Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı'nda milletvekillerine hitap etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
"Kobani bahane edilerek yapılan şiddet ve vandalizmin ardından çözüm sürecindeki kararlılığımızı tekrar etmek istiyorum. Akil insanlarla görüşmekte büyük memnuniyet duydum. Bir kez daha kendilerine teşekkür etmek istiyorum.
Çözüm süreci milli, yerli ve özgün bir projedir ve sonuna kadar korunacaktır. Süreç başarılı olduğunda Türkiye prangalarından kurtulacağı gibi, Türkiye özgürlük alanına kavuşacaktır.
Çözüm sürecini taktiksel hedeflerle başlatmadık, taktiksel olaylarla bitirmeyiz. Hiçbir tehlike bir tehlikeden korkmayacağımız gibi, çözüm sürecine karşı provokasyonlara da boyun eğmeyeceğiz.
Stratejik hedefe ulaşana kadar bu hedefe emek veren herkesle omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.
En önemlisi ortak vicdanı korumak ve geliştirmektir. Şehirlerimizi yok etmeye çalışanlara karşı, Vandalizm yapanlara sesinizi yükseltin.
Suriye’de Baas rejiminin yanında duranlar Türkiye’de de belli bölgede tek bir parti olsun istiyorlar. Hangi amaçla olursa olsun hiçbir tekçi anlayışa izin vermeyeceğiz.
Şehit edilen hiçbir polisin evinden nefret dilini duymadım. Türk, Kürt olarak aynı katillerin elinde şehit oldular.
Bu toprakları Kerbela'ya çevirmek isteyenlere bir daha izin vermeyeceğiz. Hiçbir şekilde etnik ve mezhep temelli katliamlara, katillere bu topraklarda yer olmayacak. Bunu böyle bilmeleri lazım."
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
İç güvenlik paketinin hazır hale getirildiğini ifade eden Davutoğlu, paketle ilgili ayrıntıları paylaştı.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Doğum, evlenme ve boşanmalarda nüfus müdürlüğüne gidilmeyecek. İsim ve soyisimlerle ilgili mahkeme kararına ihtiyaç olmayacak. Mahkemeye gitmeden tek dilekçeyle başvurabilecek. Hiçbir mahkeme süreci olmayacak. Soyadları tek bir dilekçeyle değiştirebilecek. Nüfus kayıt örneği ve ikametgah belgesi e-devlet sitesinden alınabilecek.
Pasaport alacak olan bundan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gitmeyecek, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne gidecek. Böylece sanki pasaportla yurtdışına çıkan her vatandaş potansiyel suçluymuş gibi Emniyet kapılarında pasaport ya da ehliyet için beklemeyecek.
İçişleri Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç var. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün etkinliğini güçlendirecek tedbirler alacağız.
Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarının atama ve sicil bilgileri doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlanacak. Askeri konular hariç yetkiler İçişleri Bakanlığı'na veriliyor. Jandarmalarımız İçişleri Bakanlığı’nın belirleyeceği özel kıyafet giyecek.
Herhangi bir istihbari faaliyet yapılıyorsa bunun denetimi de yapılacak. Önce İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık Teftiş Komisyonu’nda denetlenecek, TBMM’deki komisyona rapor sunulacak. Hükümetimiz dinlemelere karşı tedbirini aldı.
Toplantı ve gösteri hakkı demokratik haktır, engellenemez. Toplantı ve gösteri yapanlara karşı yapılacak her türlü saldırı engellenecek.
Şiddete dönüştürülen her türlü eylem suç sayılacak. Yani, 'Toplantı gösteri yürüyüşü yapacağız, fikirlerimizi ifade edeceğiz...' Çok güzel, edin. Ama elinize molotof kokteyli aldığınız anda toplantı ve gösteri hakkı biter, şiddet eylemi başlar. O andan itibaren, 'Ben toplantı ve gösteri hakkımı kullanıyorum, bana müdahale edemezsin' diyemez kimse. Molotof bir saldırı aracıdır. Molotoflarla ambulans, kütüphane ve müzelere saldırılmışsa, vatandaşlarımızın yüzlerine atılmış, gençlerimiz yaşamını yitirdiyse bir suç aletidir.
Birileri için tek norm dışarıda demokratik ülkelerdeki uygulamalarsa işte demokratik ülkelerdeki uygulamalar. Kimse çıkıp da bu uygulamalardan sonra molotofkokteylini savunmaya cüret etmesin. Avrupa'daki basın yayın organları da bu konular yasalaştığında 'Türkiye otoriterleşiyor' diye yaygara yapmaya kalkmasınlar.
Yüzünü kapatarak toplantı ve gösteri yapanlara izin verilmeyecek. Yüzünü kapatmış, elinde pompalı tüfek. Bu gösteri mi? Bunlar toplantı ve gösteri özgürlüğünün içine giremez. Maskeler takarak şiddet amaçla sokağa çıkanlar potansiyel suçlu olarak görülürler. Gösteriye silahlı katılanların cezaları artırılacak. 6 aydan 3 yıla kadar olan ceza, 2.5 yıldan 4 yıla kadar artırılacak.
Polise 24 saat gözaltı yetkisi veriyoruz, üst amirin kararı ve denetimiyle. Savcı tek kişi için 24 saat gözaltı yapabiliyor. Savcı 48’e uzatabilsin, 4 gün içinde de mahkemeye çıkabilsin.
Bizim getirdiğimiz teklif, Avrupa'daki en düşük uygulamayı alıyor, polis 24 saat tutabilsin, savcı da bunu en fazla 48 saate uzatabilsin ve 4 gün içinde de hakim huzuruna çıkma zorunluluğu zaten var, bu gerçekleşsin
Verilen zarar suçluya ödetilecek. Zamanaşımına uğratılmayacak.
Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanlar terör muamelesi görecekler. Her biri birer teröristtir. Okul çevrelerine yaklaştırılmışsa iki katına çıkacak.
Sanal ortamda şiddet dili içeren mesajlar engellenecek. Nefret dili ve şiddet diline karşı sanal ortamda alınacak tedbirleri görüştük.
Kolluğun üst ve araç arama yetkisi yeniden şekillendirilecek.
Engelli, hasta ve yaşlılarla ilgili yeni düzenleme yapılacak, ifade evlerinde yapılacak.
Devrim mahiyetinde bir reform yapıyoruz. Kolluğun görevlerini nasıl kullandığını denetlemek amacıyla AB standartlarına uygun bir şekilde Kolluk Gözetim Komisyonu kurulacak.
İş sağlığı ve güvenliği tasarısı en kısa zamanda Meclis’e sunulacak. Kişisel verilen korunması için düzenleme yapacağız, en kısa sürede kanunlaşacak. Elektronik ticaretin düzenlenmesiyle ilgili yasal çalışmayı tamamladık. İstanbul Tahkim Mahkemeleri kuruyoruz."
analizmerkezi