Bunların dertleri romanlar değil. Atınn Bir Göbek

             Bizim garibanda bunu avantaj sayar. Bu yetmediği gibi çingenelerden iyi oynayan göbek atanlar şovmenliğe soyunup, programlar yapmaya başladı. Bunlardan biri de “Edirne”li kobra Murat” dostlar başına .Nereden bakılsa bir facia .Süslü püslü çengi  kızlar.Roman kültürü çarpıtılmış,Türkçe konuşma hataları yerlerde sürünüyor.

Sonuç: Kobra göbek atar.

            Hakkını yememek adına eski valimiz Hasan Duruer, romanların istihdamı için çalışmalar başlatmıştı. Sabah Gazetesi” Ticarette Roman Açılımı "adı altında şişirme haber yaptı .Öyle bir şişirme idi ki, Patlayınca boş olduğu ortaya çıktı.İstanbul’dan teşvik amaçlı kadın girişimciler,moda tasarımcıları Edirne ye geldi.Özellikle kadınların istihdamına yönelik çalışmalar başlatıldı.Toplantılar yapıldı.Yetmedi Karaağaç’ta Bahattin Öğütmen Konağında roman derneklerine yemek verildi.Yenildi içildi.Adeta roman düğünü yapıldı.

Sonuç : Göbekler atıldı sonu kocaman bir sıfır.

             Türkiye’de yaklaşık 250 ye yakın roman derneği var. Evlere şenlik. kimi çayırda, kimi bayırda misali geneli partilerin kapısında. Bunların dertleri romanlar değil.Asıl dertleri arpa buğday tarlası.

Sonuç: Seçim göbek havası.

             Trakya Roman buluşması yapıldı. Trakya’dan toplanan romanlar Edirne Gençlik Spor İl Müdürlüğü Spor Salonunda toplandı. Konuşmalar yapıldı. Romanlara yiyecek, içecek dağıtıldı.Dağıtılan köfteler, ciğerler havada uçuştu.Kiminin başına  köfte,kiminin başına ciğer kondu.Benim kısmetime de ayran düştü.Sahnede konuşmacı olarak  yer alan roman dernekleri karşılarında üç bakanı görünce esti gürledi.Balık Ayhan söyledi bizim çingeneler coştu.

Sonuç : Buluşma göbek havası ile sona  erdi.

             Şen şakrak bilinen roman mahallenin ilk girişinde müzik sesi duyulurdu.Yol kenarlarında oynayan roman gençler görülürdü.ola ki,şimdilerde  duyulursa kesin düğün olduğundandır.Romanlarda eskisi gibi spali kalmadı..El becerileri sepetçilik,kalaycılık.demircilik gibi meslekleri günün gelişen teknolojisine yenik düştü.Tarım desek çiftçiye yetmiyor.Çingeneye nasıl yetsin.Romanlarda yoksulluk daha da arttı. Eh! buna da şükür devlet kömür, yiyecek veriyor. Biz Çingeneler kanaatkâr toplumuzdur. Fazla istemeyiz. Günü kurtaralım yeter. Sonrası Allah kerim. Şarkıya konu olmuştur.’Maşa satarım, sipsi satarım, zilleri takar oynarım. mahalleye çalım satarım’.Şimdilerde  ne maşa kaldı ne de sipsi. 

 Sonuç: Yatak içinde göbek atarım.