karaciç’i Srebrenitsa Soykırımı’ndan sorumlu tuttu. Mahkeme, Karaciç’i 40 yıl hapisle cezalandırdı.
Aradan yıllar geçtikten sonra, 27 Haziran 2017’de Hollanda Mahkemesi, Srebrenitsa katliamıyla ilgili önemli bir karar verdi. Mahkeme, Hollanda askerlerinin yasa dışı hareket ettiğine ve Hollanda’nın soykırımda kısmen hatalı olduğuna karar verdi.