Şam Cephesi komutanı, IŞİD ve PYD’nin Rusların desteğinde ilerlemesi Türkiye’nin planladığı güvenli bölgeye darbe olduğunu söyledi.
Türkiye ve Suriye arasında aktif durumdaki iki sınır kapısından biri olan Öncü Pınar Gümrük Kapısı'nın Suriye tarafında yer alan Azez kasabası IŞİD ve PYD - YPG baskısı altında. Günlerdir sürdürdükleri saldırı hazırlıklarını tamamlayan ve aralarında Esed askerlerinin de bulunduğu 400 kişilik YPG milis gücü, Azez kasabasına büyük bir saldırı başlattı. Bölgede şidetli çatışmalar yaşanıyor. Yeni Şafak'a bilgi veren kaynaklar, Rusya destekli YPG'nin bölgeye binlerce milis ve onlarca zırhlı araç yığdığını söyledi.
YPG DÖRT KÖYÜ ELE GEÇİRDİ
Savran yönünden saldıran IŞİD militanları ise son iki gün içerisinde 6 köyde kontrolü ele geçirdi. Kuzul, Düdyen, Karaköprü, Karamezere, Delha ve Harcele köylerinde ilerleme kaydeden IŞİD mevzileri ile Azez arasında uzaklık 14 kilometreye düşerken, YPG milisleri ile Azez arasındaki mesafe ise 8 kilmetreye geriledi. Öte yandan Afrin merkezden Azez yönünde saldırı başlatan YPG milislerinin Şavarga ve Tınneb ile birlikte 4 köyü ele geçirdiği öğrenildi.
MUHALİFLERİ ZORA SOKAR
Suriye'de muhalif bölgelere yönelik en önemli insani yardım koridoru niteliği taşıyan Öncü Pınar (Bab es Selame) Kapısı'nın IŞİD ya da YPG militanlarının eline geçmesi muhalif bölgelerin büyük oranda dış dünya ile bağlantısının kesilmesi anlamına geliyor. IŞİD'in Savran kasabasından YPG'nin Afrin ilçesinden muhaliflere karşı saldırıları Rus savaş uçakları tarafından destekleniyor. 14 km lik koridorda batı yönünde (Afrin) YPG'ye doğu tarafında ise IŞİD'e karşı savaşan muhalif mevziler günün her saati Rus uçakları tarafından vuruluyor.
RUSLAR IŞİD VE PYD'NİN DESTEKÇİSİ
Yeni Şafak'a konuşan Muhalif Şam Cephesi komutanlarından Mahmut Hacı Hasan, Rusların Hem IŞİD hemde YPG'yi muhaliflere karşı alenen desteklediğini söyledi. Muhalif komutan ayrıca her iki örgütünde ilerlemesinin Türkiye'nin Mera, Cerablus, Azez arasında oluşturmayı planladığı güvenli bölge projesine darbe niteliği taşıdığını belirtti. Dış dünya ile tek bağlantı kanallarının bu hattan sağlandığını anlatan Mahmut Hacı Hasan, zaten zor koşullarda yaşam mücadelesi veren başta Halep ve benzeri yerleşim birimlerinin Türkiye bağlantısının kopması halinde soğuk ve açlığa dayalı ölümlerin artacağına dikkat çekti.