Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç “Fethullah partisi” başlıklı yazısıyla Gülen örgütünün siyasi parti kurma hazırlığını çarpıcı bir yazıyla ele aldı.
İşte yazısı:
DEMEK BUNLAR NİYETİ O ZAMANDAN BOZMUŞLAR
Haşşöyle! Nefesine güvenen borazancıbaşıdır. (Aslında o güvenilen şey nefes değil başka bir şeydir ama güven unsuru gene geçerlidir.) Fethullahçılar nihayet bir parti kurmaya karar vermişler. Adı henüz belli değil (herhalde FP olmayacaktır.) Görünür başkanı şimdilik İdris Bal…
Partide tıpkı Bal benzeri AKP’den ayrılmış Hakan Şükür ve Ertuğrul Günay gibi isimlerin de yer almaları bekleniyor.
Zurnanın zırt dediği yer de şu: Sayın Bal, “iki yıldır üzerinde çalışıyorduk” demiş!
İki yıl, yani aşağı yukarı Ekim 2012… Yalnız 17 Aralık 2013 darbe girişiminden değil, 28 Nisan 2103 Gezi ayaklanmasından bile önce…
MİT Müsteşarı’nı devirme girişiminden, Şubat 2012′den birkaç ay sonra! (“Hakan gitsin, bizim Ramazan gelsin” operasyonu…)
Demek bunlar niyeti o zamandan bozmuşlar. “Devrin başbakanı” gidecek, yeni devrin başbakanı İdris gelecekti hesapça…
Hayırlı olsun. Güç derecelerini bütün olup bitenlere rağmen anlamamakta direnenler, bu kez üçkâğıdı bırakıp “legal yoldan” iktidar arayacaklar. Bu büyük bir gelişmedir.
Hani canım, Osmanlı deyimiyle “imtidad” gibi bir şey… Devam ederek değişmek, değişerek devam etmek…
Lakin, bu parti işi de Abdüllatif Şener’in parti işine benzemesin sakın? Şener, “nasıl olsa AKP kapatılacak” diye oradan kopmuş, yeni bir dönemde yeni bir alternatif parti kurabilmek amacıyla “kendini boş vitese almış“, fakat AKP kapatılmayınca ayakları havada kalıvermişti…
Şener’in bu gayretkeşliği, biraz da “2007′de tarafsız cumhurbaşkanı lazım olursa bana gelirler” diye meclise bu kez bağımsız girmiş Mesut Yılmaz’ın nafile girişimine benzemişti.
CEMAAT-CHP İTTİFAKINI KABAK GİBİ ORTAYA KOYAN DETAY
Sayın Bal, 2015 seçimlerine gireceklerini söylüyor ve şimdilik “her kesimi kucaklamak” falan gibi, en paspal kasaba politikacılarına yakışır boş ve abes laflar ediyor.
Girişiminin diğer bir ilginç yanı da, Kılıçdaroğlu’yla görüşüp destek almış olması!
Eh bu da “cemaat-CHP” ittifakını kabak gibi ortaya koyan göstergelerden biri değilse nedir?
İyi de… Bu adamların kabaca 1 milyon, daha gerçekçi bir yaklaşımla 800 bin kadar taraftarları var. Bu sayı, bayi satışı 20 bin dolaylarında bulunan, fakat müritlere zorla satılarak 1 milyon dolaylarında gösterilen cemaat gazetesine bakarak da anlaşılabilir.
Sıksan sıksan 15 milletvekili falan eder. Bu koltuk sayısıyla grup bile kuramazlar. Üstelik meclise girebilmek için barajı aşmak da şart.
Cemaatin her üyesinin de bunlara oy vereceğini varsayarak tabii.
İmdi… 30 Mart belediye seçimlerinde Mustafa Sarıgül’ü destekleyip havasını alan, Kadir Topbaş ile Melih Gökçek’in yeniden seçilmelerini önleyemeyen, 10 Ağustos’ta Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyip moraran, Tayyip Erdoğan’ın önünü kesemeyen bir siyasi “kuvvetçik“, 2015′te gerçekten ne umuyor acaba?
Bu arada biz “gizli Fethullahçılar’ın” da “açık Fethullahçılar” kadar cesur olmalarını bekleriz.
On dokuz yıl önce Yalova’dan adaylığını koyup Yalova kaymakamlığı bile elde edemeyen fakat siyasetten çok iyi anlayan bir profesör arkadaşımız vardı, yüzde 0.27 oy oranıyla tam 218 seçmende kalmıştı… Örneğin onu 2015 yılında Fethullah Partisi’nden Dolapdere mebusu olarak görmek istiyoruz!
analizmerkezi