Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanlığı seçiminden yeni başbakan adayına, paralel yapıdan Türkiye’nin ekonomik durumuna kadar birçok konu hakkında seçim bölgesi Kocaeli'de Akşam’a konuştu. Işık’ın mesajları özetle şöyle:
Montajın bilimsel ispatı var
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de kesin dinlendi. Ortaya çıkan tapeler, bakanların, devletin üst düzey yöneticilerinin kendi aralarında yaptıkları görüşmelerin dinlendiğini ortaya koydu. Dinlemelerin internet ortamına verilirken önemli şekilde montajlandığı da bizim bilimsel tespitimiz. Dolayısıyla kriptolu telefonların dinlendiğini biliyoruz ama nerede, nasıl ve ne zaman dinlediklerini tespit etmemiz gerekiyordu. Uzun bir çalışma sürecimiz oldu ve bunları büyük ölçüde ortaya çıkardık.
80'ini belirledik
80 tane telefonun dinlendiğini net olarak belirledik. Bu telefonlar rastgele telefonlar oldukları için 164 tane telefonun dinlendiği kanaati bizde net olarak oluştu. Şimdi özellikle yargı bu dinlemelerin hangi amaçla kullanıldığını ortaya çıkarmalı. Çünkü dinledikleri telefonlar devletin en gizli bilgilerini kendi aralarında konuşması muhtemel en üst düzey devlet yetkilileri. Kriptolu telefon, kriptoyu yazanla, emniyetin, TİB’in hatta bir kısım yargı mensubunun ortak çalışması olmadan yapılamaz. Onun için paralel yapının bu işi yaptığını çok net biliyoruz. Yılbaşından önce de inşallah yeni kriptolu telefonları devletin üst düzey yetkililerine takdim edeceğiz.
Paralel cemaati de hançerledi
Paralel yapıyla mücadele devletin güvenliği ve bekası mücadelesidir. Benim iddiam o ki; paralel yapı ilk hançeri cemaat’e vurdu. Şu anda en büyük hayal kırıklığı cemaat’in tabanında. Aynı darbeyi Hükümet’e de vurmaya kalktı ama seçilmiş Cumhurbaşkanımızın liderliği bu darbe girişimini akamete uğrattı.
Fidan olayı kırılma noktası
Hakan Fidan olayı paralel yapının Hükümet’e karşı harekete geçmesinde bir kırılma noktasıdır. Güç gösterisinden de ziyade başka bir küresel güç odağının talimatı olduğu bizim açımızdan su götürmez bir gerçek. Çünkü Fidan’ın MİT Müsteşarı olmasını istemeyen ve bunun için çok yoğun kulis yapanların kim olduğunu Türkiye de dünya da biliyor.
One minute ile harekete geçtiler
Bana göre, paralel yapının Hükümet aleyhine harekete geçme tarihi ‘one minute’ olayıdır. Bunu bugün ortaya çıkan belgelerden görüyoruz. Özellikle 2010’daki referandumdan sonra paralel yapı kendini Hükümet’e ortak olarak gördü.
Yapı, küresel güçlerin kontrolünde
Bundan sonraki yaşanan olaylar ve en son dershane olayı aslında bu yapının özellikle üst kademesinin bir bütün olarak küresel güç odaklarının kontrolüne girdiğini gösterdi bize. O açıdan Sayın Erdoğan’ın, Sayın Davutoğlu’nu açıklarken ortaya koyduğu vurgu, bu ülkenin tarihini bilen insanlar için çok anlamlı. Bazıları ‘Başbakanımız her konuşmasında paralel yapı vurgusu yapıyor’ diyebilir. Yapmak durumunda. Bu mücadele başarılı olmazsa devletin bekası tehlikeye girer.
