Türkiye’nin sınırda pozisyon almasına Kürt siyasi hareketi bütünüyle karşı çıkıyor. Nedeni, çok yaklaştıklarını düşündükleri ‘hayallerinin’ yıkılıyor olması!..
Kobani’nin çözüm sürecinin bir parçası olarak gösterilerek siyasi gündemin ağır tartışma konusu haline dönüştürülmesi, “meseleyi çözüm sürecinin istikbali” ile ilintilendirmeleri. Yani, Türkiye’deki çözüm sürecinin sonraları Suriye’de de farklı açılımlara imkân tanıması için bir koz olarak kullanarak Türkiye’yi Suriye topraklarından uzak tutma denemesi yapılıyor. Bu Kürt siyasi hareketi için o denli önemli ki, uzun zamandır görülmedik biçimde hırçın bir üslup kullanıyorlar.
“Savaşa biz, barışa Öcalan karar verir” gibi kendi içinde yürütme mantığı bulunmayan bir önermeye sahip çıkanlar ve siyasi paydaşları, aynı zamanda Kobani’yi Kürt siyasi hareketinin elinde “çözüm süreci” kozuna dönüştürmeye çalışıyorlar.
Ankara’nın tüm bunlara verdiği yanıt ise, mealen; “işimiz gücümüz var ortalığı karıştırmayın, o kadar basit numarayı yutmayız” anlamında.
Nihayet bugün gerçekleşecek İmralı ziyaretinin ardından kamuoyuna yansıyacak görüşler de önemli. Ancak, genel insicamı bozacak bir çıkış beklenmediği gibi, Kobani konusunda da parlak ama “kozmetik” cümleler duyulabilir!