Selimiye Meydanı Anlaşması

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Er Meydanı’nın modernizasyonu projesi, Sarayiçi bölgesi rekreasyon projesi, Selimiye Meydanı projesi, Kent Park projesi, Mimar Sinan Eserleri Miniapark projesi, Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri, Bando ve Ciğer Festivali, Sokak Sağlıklaştırma Projeleri ve 23 Haziran 2019 tarihinde gerçekleştirilecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri hakkındaki ‘Twitter’ paylaşımı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Gürkan, toplantıda konuşmasına Er Meydanı’nın modernizasyonu projesi ile ilgili başladı. Proje kapsamında 2016 yılında Belediye Meclisi kararıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı’na 25 yıllığına tahsisinin onaylandığını hatırlatan Gürkan; “Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kırkpınar Er Meydanı’nı modernize ve renove edecekti. Akabinde de Kırkpınar haftasında Edirne Belediyesi, Er Meydanı’nı kullanacaktı, bunun dışındaki zamanlarda da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapacağımız ortak bir işletme protokolü ile beraber kullanacaktık. 2017 yılında yatırım programına alındı. Ancak araya referandum ve seçimler girdi. Umuyorum seçimler bittiğinde ona da başlarız. Bir proje çizilmişti ama aksaklıklar tespit edildi. O yüzden proje değişikliğine gidildi. Şu anda bu aşamada devam ediyor” ifadelerine yer verdi.

Gürkan, Edirne Belediyesi’nin, Trakya Kalkınma Ajansı’ndan, Sarayiçi bölgesi ile ilgili güdümlü proje desteği aldığını belirterek; “Tavuk Ormanı da dahil olmak üzere büyük bir rekreasyon projesi hazırlamıştık. Projenin temel çalışmalarına başladık ve bitirdik. Ama projenin büyük bir kısmı Er Meydanı’nın etrafında olacağı için tekrar masraf olmaması için durdurduk ve o aşamada kaldı. Ona da devam edeceğiz” dedi.

Selimiye Meydanı’nda anlaşma sağladı

Selimiye Meydanı projesi ile ilgili iki hafta önce Vakıflar Genel Müdürü ile Edirne’de görüştüğünü açıklayan Gürkan; “Bir uzlaşmaya vardık ve çalışmaları başlattık. Yemişkapanı Hanı’nın, Yüksek Kurul tarafından iptal edilmiş olan koruma ve konservasyon kararı ile ilgili dava açmıştık. Yüksek Kurul, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün talebi üzerine koruma ve konservasyon kararını iptal etmişti. Biz de bunun iptalinin iptali için dava açmıştık. O dava devam ediyordu. Sayın Genel Müdür ile koruma, konservasyon, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanması, ancak ihya edilmemesi konusunda mutabık kaldık. Kurula bu şekilde başvuracağız ve şartlı bir başvuru olacak. İhya, önümüzdeki yıllarda olabilir. Bunun somut örneği Hasankeyf’te yaşandı. Oradaki taşınamayan bir cami, bir teknikle üstü kapatılarak baraj suları altında bırakılacak. 50 yıl sonra baraj ekonomik ömrünü doldurduğunda o günkü yöneticiler bir karar verecekler. Bizde de koruma ve konservasyonu sağlandıktan sonra restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanıp, onaylandıktan sonra bir kenara koyulacak. Ardından ileriki zamanlarda siluet anlayışı değiştikten sonra gelecekteki insanlar bunu yapmaya karar verebilirler ya da yapılmamasını isteyebilirler. O zamanın yöneticileri karar verecek” sözlerine yer verdi.

Yemişkapanı Hanı’nın üzeri kapatılmayacak

Selimiye Meydanı rekreasyon projesinin kısa zamanda başlayacağını açıklayan Gürkan; “Hem kentimizin ve Müslümanlığın sembollerinden biri olan Selimiye Camii’nin de daha muhteşem bir şekilde ortaya çıkmasını sağlamış olacak. Yemişkapanı Hanı’nın üstü kapatılmayacak. 4 aşamalı bir koruma var. Ortaya çıkan temellerin korunması ve konserve edilmesi var. Özel bir yöntem ile temeller koruma altına alınıyor. Üçüncü aşama da restitüsyon projesidir. Restitüsyon projesi, geçmişte hangi fonksiyonla kullanıldığı ve ne özellikleri olduğuyla ilgilidir. En son da restorasyon projesi var. Bu projelerin yapılması konusunda mutabık kaldık, ihya edilmesini ise gelecek yıllara bıraktık. Projeler yapılır, onaylanır, yerine konulur. İleride yapma ihtimali ortaya çıkarsa hazır projesi alınır ve yapılır. Kurulun bir prensip kararı da var. Dava konusu olan yerlerde ilerleyemiyorsunuz. Açmış olduğumuz davayı geri çekeceğiz ve kuruldan da onaylanmış rekreasyon projesinin uygulanması için izin alacağız” dedi.

