Fetullah Gülen’in, iki yazısında kendisine iftiralarda bulunduğu iddiasıyla gazeteci Sevilay Yükselir’e açtığı 50′şer bin liralık iki manevi tazminat davasının ret gerekçelerinde, “basının, somut verilerden yola çıkarak bir dereceye kadar abartıya da kaçarak yorum ve eleştiri yapmasının engellenmemesi gerektiği” belirtildi.
Gülen’in, Sabah gazetesinde 11 Şubat 2014′te yayımlanan “Gülen neden ve nasıl yaşıyor ABD’de?” ve 18 Şubat 2014′teki, “17 Aralık Gezi’nin devamı mıdır?” başlıklı yazılarda, kişilik haklarına saldırıda bulunduğu, hakkında iftiralara yer verdiği gerekçesiyle Yükselir’e açtığı ve mahkemenin reddettiği manevi tazminat davalarının gerekçeli kararları açıklandı.
Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Asuman Ada Şahin’in kararlarında, Gülen’in avukatlarının, Yükselir’den, 11 Şubat’taki yazısında bulunan, “müvekkillerini devletin içine çöreklenmek, devlet imkanlarını kullanarak, devlet politikalarına kafa tutmak, küstahlıklarına karşı koyan herkesi, devlet gücüyle elde ettikleri imkanlar sayesinde itibarsızlaştırmak ve yok etmeye çalışmak”; 18 Şubat’taki yazısında ise “örgüt kurmak, Humeyni benzeri şov ile Türkiye’ye gelmek” ifadeleri nedeniyle manevi tazminat taleplerinde bulundukları hatırlatıldı.
Yargılama sırasında, Yükselir’in avukatının, müvekkilinin, anayasal hakları çerçevesinde düşüncelerini ifade ettiğini belirttiği kaydedilen kararlarda, “basının, somut verilerden yola çıkarak bir dereceye kadar abartıya da da kaçarak yorum ve eleştiri yapmasının engellenmemesi gerektiği” vurgulandı.
AİHM’nin kararlarının da bu yönde olduğuna işaret edilen kararlarda, basın özgürlüğü ve kamuya mal olmuş kişilerin onuru arasında çatışmayla karşı karşıya kalındığında, genellikle basına ayrıcalıklı statü tanındığı belirtildi.
Gazetecilerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki ifade özgürlüklerinin bir dereceye kadar abartmayı, hatta kışkırtmayı içerebileceğine ilişkin içtihatlar bulunduğuna dikkat çekilen kararlarda, yazıların bütünü incelendiğinde, Gülen’e yöneltilen ifadelerin, AİHS’nin 10. maddesi ve bunun uygulanmasına yönelik AİHM kararları gözetildiğinde, ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, bu sebeple davaların reddedildiği bildirildi.
Yükselir’in avukatı Fidel Okan, kararlara ilişkin, “Mahkeme, dilekçelerimizde ve yargılama aşamalarında belirttiğimiz üzere gerek AİHS’nin 10. maddesi gerekse ifade özgürlüğüne vurgu yaparak davaların reddine karar vermiştir. Bu kararlar 17 Aralık sonrasında gazetecilerin baskı altına alınmasına yönelik yapılan hamleleri boşa çıkarmıştır” dedi.
medyagündem