"CHP ve MHP siyaseti okuyamadı"
"Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından CHP ve MHP'de yaşanan tartışmalar muhalefet partilerinin siyaseti iyi okuyamamasından kaynaklanıyor" diyen Bakan Işık şunları söyledi: " AK Parti Cumhurbaşkanlığı seçiminde doğru olanı yaptı. Ama doğru olanı yapmayan MHP ve CHP oldu. Şu anda CHP'de yaşananlarda bunun yansıması. CHP ve MHP siyaseti okuyamadığı için şu anda kendi iç sıkıntılarını yaşıyorlar. Halbuki Kılıçdaroğlu parti içerisindeki mekanizmalarda tartışarak bir aday gösterseydi bu tartışmaları yaşamıyor olacaklardı."
"Türkiye'nin hızına hız katacak"
Şimdi Türkiye çok yeni bir tecrübe yaşayacak. Güçlü cumhurbaşkanı ve güçlü başbakan. Güçlü cumhurbaşkanı ve güçlü başbakanlığın Türkiye’nin hızına hız katacağını düşünüyoruz. 2015 seçimlerinde de AK Parti’nin çok güçlü bir şekilde iktidarını devam ettireceğine ve halkımızın destek vereceğine yürekten inanıyoruz.
"Donan tarih işlemeye başladı"
Davutoğlu bizim gönlümüzde artık başbakan. Kongremizde büyük bir katılım ve destekle seçileceğine inanıyorum. Bizi en fazla sevindiren nokta güçlü bir liderle stratejik düşünen bir başbakanın birlikte çalışacak olması Türkiye açısından inanılmaz bir avantaj. Bu süreç Türkiye açısından son derece önemli; çünkü 100 yıldır donan tarih yeniden işlemeye başladı.
'Sanayiciye teşekkür borçluyuz'
17 Aralık sonrası oluşturulmak istenilen algıya rağmen Türk sanayicisinin buna inanmadığını söyleyen Bakan Işık, "2014 ile ilgili IMF ve kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’de 2,4-2,8 arasında büyüme beklentisindeydiler. Ama ilk çeyrekte ortaya çıkan yüzde 4.3 büyümenin önemli bir kısmının sanayi üretiminden, reel sektörden geldiği ortada. İç talepteki daraltıcı tedbirlere rağmen Türkiye’nin ilk çeyrekte yüzde 4,3 büyümesi ve 17 Aralık süreci sonrası siyasi istikrara yönelik risk algısının en güçlü olduğu dönemde bu büyümenin yakalanması Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Türkiye’de Hükümet olarak da ülke olarak da reel sektöre teşekkür borcumuz var" dedi.
Türkiye'de 2020 yılında yerli Hibrit otomobil üretileceğini dile getiren Bakan Işık şu ifadeleri kullandı: "Elektrikli ve hibrit otomobilin Ar-Ge çalışımını yapan büyük otomotiv firmaları var. Bunların da dönüşümü çok ani oluyor. Bu da bize bir fırsat penceresi sunuyor. Bizim özellikle hibrit ve seri hibrit araçların Türkiye’de üretimi ve TÜBİTAK öncülüğünde Ar-Ge’sinin sürdürülebilir şekilde yapılması için bir strateji belirledik. İlk adımları da yakında atacağız. Türkiye inşallah 2020 yılından önce kendi markasıyla bir hibrit aracı piyasaya sürecek. Üretim aşamasında Türk özel sektörü yer alacak. Şu anda 4 tane ‘Biz varız’ diyen güçlü firma var."
'Beyin gücünü Türkiye için kullan'
Türk bilimadamlarının Türkiye'ye gelmesi için iki farklı çalışma yürüttüklerini söyleyen Bakan Işık: "Türkiye’ye dönmek isteyen veya bizim istediğimiz bilim insanlarımızın dönüşünü destekliyoruz. Adaptasyon sürecinde ilave imkan ve çalışma ortamları hazırlıyoruz. Çocuklarının eğitimiyle ilgili destekler veriyoruz. İkinci olarak da beyin gücünü dünyanın neresinde olursa olsun, ülkesiyle paylaşmak isteyen insanlarımıza yönelik de ortak projeler yapıyoruz"dedi.
AKŞAM