İhale halka açık olacak

Gürkan, konuşmasında Mayıs ayı Belediye Meclisi’nde Kent Park Komisyonu’nun kurulduğunu hatırlatarak; “Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Edirne’de kent park projesi 2 yıldır gündemdeydi. Önümüzdeki Meclis’te tekrar gündeme getireceğiz. Mimar Sinan Eserleri Miniapark’ı ile ilgili de Meclis’ten aldığımız yetki ile 29 yıllık yap - işlet yöntemiyle açık ihaleye çıkacağız. Bu ihalelerin hepsi basına da, halka da açık olacak ve canlı yayınlanacak. Açık, şeffaf bir şekilde bu süreçleri götüreceğiz” ifadelerine yer verdi.

Uluslararası boyuta taşınacak

Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri’nin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Gürkan; “Geçen yıla göre daha kalabalık bir rakam vardı. Geçtiğimiz yıl kentimize Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri’nde yaklaşık 80 bin ziyaretçi almıştık. Bu yıl bu rakam 100 bine yakın bir rakam olduğunu söyleyebiliyoruz. Kakava ve Hıdrellez’in hem tanınırlığı, hem bilinirliği gittikçe artıyor. Bununla ilgili önümüzdeki yılın çalışmalarına şimdiden başlıyoruz. Önümüzdeki yıl artık Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri’nin, uluslararası boyuta taşınma zamanı geldi. Kakava ve Hıdrellez, sadece Edirne’ye özgü değil; aynı zamanda bütün Balkan ülkelerine aittir. UNESCO’ya da 8 ülke ile beraber girmişti. O yüzden ilk etapta önümüzdeki yıl Balkan ülkelerinde de bunun duyurusunu yapacağız. Balkan ülkelerinin de katılacağı bir uluslararası festival boyutuna taşınması çalışmalarımızı başlatıyoruz. Tıpkı Bando ve Ciğer Festivali gibi yurt dışından ve özellikle Balkanlar’daki birçok ülkeden katılımcının geleceği muhakkaktır. Bununla ilgili daha farklı bir konsept geliştireceğiz” dedi.

Sarayiçi’ne çelik köprü

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Sarayiçi bölgesinde Eski Saray Kazı Alanını ören yeri ilan etmesinden dolayı Fatih Köprüsü’nün ulaşıma kapandığına dikkat çeken Gürkan; “Sarayiçi de bir ada olduğu için sadece Kanuni Köprüsü’nden bu çalışmayı yapabiliyoruz. Sarayiçi’ne giriş çıkışı sadece Kanuni Köprüsü’nden sağlayabildiğimiz için on binlerce insanın doldurduğu bir alanın tahliyesi mümkün olmuyor. Bu yıl Kakava ile ilgili gelen tek şikâyet köprünün o kadar kalabalığı aynı anda tahliye etmesine olanak vermemesiydi. Bu sorunu uzun zamandır biliyoruz. Bunu çözmek için iki yıldır mücadele ediyoruz. Geçtiğimiz yıl yetkili makamlardan portatif köprü talebinde bulunmuştuk. Baştan ‘tamam’ dendi ama Kırkpınar’a bir hafta kala bazı teknik nedenlerden dolayı gerçekleşmedi. Bu yıl için de 3-4 ay öncesinden Fen İşleri ve İmar İşleri müdürlüklerimiz, oraya bir çelik konstrüksiyon yaya köprüsü yapılması için çalışmalarını bitirdiler” sözlerine yer verdi.

Proje kurul onayında

Sarayiçi bölgesinin, hem doğal sit, hem de tarihi sit alanı olduğunu belirten Gürkan; “Burada 2 kurulun da yetki bölgesine giriyor. Hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiat Varlıkları Kurulu’nun, hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yetki alanına giriyor. Orada yapacağımız her şey için 2 kuruldan da projemize onay almak zorundayız. Bu proje, özellikle Kırkpınar öncesi her 2 kurula da sunuldu. Ama bir türlü incelenemedi. Şu aşamada 2 kurulumuzun da proje ile ilgili görüşlerini veya onaylarını bekliyoruz. Hıdrellez’de, Ramazan ayının ilk sahurunu yaptık. İlk sahuru da yağıştan dolayı Er Meydanı’nda verdik. Bu da tarihe bir not olarak düştü. Bununla da mutluyuz” dedi.

Festivalin tarihi değişti

                Gürkan, 2020 yılında Bando ve Ciğer Festivali’nin Mayıs ayının sonunda düzenleneceğini açıklayarak; “Ramazan bitmiş olacak. Kakava ve Hıdrellez Şenlikleri için aynı şeyi söyleyemiyorum. Çünkü bütün dünyada sabit bir tarihi var. Kakava, 1400 yıldır 5 Mayıs’ta yapılıyor. Hıdrellez ise insanlığın ya da Türklüğün tarihi kadar eski bir gelenektir. 6 Mayıs Hıdrellez, aynı zamanda taibiatın değişmesidir. O tarihleri değiştirmenin çok mümkün olduğunu düşünmüyorum. Hıdrellez demek 6 Mayıs demektir. Biraz format değiştireceğiz. 5-6 Mayıs’ta ama Ramazan’ın uhreviyatına uygun bir formatla düzenleyeceğiz. Kakava ve Hıdrellez, Ramazan ayından 3 yıl etkilenecek. Ona uygun bir kutlama yöntemi geliştireceğiz” ifadelerine yer verdi.

“Bazı şeyleri anlayamıyorum”

Sokak Sağlıklaştırma Projeleri’nin de 7’sinin bittiğini açıklayan Gürkan; “Ondan önce koruma amaçlı imar projemiz bitmişti. Kurul, sokak sağlıklaştırmalardan ziyade, koruma amaçlı imar planında birtakım düzeltmeler istemişti. O düzeltmeler yapıldı ve kurula tekrar gönderildi. 14 sokak sağlıklaştırma projesinin 7 tanesini kurula teslim etmiştik. Kurul baştan bize ‘tamam’ dedi, sonra da koruma amaçlı imar planı onaylandıktan sonra bakacaklarını söylediler. Ben de bazı şeyleri anlayamıyorum ve bu konuda çok konuşmak da istemiyorum. Ama kurulun toplantısını bekliyorum. Bunu bir önce yapmamız lazım” dedi.

Ciğerler Gürkan’dan

Gürkan, toplantıda ayrıca sosyal medya platformu ‘Twitter’dan 23 Haziran 2019 tarihinde gerçekleştirileceği açıklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’na destek vermek amaçlı paylaşımı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Gürkan, ‘#HerseyCokGuzelOlacak’ etiketli paylaşımında; “Edirne’yi ve Edirne tava ciğerini seven İstanbullu dostlarımız: 23 Haziran’da Edirne’de tüm ciğerciler kapalı. 24 Haziran’da ciğerler benden” ifadelerine yer verirken, basın mensuplarına yaptığı açıklamada; “Yüksek Seçim Kurulu bir karar verdi. Bununla ilgili üst yönetimler zaten gerekli şeyleri söylüyorlar ama Türkiye genelinde bir dayanışma var. Bütün partiler, bu süreçte birikimlerini İstanbul’a yığacaklar. Biz de hem Millet İttifakı, hem de Cumhuriyet Halk Partisi olarak İstanbul seçimlerine kendi adayımızın kazanması için destek olacağız. Diğer partiler de kendi adaylarına destek olacaklar. Bu da demokrasini bir gereğidir. Türkiye genelinde sosyal medyada bir hareketlilik başladı. Sahil kentleri, 23 Haziran’da plajlarının kapalı olduğunu yazıyorlar. Bizim de en meşhur markalarımızdan biri tava ciğer olduğu için ben de öyle bir ‘tweet’ attım. Çok da ilgi gördü. Bazıları da o kadar kişiye nasıl ciğer ısmarlayacağımı soruyor. Onlar gelsinler de ben ciğer alırım. Bu bir demokrasi mücadelesidir. Kanunlar içerisinde kaldığı sürece bunlar hoş çalışmalardır. İnsanlar demokratik haklarını kullanıyorlar. ‘Twitter’da herkes ne anlama geldiğini biliyor ama kimseye ‘Dükkânını kapat’ diyemem. O gün İstanbullulara o gün ciğer verilmeyeceğini söyledik. Ciğerci esnafımız da kendi özgürlükleri çerçevesinde buna destek olurlarsa, demokrasi mücadelesi veren bir insan olarak bundan mutlu olurum” sözlerine yer verdi. 

gundemedirne.com